| Bu küpenin ona ait olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | هل من الممكن أن يكون هذا القرط يعود إليه؟ |
| Hepimizin içinde biraz canavar olma olasılığı var. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون هناك وحش صغير في داخلنا جميعًا |
| Diğer bir ifadeyle, bir kardeş otistik ise, ailedeki diğer kardeşin otistik olma olasılığı nedir? | TED | و بعبارة أخرى، فإن كان أحد الأبناء مصاباً بالتوحد، ما هو احتمال أن يكون ابن آخر لنفس العائلة مصاباً بالتوحد؟ |
| Farklı dalgaboylu dalgaları bir araya getirerek. Yani kuantum nesnemize farklı momentumlara sahip olma olasılığı vererek. | TED | من خلال مزج الموجات بأطوال موجية مختلفة، ما يعني إعطاء الجسم الكمي احتمالية الحصول على قوى دافعة مختلفة. |
| Efendim, sondadan gelen görüntünün kızıla kayma olasılığı var, yani spektrumun kızılötesi yönüne doğru bozulmuş olma olasılığı. | Open Subtitles | سيدى , من المحتمل ان تكون هذه الصورة إزاحة بالأشعه تحت الحمراء ومشوهه حتى نهاية الطيف فى الطول الموجى |
| Kargonun kamyondan ayrılmış olma olasılığı nedir? | Open Subtitles | و ماذا عن فرصة أن الشاحنات قم تم تفريغها ؟ |
| Havaalanından da videomuzdaki kıyafetlerin aynılarıyla geçmiş olma olasılığı var. | Open Subtitles | هناك فرصة أنّه لا يزال يرتدي نفس الملابس... التي كان يرتديها في المطار التي رأيناها في شريط المراقبة... |
| - Bu gün hoş görünüyorsun. - Bulaşıcı olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | أنتي تبدين رائعه اليوم - هل هناك فرصة بأن يكون معدي - |
| Zehirli olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | هل هناك إحتمال أن تكون سامة ؟ |
| Halkınızın bir felaketi öngörmüş olma olasılığı var, en çok yardıma muhtaç olanları güvenli bir yere göndermişlerdir. | Open Subtitles | حسنا , من الممكن أن يكون قومك توقعوا الكارثة ... و أرسلوا الضعاف و غير القادرين إلى مكان أمن ... |
| Fatah'a yardım etmiş olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | هل من الممكن أن يكون يساعد (فتاح)؟ |
| Yoğun bakımda yatarken hem görme engelli hem de felç olma olasılığı ile yüz yüze, yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum. | TED | متمدداً في وحدة العناية المشددة، أواجه احتمال أن أصبح أعمى ومشلولاً، أشعر بالزهو من أثر المورفين، أحاول أن أفهم ما يجري. |
| Rodney laboratuara gittiğinde açtığı alt uzay linkinin öbür ucunda bu cihazın olma olasılığı nedir? | Open Subtitles | ما هو احتمال أن هذا هو الشئ المتصل بالفضاء الثانوي الذى شغّله رودني ؟ في الطرف الآخر من وصلة الفضاء الثانوى عندما ذهب لهذا المختبر؟ إم6إتش |
| Dr. Wells'in şehir dışına çıkmamıza izin vermemiş olma olasılığı var. | Open Subtitles | احتمال أن د. (ويلز) لم يوافق رسميًّا على مغادرتنا المدينة. |
| Ama nihayetinde, bir hikâyenin doğru olma olasılığı, en düşük olasılıklı bileşeninin doğru olma olasılığından daha büyük asla olamaz. | TED | لكن في النهاية، احتمالية أن تكون القصة صحيحة لا يمكن أن تكون أكبر من احتمالية أن يكون أصغر جزء فيها صحيح. |
| Eğer bu adam mülkle ilgilendiyse başka müteahhitlerin de olma olasılığı da var. | Open Subtitles | إن كان ذلك الرجل مهتماً بالعقار، فهناك احتمالية بأن تجار عقارات آخرون كانوا كذلك أيضاً |
| Bu adamın aradığımız kişi olma olasılığı nedir? | Open Subtitles | ما مدى احتمالية بأن يكون هذا الرجل هو الفاعل ؟ |
| Buna şeytanların sebep olmuş olma olasılığı yok mu? | Open Subtitles | اليس من المحتمل ان تكون الارواح الشريرة هي السبب؟ |
| Bunun gerçekten kaza olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | هل هناك أيّ فرصة أن تكون هذا مجرد حادث؟ |
| Silahın Reed'e ait olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | أيّ فرصة أنّه ينتمي لـ(ريد)؟ |
| Rhys'i bir görsen, Aria emin ol onun Charles olma olasılığı da yüksek. | Open Subtitles | و عندما ترين رايس .. اريا انا اخبرك هناك فرصة بأن يكون هو تشارلز |
| Bunun Alice projesi olma olasılığı yüzde 45. | Open Subtitles | 45بالمئة إحتمال أن تكون للمشروع (أليس) |