Mesela, "Elindekinin bir silah olmadığının farkındasın, değil mi?" gibi. | Open Subtitles | مثل : أنتَ تدرك أن هذا ليس مسدساً، صحيح ؟ |
Buranın gerçek bir okul olmadığının farkındasın, değil mi hayatım? | Open Subtitles | حسناً ، أنت تدرك أن هذه ليس مدرسة حقيقية ، أليس كذلك يا عزيزي ؟ |
Bunun bu kadar kolay olmadığının farkındasın sanırım. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك تدرك أن الأمر ليس بهذه البساطة |
Dua etmenin suçla mücadelede hiç etkili olmadığının farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن الحفاظ على الأمل نادرا أو حتى غير ناجع لمحاربة الجريمة ؟ |
Noel Baba'nın gerçek biri olmadığının farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن "سانتا كلوز ليس شخصية حقيقية |
O kadar parlak biri olmadığını biliyorum Madden ama orasının kıçım olmadığının farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أعلم أنك لست ذكياً جدًا، يا (مادن). و لكن يجب أن تدرك أن هذه ليست مؤخرتي. |