Başka bir işte bu kadar mutlu olmayacağını hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل ستتوقف لاعتقادك بانك لن تكون سعيدا عمل أي شيء آخر؟ |
Ama eğer bunu bir gün bunu düşünecek olursam seninle olmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | ولكن إن فكرت بهذا في المستقبل انا متاكد بإنه لن تكون انت |
Bana bunun bir daha olmayacağını söylediğini sanıyordum, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنا متأكد من أنكِ قلت بأن هذا لن يحدث مرة أخرى |
Ta ki bunun asla olmayacağını söylemeye hazır olana kadar. | Open Subtitles | إلا إذا كنت ستقول الأن بأن ذلك لن يحدث أبدا |
Aynı şeylerin burada olmayacağını kim bilebilir ki. İsrail bizim sigorta poliçemiz. | Open Subtitles | من الذي يقول أنه لا يحدث هذا هنا اسرائيل هي بوليصة التأمين |
Kolay olmayacağını biliyorum, ama seni temin ederim ki, eğer geri dönersen, eninde sonunda, doğru şeyi yaptığını fark edeceksin. | Open Subtitles | أعلم أنه لن يكون سهلاً عليك لكنني أعدك، إن رجعت ستدرك في النهاية أنه الشي الصحيح الذي يجب عليك فعله |
Konuşursa peşine düşeceklerini ve bu kez bunun oyun olmayacağını söylediler. | Open Subtitles | قالوا له إنه إذا تحدث فسيلاحقونه وهذه المرة لن تكون لعبة |
Onu geri getirmeye karar verirsen, yolculuğunun kolay olmayacağını bil. | Open Subtitles | إذا قررتي اعادته أعلمي تماما أن رحلته لن تكون سهلة |
Kuzen, ikimiz de işlerin eskisi kadar kolay olmayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن الأمور لن تكون سهلة يا ابن العم |
Bu ailenin tek çocuğu olmayacağını anlamasının vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لتعرف أنها لن تكون الطفلة الوحيدة فى الأسرة |
Çünkü aksi takdirde ölçümlerin anlaşmadaki gibi olmayacağını söyledi. | Open Subtitles | لأن المقاييس الأخرى لن تكون مطلوبة في العـقـد |
Bir daha bunun asla olmayacağını ve ondan uzak duracağımı söyler misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تخبرها فقط ان هذا لن يحدث مجدداً أبداً وسأبقى بعــيداً |
Hiç kimse, küçük bir çocuk olarak, böyle bir şeyin olmayacağını söyleyemez, çünkü bu fikri anlayamadığını fark edecek kadar akıllı değilsinizdir. | TED | وكاطفال ، لا أحد يمكنه القول أن ذلك لن يحدث لأنك أحمق لدرجة عدم ملاحظة أنك لا تستطيع فهمها |
Bunun ona asla olmayacağını umdum. | Open Subtitles | ولكن كان عندى إيمان بأنه لن يحدث لها شئ بعد كلٍ ، زوجة أخى بوجا صلت من أجلها |
Ama daha ileri gitmenin bir yararı olmayacağını söylüyorsan, öyle olsun. | Open Subtitles | ولكنك إذا قلت أنه لا فائدة في المُضي قُدماً فلن نمضي قُدماً |
Bay Davies, sizi bu işle bir alakanız olmayacağını bilecek kadar iyi tanıyorum. | Open Subtitles | ياسيدديفيز... أعرفك بما فيه الكفاية ، وأنا متأكد أنه لا دخل لك بهذا |
Bak... beni unutmanın kolay olmayacağını ben de çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | انظري، أستطيع أن أفهم أنه لن يكون من السهل لك نسياني |
Babam ayrıca bu ülkede siyah bir başkan olmayacağını söylüyor, asla. | Open Subtitles | ابى يقول ايضاً انه لن يكون هناك رئيس اسود للبلاد ابداً |
Eğer sana hayatta olduğunu söyleseydi güvende olmayacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد كان يعرف أنكِ لن تكوني في أمان لو أخبركِ أنه لازال على قيد الحياة |
Polise haber vermeyin demişlerdi. Belki de polisin olmayacağını sanacak kadar aptallardır. | Open Subtitles | وربّما هم أغبياء بما فيه الكفاية ليعتقدوا أنّه لا توجد هناك شرطة |
- Sonra bir anda kalakalıyor... asla olmayacağını düşündüğü bir şey oluyor. | Open Subtitles | وفجأة، تجدين كل شيء تغير، وتدركي أنك لن تحصلي علي ما تريدين أبداً |
Eşek olmasan buranın senin olmayacağını anlardın. | Open Subtitles | اذا لم تكن حمارا لعرفت انك لن تمتلكها ابدا |
İkinci bir randevu olmayacağını nasıl anlıyorsun? | Open Subtitles | وكيف تعلمُ أنه لن يكونَ هناكَ موعدٌ ثانٍ ؟ |
Kötü bir şey olmayacağını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعلمين ؟ كيف تعلمين ان اشياء سيئه لن تحدث ؟ |
Burada oturup ağaç yontarak bir şey olmayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | و الجلوس هنا للنجارة ليست طريقة لمشاهدة الساعة تمر |
Kolay olmayacağını biliyorum. Ama o öldükten sonra her şey değişecek. | Open Subtitles | أعلم أنّه لن يكون سهلاً، ولكنّ الأحوال ستتغيّر حالما يرحل |
Aurora Cutlass'a yaptığın ziyaretten haberim olmayacağını mı sandım Eldritch? | Open Subtitles | أظننت أني لن أعلم حول أمر زيارتك ل "أورورا كاتلاس" يا "إلدرتش" ؟ |
Ona bir kızı olmayacağını söyle. Bir oğuldan kurtuluyor. | Open Subtitles | أخبرها بأنها لن تحصل على فتاة بل ستتخلص من ابن |