"olmanız" - Traduction Turc en Arabe

    • تكونوا
        
    • تكونا
        
    • أنكم
        
    • وجودك
        
    • عليك
        
    • أنكما
        
    • انكم
        
    • وجودكم
        
    • تواجدك
        
    • تكونو
        
    • أنّكما
        
    • بوجودكم
        
    • بأنكم
        
    • لتكونا
        
    • فقط لأنك
        
    Sizin güçlü olmanız gerekiyor. Bütün o şeylere ihtiyacınız yok ki? Open Subtitles من المفترض ان تكونوا رجال اقوياء لستم بحاجه للادوات صح ؟
    Önemli konumlarda olan siz, gizli ajanlarımızın buna hazırlıklı olmanız gerekiyor. Open Subtitles هناك عميلٌ نائم مدسوس في مركز مهم يجب أن تكونوا جاهزين
    Utanmayın. Açık fikirli olmanız çok güzel. Open Subtitles لا تكونا خجلين إنه رائع أنكم تفتحتم لذلك
    Bunun bir önemi yok. Önemli olan buraya gelmiş olmanız. Open Subtitles هذا لا يهمني ، ما يهمني أنكم اتيتم إلى هنا
    Tam da zavallı Harriet'in yardıma ihtiyacı olduğu bir anda orada olmanız ne büyük şans. Open Subtitles ياللحظ السعيد وجودك بالقرب من الآنسة هارييت عندما يأست في طلب المساعدة
    Tutunacak ve kendinizi yukarı itecek kadar güçlü olmanız yeter. TED عليك فقط أن تكون قويًا كفاية للتشبث والتسلق نحو الأعلى،
    Bak, kuzen olmanız birbirinizin en iyi arkadaşı olacaksınız demek değil. Open Subtitles اسمعي , فقط لأنكم أقارب لا يعني ان تكونوا أعز الأصدقاء
    Gerçek anlamıyla benden "aşağıda" olmanız aksini çok zor kılıyor. Open Subtitles حسناً, من الصعب تجنب تقليل الشأن عندما تكونوا اسفلي حرفياً
    Ayrıca atınla beraber Birleşik Devletler Atçılık Federasyonu'na üye olmanız lazım. Open Subtitles وانتي وحصانك يجب ان تكونوا جزء من اتحاد الفروسية للولايات المتحدة
    Sadece nereye bakmanız gerektiğini bilmeniz ve belki biraz da zayıf olmanız gerekiyor. TED عليكم معرفة أين تفتشون فقط، وربما عليكم أن تكونوا أكثر رشاقة.
    Pekala, gözlenebilirleriği artırdınız, bahaneleri ortadan kaldırdınız ama yine de farkında olmanız gereken üçüncü bir şey var. TED حسناً، لقد رفعتم درجة الملاحظة، ولقد قضتيم على الأعذار، ولكن لايزال هناك شيء ثالث يجب أن تكونوا مدركين له
    Ve acı çekiyorsanız şunu bilin ki bu zor bir şey, kendi zihniniz içinde bir savaş ve kazanmak için gayretli olmanız lazım. TED وإذا كنتم تتألمون، اعرفوا التالي: إنه صعب، إنه صراع ضمن عقولكم الخاصة بكم، وعليكم أن تكونوا دؤوبين للفوز،
    Biliyor musun, dostum en önemli şey, annenle senin mutlu olmanız. Open Subtitles وانت تعرف يا صغيري الشيء الأكثر أهمية هو ان تكونا سعيدان أنت وأمك
    Keşke Tanrı, seninle Peter Donahue'nun birlikte... olmanız gerektiğini belirten bir işaret gönderseydi. Open Subtitles اتمنى لو كانت هناك علامة من اله تخبرنا انه انت وبيتر دوناهيو يجب ان تكونا معاً
    Ve bunu yapmamın tek sebebi artık beni dinlemekten bıkmış olmanız. Open Subtitles والسبب الوحيد لحمل هذا الشيء هو أنكم تجتمعون وتسمعون لي، اتفقنا؟
    Bunu anında kullanmaktan kastım dünya ile ilgili tüm verilere ve meta-verilere anında ulaşabilecek olmanız. TED عند استخدامه على الفور، هذا يعني أنكم قادرون على إظهار كل ذلك التعريف وتلك المعلومات حول العالم لكم.
    Çünkü burada olmanız, şu mavi bilyelerin üzerinde hayatınızın son saatini yaşıyorsunuz demektir. Open Subtitles لأن وجودك هنا معناه أنكتنظرلأخر ساعة على هذه الأرض
    Acı çekmek için zeki olmanıza gerek yok, fakat canlı olmanız gerekir. TED ليس عليك أن تكون ذكياً لتعاني، لكن ربما عليك أن تكون حياً.
    İkinizin can düşmanı olmasına rağmen her konuda hemfikir olmanız çok ironik. Open Subtitles المفارقة، أنه رغم كونكما أعداء ألداء، يبدو أنكما متفقان على كل شيء؟
    Barbie'nin arkadaşları olmanız iyi bir şey, çünkü eğer öyle olmasaydı sizinle asla konuşmazdım. Open Subtitles شى جيد انكم اصدقاء لباربى لانه اذا لم تكونوا لم اكن لاتكلم معكم ابدا
    Bu benim vakam, burada olmanız hayatımı karıştırıyor ve karışıklıkları sevmem. Open Subtitles هذه قضيتي و وجودكم هنا يعقد حياتي و أنا لا أحب التعقيد
    Şu an sokaklarda olmanız pek doğru değil. Open Subtitles تواجدك حالياً في الشارع غير منصوح به
    Şimdi uçakta olmanız gerekiyordu. Open Subtitles أنتم يارفاق من المفترض أن تكونو على الطائرة الان
    Birlikte yaşamaya karar vermiş olmanız pek de spoiler sayılmaz. Open Subtitles حقيقة أنّكما قررتما العيش معاً ليست بالأمر المفاجىء
    Sizin de ekipte olmanız güzel. Open Subtitles مسرور بوجودكم معي في هذا الأمر, يا جماعة.
    Onların korkuları sizlerin çok yumuşak olmanız ve elinizden geleni yapmayacağınızdı. Open Subtitles كانوا قلقين ، اعتقدوا بأنكم يا رجال عاطفيون جداً لستم مستعدين للحرب بتلك القدرات
    Güvende olmanız için kendiniz olarak gidemezsiniz. Open Subtitles لتكونا بأمان لا يجب أن تذهبوا بنفس اسمائكم
    Onu göremiyor olmanız orada olmadığı anlamına gelmez. TED فقط لأنك لا تراها، ذلك لا يعني بأنها غير موجودة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus