Bu işinize bağlı olmadığınız anlamına gelmiyor, size zevk veren başka şeyler de olduğu anlamına geliyor. | TED | هذا لا يعني أنك لست ملتزمًا بعملك، هذا يعني فقط أن لديك منافذ أخرى تجلب لك السعادة. |
Yanımda siz olmadığınız sürece hiç değilse tekneme binebilirim. | Open Subtitles | طالما أنك لست معي، فيمكنني على الأقل الصعود إلى المركب |
- Mümkünse efendim, lütfen bir avukat gibi davranmaktan kaçının çünkü öyle olmadığınız açık. | Open Subtitles | ولو سمحت يا سيدي اعلم انها عادتك من فضلك توقف عن لعب دور المحامي و الذي من الجلي أنك لست هو |
Annemle artık birlikte olmadığınız için çok mutsuzum. | Open Subtitles | لا زلت مستائة لأنك أنت وامي لستما سوية |
O kadar yakın olmadığınız halde epey kesin konuştunuz. | Open Subtitles | تبدين واثقة تماماً، ولكن لستما مقرّبتين |
Ve Oregon'daki dört gün süren reklam atağınız sizi hiç olmadığınız kadar istekli gösterdi. | Open Subtitles | والاعلانات الحاسمة في أوريغون كان يمكن ان تستمر لاربعة ايام جعلك تبدين بشكل اقل مما يجب ان تكوني عليه |
Peki, bakın, FBI olmadığınız kesin, beni aptal yerine koymayın. | Open Subtitles | من الوضوح أنكم لستم عملاء فيدراليين لذلك كفوا عن العبث |
Yargıcın kararından memnun olmadığınız açık. | Open Subtitles | سيدي من الواضح أنك لست سعيد بقرار المحكمة |
Bu sizin artık davacı olmadığınız anlamına geliyor, hanımefendi ve de sizin de davacı avukatı olmadığınız. | Open Subtitles | فرع شركة لاتين ستار وهذا يعني أنك لست صاحبة الدعوى بعد الآن سيدتي وأنت لم تعد محامي المدعية |
Programdan ayrıldığınızda, bu tehlikede olmadığınız anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | تَركتَ البرنامجَ هذا لا يعني أنك لست في خطر |
Peki ya sizin gerçek John Doe olmadığınız iddialarına ne diyorsunuz? | Open Subtitles | ما ردك على الإدعاءات التي تقول أنك لست "مجهول الهوية" الحقيقي؟ |
"Sayın Warleggan, Francis'in mirasının bir vasisi olmadığınız için bunun hiçbir şekilde sizi ilgilendirmediğini düşünüyorum." | Open Subtitles | حيثُ أنك لست وصياً على أملاك فرانسيس لا اضعُ إعتباراً بأن الأمر يخصك. |
Goa'uld değilsiniz, ama olmadığınız bir şey gibi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | "مع أنك لست "الجوؤلد لكنك مازلت تتظاهر بشئ لست أنت عليه |
Tek söylediğim, sen ve izci çocuğun entelektüel olarak uygun bir çift olmadığınız. | Open Subtitles | -لا أقصد أي شيءٍ بهذا كل ما أقصده هو أنتِ و(بوي سكوت) لستما متماثلين بالأفكار |
Ve Oregon'daki dört gün süren reklam atağınız sizi hiç olmadığınız kadar istekli gösterdi. | Open Subtitles | والاعلانات الحاسمة في أوريغون كان يمكن ان تستمر لاربعة ايام جعلك تبدين بشكل اقل مما يجب ان تكوني عليه |
Burayı kullanmanıza izin verdiğim için memnunum, ama buranın bir üyesi olmadığınız için... ve size evlilik öncesi danışmanlık yapmadığımızdan... | Open Subtitles | حسناً , سأسعد بالسماح لكم بإستعمال المساحه لكن بما أنكم لستم أعضاءً هنا وبماأننالمنقمبإستشاراتماقبلالزواج.. |
- Hain olmadığınız söylüyorsunuz ama yine de bu uzaylı silahlarının oğlunuzu iyileştirmesini umuyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تقول أنكم لستم خونة... وأنت تأمل أن أسلحة الفضائيين تلك... بإمكانها شفاء ابنك |