Ağabeyinin, benim seviyeme asla inmeyecek bir politikacı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن أخيك رجل سياسى لن ينزل أبداً الى مستواى |
O bölümün hep yan taraftaki bara ait olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لطالما ظننت أن تلك ملكية الحانة التي توجد في الجوار. |
Evet, biliyorum ama esas olayın istediğimiz zaman seyretmek olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعلم لكني اعتقدت أن العبرة هي أننـا نستطيع مشـاهدته متى نشـاء |
Ama olsa bile ölümsüz, yenilmez olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لكنني, ظننت أنك إذا كنت خالداً فإنك ستكون منيعاً |
Rehabilitasyon sırasında mahkumların bilinçsiz olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنه أثناء إعادة التأهيل السجناء لن يكونوا فى وعيهم الشخص يمكنه أن يجن |
Buna karşı olduğunu sanıyordum. Buna karşıyım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ضد هذا أنا ضده،وهو لم يكن رأيي |
Senin sadece hızlı olduğunu sanıyordum. Sende daha fazlası varmış. | Open Subtitles | ظننتك أنك تركض بسرعة فقط، لكن لديك أكثر وأكثر. |
"Hey dostum, bunun açık bar olduğunu sanıyordum." | Open Subtitles | هيي يا صاح , أعتقدت أن هذه كانت حانة مفتوحة |
İlk adımın, sorununu kabullenmek olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ أوّل خطوة كانت الاعتراف بأنّ لديك مشكلة |
Mishima'nın tek oğlunun evlatlık Lee Chaolan olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت ان ابن ميشيما الوحيد هو طفل بالتبني اسمه لي تشان لينج |
Hayatım boyunca keçi peynirinin... bozulmuş peynire verilen isim olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لأغلب حياتي ظننت أن جبن المعزة تعبير دارج للجبن عندما يفسد |
Geçen hafta gelen uzun boylu, yakışıklı adamın onun erkek arkadaşı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | هذا مضحك ، لقد ظننت أن هذا الرجل الطويل الوسيم الذى جاء لزيارتها فى الأسبوع الماضى ، كان صديقها |
16 yaşına gelene kadar kusmanın yetişkinliğin bir işareti olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | فى الواقع , عندما بلغت 17 سنة ظننت أن القيء هو علامة البلوغ |
En üst katın ekstra lüks olduğunu sanıyordum. 62. kat. | Open Subtitles | اعتقدت أن الجناح الفاخر هو الطابق الأخير و رقمه 62 |
Ben röportajın, Angelo'nun taşınmasına izin vermemin karşılığı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن المقابلة طريقتك لشكري على السماح لأنجيلو بالعيش معنا. |
Nafaka almayacak kadar gururlu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك تتكبرين على أخذ النفقة متكبرة جداً لأن أعترف بها. |
En azından buraya gelene kadar arkadaşım olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | حسناً، لقد ظننت أنه صديقاً حتي جئت إلي هنا |
Senin dahi olduğunu sanıyordum. Bir yöntemin olmalıydı. | Open Subtitles | اعتقدت أنك عبقري، يجب عليك أن تجد برنامجا |
Bütün yapmak istediğinin beni huzura kavuşturmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك كل ما تهتمين به هو تحقيق السلام لي |
Anayoldan buraya girişin kapatılmış olduğunu sanıyordum. Evet. | Open Subtitles | أعتقدت أن المدخل إلى هنا من الطريق السريع من المفروض أن يكون مغلق |
Başına dert olduğunu sanıyordum. Bilmek istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ ذلك أزعجكَ، ظننتُ أنّكَ تريد أن تعرف |
Öyle deme. İyi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لا تجعلني اشعر بالسوء ظننت ان الامر سيكون رائع |
Yo, ben senin yüce önder olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | بطلة او شيء كهذا؟ لا, اعتقدت انك انت البطل |
52 yaşında olduğunu sanıyordum. Aslında 52. | Open Subtitles | أعتقدت أنك بعمر 52 أنها بالفعل في عمر 52 |
Aklımın karıştığını farz et. İstediğinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | حسناً , تصورني وأنا محتارة ظننت بأن هذا ما تريده |
O adamın en iyi doktorlarından biri olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انك قلت ان ذلك الرجل احد افضل اطباءك |
ABD gözetimindeydim. Senin de öyle olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت في المعتقل الأمريكي كما إعتقدت أنك أيضاً |
Sana özür borçluyum dostum. Çünkü bugüne kadar, Jamaikalılar'ın uyuşturucu satıcısı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | انا مدِين لك بإعتذار حتى اليوم انا اعتقدت ان كل الجامايكيون كانوا تجار مخدرات مخيفين |