Seninle görünecek kadar seksi olmayan biri. | Open Subtitles | اسم يصف شخص ليس مثير بما فيه الكفايه ليتمشى معك |
Hiç hatası olmayan biri tarafından temsil edilmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضِّل أن يتم تمثيلي من قبل شخص ليس له أخطاء سابقة |
Fazla zekayla sorunu olmayan biri bizi devre dışı bıraktı. | Open Subtitles | شخص لا يعاني وجود الكثير من علماء التكنولوجيا قد طردنا |
İsmini verdiği şirketinin başına geçmeye cesareti olmayan biri değildi o hayalimdeki. | Open Subtitles | تلك الأحلام لم تكن مع رجل لا يزال خائفاً من السيطرة على شركة تحمل اسمه. |
Benim düşüncem, onun ekibinde olmayan biri için, fazlaca onun ekibiyle ilgilisin. | Open Subtitles | أعتقد بالنسبة لشخص ليس في فريقه أنت في فريقه لدرجة ملفتة للنظر |
Yeterli derecece sofistike olmayan biri... çok cahil biri ya da sadece aptal biri... artık şaşırmadığını düşünebilir... ve Bay Hearst'ın eğilimlerimden haberdar olduğunu... ve bunları önemsiz bulduğunu duyunca yeniden şaşırabilir. | Open Subtitles | رجل غير راق إلى حد كاف أو مجرد جاهل، أو غبي ببساطة تفاجأ إذاً لتكتشف على سبيل المثال |
Beni kim oynayacak, merak ediyorum? Fazla şişman olmayan biri. | Open Subtitles | أتساءل من سيلعب دوري في السيناريو شخص ما ليس بديناً جداً |
Davayla alakası olmayan biri tarafından bırakılmış olabilirler. | Open Subtitles | يمكن أن تكون بصمات شخص ليس له أي صلة بالقضية |
Burada olmayan biri hakkında bu şekilde konuşmak zorunda mısın? | Open Subtitles | يجب أن تقولِ أشيآءمن هذآ القبيل عن شخص ليس هنآ ؟ |
Artık Flash'ı düşündüklerinde akıllarına gelecek tek şey onları koruyacak kadar güçlü olmayan biri olacak. | Open Subtitles | عندما يفكرون في البرق كل ما سيرونه الآن هو شخص ليس قادر بما يكفي لحمايتهم |
Kendime düzgün bir ortak bulacağım. Laf değil iş üretecek biri. Küçük bir kancık olmayan biri! | Open Subtitles | سأجد شريك جديد يستطيع مساعدتي لإنجاز الأمور، شخص ليس بجبان لعين |
- Ölmeye hazır olmayan biri... - Yaşamayı da hak etmez! | Open Subtitles | أيّ شخص ليس مُستعد للموت لا يستحق الحياة |
Diğer hatta aileden olmayan biri var. Hatta kal. | Open Subtitles | معي شخص ليس من العائلة على الخط الآخر |
Demek ki orada aileden olmayan biri varmış. | Open Subtitles | إذن شخص لا ينتمي للعائلة كان متواجداً في الخارج |
Oyunda olmayan biri için kuralları değiştiremem. | Open Subtitles | لا يمكن أن أغيّر القوانين من أجل شخص لا يلعب أصلاً. |
Hayatta mutlu olmaktan başka bir beklentisi olmayan biri. | Open Subtitles | شخص لا يأملُ شيئًا من هاتهِ الحياة أكثر من أن يكون سعيدًا |
Ve şimdi tanıtmama gerek olmayan biri... | Open Subtitles | والآن مع رجل لا يحتاج إلى تقديم، |
Sözünün eri olmayan biri, bir hayvandan daha iyi olamaz. | Open Subtitles | رجل لا يفي بوعوده ما هو إلا وحش. |
Vakti olmayan biri için temizlik yapmaktan daha tatmin edici bir şey yok. | Open Subtitles | إنّني اغسل. لا يوجد شيء أكثر إرضاء من الغسيل لشخص ليس لديه وقت. |
Sakladığı bir şey olmayan biri için, hakkında öğreneceğim şeyler konusunda fazla endişelisin. | Open Subtitles | بالنسبه لشخص ليس لديه ما يخفيه تبدين قلقه للغايه عن ما يعرفه الأخرون عنكِ |
Terlemeye alışık olmayan biri için ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | افهم كم سيكون صعبا على رجل غير متعود على التعرق |
Ama kendini bir ziyaretçi bu arabalara falan aşina olmayan biri olarak hâlâ meraklı biri olarak yeni perspektifli biri olarak hayal edersen... | Open Subtitles | ولكن إن تخيلت نفسك كزائر، شخص ما ليس على معرفة بالسيارات وما شابه، شخص ما لديه القابلية للتعجب. |
Ee? Meslekten olmayan biri için bile çok ilginç. | Open Subtitles | - وهو مثير للاهتمام جدا حتى بالنسبة لغير المتخصصين - |
Olayı bilmiyorum ama hiçbir şeyi olmayan biri için aksi, inat ve çocukça davranmak ne kadar zordur bilir misin? | Open Subtitles | لا اعرف ايضاً لكن إلا تعرف الشخص الذي ليس لديه اي شيء ليفعل بشكل طفزلي |
Yarışın ortasında olmayan biri gidip onunla konuşsun. | Open Subtitles | حسناً , شخص ما غير مشترك في سباق يجب أن يذهب و يتحدث معها |