Annem, çocuklarını aynı güç ve gurura sahip olsun diye yetiştiren, güçlü siyahi bir kadındı. | TED | أمي امرأة سمراء قوية ربت أطفالها ليكون لديهم نفس الشعور بالقوة والفخر. |
Bunu ders olsun diye yapmak istediğini söyledi. | TED | ولقد قالت انها تريد القيام بذلك ليكون درساً. |
Senin için 60 dönüm toprak çalacak bir oğlun olsun diye. | Open Subtitles | لمجرد ان يكون لك ولدا ليسرق 60 فدان من القذارة لك |
Tüm bu insanları daha çok eğlence olsun diye davet ettim ki parti de daha iyi olsun. | Open Subtitles | لقد قمت بدعوت كل هؤولآء الاشخآص لآجعل الامر ممتعاً. لكي تكون حفلتها جيدة. |
Annem, babam böylece sunacak bir şeylerim olsun diye komik olmayı öğrendim. | Open Subtitles | لهذا تعلمت الروح المرحة لكي يكون عندي ما أقدمه |
Masraflarını karşılamak için o kadar çalıştım, bir geleceğin olsun diye. | Open Subtitles | أعمل بجد لدفع مصاريف دراساتك كي يكون عندك مستقبل |
Sen bile değişklik olsun diye olmadığın bir kişi gibi giyineblirsin. | Open Subtitles | طبعاً يمكنكم ارتداء ملابس غير التي ترتدونها عادة كنوع من التغيير |
Ama bu gece, değişiklik olsun diye dizginler senin elinde olacak ve sürücü koltuğunda oturacaksın. | Open Subtitles | ولكن الليلى للتغيير سوف نعالج تلك الأزمة أجلس فى مقعد السائق أيضاً |
Buraya geri gelebilme bahanesi olsun diye bilerek bıraktı bence. | Open Subtitles | أعتقد بأنها تركته عن عمد حتى يكون لها العذر للعودة |
Bunu birazcık eğlence olsun diye yaptığını düşünüyorum, belki de ünlü olmayı umuyorsundur. | Open Subtitles | لدي شعور انك فعلت ذلك من باب المزاح ربما طمعاً بالحصول على الشهرة |
Sonra ibret olsun diye adada dolaştırırlar. Kocasını tanıyordum. Kocasını biliyordum. | Open Subtitles | ومن ثم سيطوفون به في ارجاء الجزيرة ليكون عبرة انا اعرف زوجك اعرف ما حل بزوجك |
Kalkülüs kolaylık olsun diye düşünülmemiştir. | Open Subtitles | حساب التكامل والتفاضل لم يوضع ليكون سهلا. |
Parçalara ayırıp diğerlerine ders olsun diye ülkenin dört bir yanına asın. | Open Subtitles | مزّق جسمه وعلقه هنا ليكون عبرةً للآخرين. |
Ama bunu şirinlik olsun diye yapmıyorum. | TED | و لكنى لا أفعل هذل لمجرد أن أكون لطيفاً |
Değişiklik olsun diye birşeyleri de doğru yapabileceğimizi gösterelim. | Open Subtitles | أرهم أننا نستطيع أن نفعل شيئاً صحيحاً لمجرد التغيير |
Kendini baskı altında hissetme. Demek istediğim, bunu bir emsal olsun diye veya halkı ya da bizi ya da derneği hayal kırıklığına uğratmayayım diye yapma. | Open Subtitles | لا تشعر بالضغط, اي لا تفعلها لكي تكون مثالاً أو لكي لا تخيب الرأي العام أو نحن |
Çocuklarımız olursa, dedeleri mutlu olsun diye 3 yaşına kadar kobra yılanıyla tören yapmak zorundalar. | Open Subtitles | لو رزقنا بأولاد عليهنا أن نضعهم بطقوس مع الكوبرا عندما يبلغون الثالثة لكي يكون جدهم سعيداً |
Alex Pentland, bir şirkete insanların birbirleriyle konuşmaya zamanları olsun diye kahve molalarının aynı anda olmasını önerdiğinde, kâr 15 milyon dolar arttı ve çalışan memnuniyeti yüzde 10 arttı. | TED | عندما أقترح اليكس بينتلاند لأحدى الشركات أن يزامنوا وقت إستراحة تناول القهوة كي يكون للناس وقت للحديث مع بعضهم البعض، زادت الأرباح بنسبة 15 مليون دولار، و زاد رضا الموظفين بنسبة 10 فى المئة. |
Takmaya zorladılar, bir tür şaka olsun diye. | Open Subtitles | لقد ارغمونى على ارتداؤه وجعلوا ذلك كنوع من الدعابه |
Değişiklik olsun diye birini dinlersen... seni bekleyen güzel şeyler olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | اذا استمعت لشخص ما للتغيير سوف تدركين مدى اندفاعك |
Onlarla konuşurken bakacak birşeyimiz olsun diye | Open Subtitles | حتى يكون هناك شيء تنظر اليه بينما انت تتحدث اليهن |
Sana, iş olsun diye hayatına farklı bir şeyler kat demiyorum. | Open Subtitles | ألا تظنّين أن عليكِ .. تنويع طموحاتك من باب الاحتياط فقط؟ |
İşte böyle bebeğim. Hayatım boyunca bir hizmetçim olsun diye beklemiştim. | Open Subtitles | أجل، عزيزتي، إنتظرتُ طوال حياتي لأحظى بخادمة. |
Biraz daha ateşli olsun diye ona biraz "E" vermiştim. | Open Subtitles | لقد أعطيتها بعض المقويات فقط كي تحسّن الأمور |
Gus, ara sıra değişiklik olsun diye bana sıkı sorular sormalısın. | Open Subtitles | جس، يجب أن تسألني سؤال صعب من فترة لأخرى فقط للمتعة |
Teşekkür olarak, eşyalara ulaşması daha kolay olsun diye mutfağını yeniden düzenledim. | Open Subtitles | كتعبير عن شكري لكم قمت بتخصيص بعض الوقت لإعادة ترتيب مطبخكم لكي يصبح منطقيا |
Ayrıca son kez söylüyorum, maskeyi şaka olsun diye takmıştım. | Open Subtitles | ـ بجانب ان المرة الأخيرة ، قد وضعت القناع كمزحة. |
Bunu size iyilik olsun diye söylemedim. Bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | لم أخبركم هذا بدافع طيبة قلبي أنا في حاجة لشيء بالمقابل |