| Müdürüm tüm okulun önüne çıkıp travma için poster kızı olmamı istedi. | Open Subtitles | المدير طلب مني أن أقف أمام المعهد بأجمعه و أكون مثال للفتيات |
| Alex Kane, ikinizin de iyi olduğundan emin olmamı istedi. | Open Subtitles | أليكس كين ، طلب مني أن أتأكد من أنكم آمنين |
| Bildiğinden emin olmamı istedi. | TED | فلقد طلبت مني أن أتأكد بانك على علم بها. |
| Annem öldükten sonra hep yakınında olmamı istedi. | Open Subtitles | آعتقد بعد آن ماتت آمي , ذلك مااراده تعلم ليبقيني قريباً منه |
| Yani, temel olarak, işler çok sarpa sararsa buradan dışarda bile kendimi başımın çaresine bakabilecek durumda olmamı istedi. | Open Subtitles | أعني، أساساً، إذا ازدحمت الأشياء بالسكان أكثر من اللازم، حتى هناك كان يريدني أن أكون قادرة على الإعتناء بنفسي |
| Geçen gün annen aradı ve sana göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | أمك اتصلت بي أول أمس، وطلبت مني أن أراقبكِ. |
| Babam denizde, bu yüzden onun yerine burada olmamı istedi. | Open Subtitles | والدي في البحر و طلب مني .التواجد هنا عوضاً عنه |
| Loyola'da beraber okuduk. Benden sana göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلب مني ان انتبه لك يعتقد أن لديك امكانيات كبيرة |
| Sen Matanza'yla çatıştıktan sonra büyükannen sana göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | بعد مطاردتك الأولى مع ماتانزا, جدتك طلبت مني ان اراقبك واعتني بك. |
| Öldüğünde size göz kulak olmamı istedi. Ona cemaatime göz kulak olduğumu söyledim. | Open Subtitles | طلبت منّي أن أرعاكَ بعد مماتها، فأخبرتُها بأنّني أرعى رعيّتي كافّة |
| Annen moral destek timi olarak onun yanında olmamı istedi. | Open Subtitles | أمك أرادتني هنا للدعم المعنوي لأهم يوم بحياتها |
| Koca Baba avukat olmamı istedi. Ben de oldum. | Open Subtitles | الأب الكبير أرادنى أن أصبح محاميا و قد كنت |
| Bir profesörüm beni işe almak istedi. Tabii ki, sekreteri olmamı istedi. | Open Subtitles | اذكر استاذاً من المدرسه الثانويه أرادني أن أكون سكرتيرته الخاصه |
| Enteresan bir fikirdi. Benden gidip traş olmamı istedi. | TED | يبدو الأمر مثيرا للإهتمام. طلب مني أن أذهب وأحلق. |
| Bana olanları anlattı. Buraya gelip sana göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | أخبرني بالذي حدث و طلب مني أن آتي و أحرسكِ |
| Kripton yok olmanın eşiğinde iken, sana göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | عندما كانت كريبتون على حافة الإبادة طلب مني أن أبقي عيني عليك |
| Birkaç ay önce benimle irtibata geçip bu işin bir parçası olmamı istedi. | Open Subtitles | اتّصلت بي قبل بضعة أشهر، طلبت مني أن أكون جُزءاً من هذا. |
| Evet. Benden nedimesi olmamı istedi. Sırtını düz tut. | Open Subtitles | نعم، و طلبت مني أن أكون وصيفة في الزفاف سأقوم لك ظهرك |
| Annem öldükten sonra hep yakınında olmamı istedi. | Open Subtitles | آعتقد بعد آن ماتت آمي, ذلك مااراده تعلم ليبقيني قريباً منه |
| - Benden güçlü ve cesur olmamı istedi. | Open Subtitles | يريدني أن أكون قاسياً و شجاعاً |
| İşler yolunda gitmezse yanında olmamı istedi. | Open Subtitles | إذا أنحرفت الأمور يريدني أن أكون هنا |
| Bizim gibi annesi de onun hakkında endişelenmişti ve ona göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | لقد بدأت والدته في القلق عليه مثلما قلقنا عليه جميعاً وطلبت مني أن أتابع أحواله وأراقبه |
| Bana ulaştı ve buradaki casusu olmamı istedi. | Open Subtitles | لقد اقتربت مني وطلبت مني أن أكون عينيها وأذنيها هنا |
| Ayak işlerini hallederken kapıya göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | نعم لقد طلب مني ان احرس المكان |
| Rachel benden ona öğretmen olmamı istedi. | Open Subtitles | رايتشل طلبت مني ان ادرسها |
| Benden ona referans olmamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت منّي أن أكون مرجعاً لشخصيّتها |
| Buradayım çünkü annem burada olmamı istedi. | Open Subtitles | أنا هنا لأن أمي أرادتني أن أكون هنا |
| Koca Baba avukat olmamı istedi. Ben de oldum. | Open Subtitles | الأب الكبير أرادنى أن أصبح محاميا و قد كنت |
| Ama babam benim gelip onun gözü kulağı olmamı istedi... | Open Subtitles | .. لكنّ، والدي أرادني أن أكون هنا لأعلمه بالمستجدات |