Arka ve ön arasında bir sorun olması yerine, artık iki sorunum olur. | TED | بدلاً من مشكلة واحدة بين المكتبين الأمامي و الخلفي، الآن لديَّ مشكلتان. |
Sağlık göstergesi olması yerine bilim insanları bir handikap prensibi sunar. | TED | بدلاً من مؤشر اللياقة، اعتمد العلماء على أنه مبدأ عائق. |
Ama on tane daha olması yerine biri eksilecek, çünkü verdiğin ifade baştan aşağı palavra, değil mi Brasher? | Open Subtitles | لكن بدلاً من إستخدام 10 أشخاص يجب التعامل مع واحد ، بسبب قصتك المليئة بالهراء أليس كذلك ، براشر ؟ |
Jordan, şu Düdüğün vaftiz babası olması yerine şunların yaşanmasını yeğlerim: | Open Subtitles | جوردن) هناك بعض الأشياء) التي أفضل أن أراها تحدث قبل أن يصبح هذا الأب الروحي |
Jordan, şu Düdüğün vaftiz babası olması yerine şunların yaşanmasını yeğlerim: | Open Subtitles | قبل أن يصبح هذا الأب الروحي |
Bunun şimdi yaşanması iyi oldu sanırım on sene falan sonra olması yerine yani. | Open Subtitles | اعتقد انه من الافضل حدث هذا الان بدلاً من بعد عشر سنين |
Hergün buraya gelip camdan baktığımda umuyorum ve dua ediyorum, onu sadece bebeğimi kaybettiğimin hatırlatıcısı olması yerine bir ağaç olarak görebilmeği. | Open Subtitles | كل يوم آتي لهنا وأنظر عبر هذه النافذة, وأتمنى.. وأدعو انني سأرى مجرد شجرة بدلاً من تذكير بأنني خسرت طفلتي |
Peki neden bu geleneksel elektrik santralleri insanların onlara ana enerji kaynağı olarak bağımlı olması yerine, yalnızca yedek olarak kullanılmıyor? | TED | لكن لماذا إذن لا يتم استخدام محطات الطاقة التقليدية هذه فقط كاحتياطيات. بدلاً من اعتمادنا كبشر عليها كمصدر رئيسي للطاقة؟ |