Onun öyle bir çocuk olduğunu sanmıyorum. Bence hiçbirşey yapmadı. | Open Subtitles | لا أعتقد أن نوعية الفتى يجب أن تؤثر في حكمنا. |
Elisabet, hastanede kalmaya devam etmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | اليزابيت، لا أعتقد أن هناك جدوى من بقاءك هنا في المستشفى |
Yanılıyor olabilirim... ama beni öldürmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تعلم, قد أكون مخطئا لكني لا أظن أن قتلي فكرة صائبة |
Seni kırmak istemem, ama senin paranın peşinde olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أقولها لك مكرهةً، لكن لا أعتقد أنه يسعى إلي مالك. |
Yok, kız kardeşimle beraberlerdi. Ona kızgın olduğunu sanmıyorum ama. | Open Subtitles | لا، تلك أختي، لا أعتقد أنها كانت حاقدة عليه، لا |
Şimdi bu konuyu görüşmek için uygun zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اعتقد ان هذا وقت ملائم لتسوية المسألة |
Ve aramızda benden daha çok ölüm tehlikesi atlatmış biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | و لا أعتقد أن أحدا قد وُضع في طريق الأذى أكثر مني |
Burasının normal bir mağara olduğunu sanmıyorum. Bir şey tarafından oyulmuş. Evet. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا كهف طبيعي ، لقد حٌفر بواسطة شيء ما |
Beşinci saatten sonra bunun çok önemli olduğunu sanmıyorum, Daniel. | Open Subtitles | بعد مرور خمس ساعات عليه، لا أعتقد أن هناك فرق |
Şiddete başvurmanın mazur kılacağı herhangi bir durum olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك أي ضرف من الضروف .يستدعي الضرب |
Bana veya ekibimdekilere, işimizi nasıl yapacağımızı anlatacak yetkiniz olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن لك الصلاحيات لتخبرنى او وحدتى كيف نقوم بعملنا |
Burada aşılması imkansız bir durum olduğunu sanmıyorum değil mi? | Open Subtitles | لا أظن أن لدينا موقفاً مستحيلاً هنا , أليس كذلك |
Ama onun Kanlı Mary ile bir alakası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكني بكل تأكيد لا أظن أن لماري الدموية علاقة بذلك |
Ama masasında oturan piliçle ilgili bir mesele olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أعتقد أنه يتعلق بالفتاة التي كانت يجلس معها |
L o whitelighter sonra olduğunu sanmıyorum, ben o benden sonra olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه كان يسعى خلف المرشد الأبيض ، أعتقد أنه يسعى خلفي |
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Sally. | Open Subtitles | سالي، لا، أنا لا أعتقد أنها فكرة جيدة، سالي |
İyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Çünkü en iyi oyunumu getirmedim. | Open Subtitles | لا اعتقد ان هذا وقتاً مناسباً ..لم اجلب لعبة المحادثات معي |
Ama bu noktada engeller olduğunu sanmıyorum, sadece yapılması gereken işler. | TED | لكن لا أعتقد أنّ هناك أي عوائق، العمل يحتاج لإنجازه فقط. |
Bu adil değil! Görev sorumluluğu duymanın yanlış olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ليس هذا إنصاف، لا أظن أنه من الخطأ الإحساس بالواجب |
Bence de. Ama ben bu konuda telaş edecek bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | هكذا أفعل.لكنني لا أعتقد أنك ينبغي أن لا تكونِي مثيرة للقلق حول هذا الموضوع. |
50, 60, 70, 80 bin yeni ofis yerinin yerlerinin açılması -- sayısı her ne ise -- konuyla hiç bir alakası olduğunu sanmıyorum. | TED | لا أعتقد بأن لها علاقة مع 50 أو 60 أو 70 أو 80 ألف من مساحات المكاتب الجديدة بغض النظر عن ما هو الرقم |
Kırık olduğunu sanmıyorum ama biraz buz koyup ilgilenilmesi için onu revire götürmeliyiz. | Open Subtitles | لا اعتقد انه من مكسورة , ولكننا سوف لك الحصول على مكتب ممرضة |
Monica bak, artık aramızda sır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | مونيكا، إسمعي، لا أعتقد أنّه ما زال بيننا أسرار. |
Bazen Butkus'a bakıyorum ve normal bir köpek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أحياناً أَنْظرُ إلى باتكس وأنا لا أعتقد ان نابه طبيعي. |
Buranın Lydia için uygun ortam olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنها البيئة العائلية المثالية لليديا. |
Birbirimize anlatacak pek bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا عندنا الكثير لكي نقوله لبعضنا |
Hey,gaz kolundan olduğunu sanmıyorum. Sanırım debriyajdan! | Open Subtitles | لا اعتقد انها دواسة الوقود اعتقد انهادواسة المقابض |