Sayın Başkan, zamanınızın değerli olduğunun farkındayım bu yüzden, kısa keseceğim. | Open Subtitles | يا صاحب الشركة أعلم أن وقتك مهم ولذلك سأدخل مباشرةً للموضوع |
Kötü bir durum olduğunun farkındayım ama o kızlardan olma. | Open Subtitles | أعلم أن هذا سيء حقا، لكن لا تكوني تلك الفتاة. |
Evet, müşkül bir durum olduğunun farkındayım, ama, malum, bir tuhaf oldum. | Open Subtitles | أجل, أعرف أن الأمر أصبح فوضى لكن ,كما ترى, لقد اختلطت أموري، |
Bak, çavuş, onun aşırı derecede şarhoş olduğunun farkındayım,tamam mı? | Open Subtitles | أنظر أيها الرقيب ، أنا أعلم أنه ثمل ، حسن؟ |
Bunun sadece dostça bir toplantı olduğunun farkındayım, ancak gezegenimin liderleri adına, bazı düşüncelerini değerlendirmen amacıyla sana sunmam gerekiyor. | Open Subtitles | أدرك أن هذا مجرد اجتماع ودي ولكن نيابة عن قادة كوكبنا.. طلب مني أن أنقل إليكم بضعة أفكار للتفكير بها |
Çok aptalca ve münasebetsizce olduğunun farkındayım. Sana sormam gerekirdi. | Open Subtitles | أعلم أنّ ذلك كان حمقًا وتطفّلًا، وتعيّن أن أسألك فحسب. |
Uydurma gibi olduğunun farkındayım ama internet sitemiz falan her şeyimiz var. | Open Subtitles | أعلم أنّه يبدو مفبركاً ولكن لدينا موقع على شبكة الإنترنت وكلّ شيء |
Dün akşam yaşananların korkutucu olduğunun farkındayım. Bunun için pişman olduğuna da eminim. | Open Subtitles | أعلم أن ما جرى ليلة البارحة كان مرعبًا، وأوقن أنّه نادم على ذلك |
Dinle, meselenin sadece pastırma olduğunun farkındayım ama seni düşünüyorum. | Open Subtitles | أعلم أن ليس للأمر علاقة سوى بالطعام ولكنني قلق عليك |
Böyle bir bakış açısının sıra dışı olduğunun farkındayım. Ne de olsa büyüme güzeldir, öyle değil mi? | TED | أعلم أن التفكير بالنمو بهذه الطريقة غير مألوف، لأن النمو شيء جيد، أليس كذلك؟ |
Bakın, zor olduğunun farkındayım; lâkin, bu işte beraberiz, tamam mı? | Open Subtitles | أعرف أن هذا صعب لكننا في هذا معاً ، حسنً ؟ |
Grover'ın garip bir isim olduğunun farkındayım, ama, annemin en sevdiği amcasının ismiymiş. | Open Subtitles | أعرف أن أسم غروفر نوعاً ما أسم غريب كان أسم عم أمي المفضل |
Tehlikeli olduğunun farkındayım. Seni buna zorlamak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه مخاطرة كبيرة، وأنا لا أريد أن قوة لك أن تفعل ذلك. |
Kutulu olduğunun farkındayım ama çok iyi bir şarap. | Open Subtitles | أعلم أنه في صندوق, لكن ولكنه نبيذ جيد جدا |
Yalan beyanda bulunmak ve sahtekarlığa... karşı yasalar olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أنا أدرك أن هناك قوانين ضد الاحتيال والإدلاء بأقوال كاذبة. |
Hâlen bazı korkularımın olduğunun farkındayım ama çok genç öldüm ve onları alt edebileceğimi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ لديّ بعض المخاوف المتبقيّة، لكنني مُتّ في ريعان شبابي. وأشعُر أنني كنتُ سأقهرها. |
Uydurma gibi olduğunun farkındayım ama internet sitemiz falan her şeyimiz var. | Open Subtitles | أعلم أنّه يبدو مفبركاً ولكن لدينا موقع على شبكة الإنترنت وكلّ شيء |
Bu her iki partiyi de kapsayan bir durum ve ben bu grubun politik olarak etkin olduğunun farkındayım. | TED | لقد كان هذا مشكل انقسام في السابق، و أنا أعرف أنه مشكل في هذه المجموعة أيضا. |
Bir sorunum olduğunun farkındayım ve iyileşmek istiyorum. | Open Subtitles | كما أني أدرك أنه لدي مشاكل و أريد أن اتحسن كذلك |
Bunun münasebetsiz olduğunun farkındayım, fakat bunu yapmanız gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أدرك أنّ الأمر مُربِك و لكن أريدك أن تفعليه |
Dışarıda Kaitlyn Ross ve Tina McCarthy'i öldürdüğümü düşünen insanlar olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | اعلم ان هناك اناس بالخارج يعتقدون انني قتلت كاتلين روز وتينا ماكارثي |
Evet, geç olduğunun farkındayım. Ama bu çok önemli. | Open Subtitles | أعلم ان الوقت قد تأخر ولكن الأمر لا يتحمل الإنتظار |
Takımının dinamiklerinin biraz hassas olduğunun farkındayım ben. Sizler, birbirinize fazla bağlısınız. | Open Subtitles | أعلم بأن لدى فريقك طريقة عمل خاصة أنتم كعصابة من نوع ما |
Kusura bakmayın. Fazla olduğunun farkındayım; ama rapor için gereken her şey burada. | Open Subtitles | ، متأسفة أعلم بأنه كثير ولكن أي شيء تحتاجه موجود في التقرير هنا |
Kaldırması zor bir şey olduğunun farkındayım. Yarın da konuşabiliriz, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي، أدرك بأنّ هذا كثير لتستوعبيه، يمكننا مناقشته باستفاضة غدًا، اتفقنا؟ |
İyi bir ebeveyn olmak için bunun küçük bir adım olduğunun farkındayım daha çok şey yapmam gerekiyor ama içki içmemek sadece bir başlangıç. | Open Subtitles | الآن، أعرف أنّ هذا ليس كثيراً، ولكنّي أعرف أنّه لتكون أباً أو أمّاً مُلائماً، يجب أن أقوم بغييرات، والشرب مُجرّد بداية. |