"oluşan bir" - Traduction Turc en Arabe

    • مجموعة من
        
    • فريق من
        
    • كامل من
        
    • قائمة
        
    • مكون من
        
    • مكوّنة من
        
    • من علماء
        
    • فريقاً من
        
    • التي تتألف
        
    • تتكون من
        
    • شبكة من
        
    Orası neresi? Doktorlardan oluşan bir ekip. Eve dönmeden önce seninle biraz konuşuyorlar. Open Subtitles إنه مجموعة من الأطباء ، سوف يتحدثون إليك قليلاً قبل عودتك إلى البيت
    Ve gerçekten çektiğiniz dijital fotoğraflardan oluşan bir koleksiyonun çevresinde bu tarz bir sosyal ağ yaratıyor. TED ويحدث ذلك هذا النوع من الشبكة الاجتماعية حول مجموعة من الصور الشمسية الرقمية قمتم فعلا بالتقاطها.
    Yalnızca arkadaşlarımızdan ve toprak krallığındaki müttefiklerimizden oluşan bir grupla. Open Subtitles فقط فريق من أصدقائنا و بعض الحلفاء من مملكة الأرض
    Bu New York'taki bir galerinin açılış gününde olan ve farklı olgunluklara sahip muzlardan oluşan bir bütün duvar. TED هذا حائط كامل من الموز عند درجات مختلفة من النضوج في اليوم الإفتتاحي لهذا المعرض في نيويورك.
    Hey, ajandasının arka tarafında... beş haneli numaralardan oluşan bir liste buldum. Open Subtitles عندي قائمة بأعداد مكونه من خمسة أرقام مكتوبة على ظهر دفتر عناوينها
    Belki de bir matematikçi ve bir hackerdan oluşan bir takımı var. Open Subtitles ولكي نوقع بشيء كهذا لربما أنه لديه طاقم مكون من مخترقين ورياضيين
    Sicim kuramının önde gelen biçimi 10 üzeri 500 evrenden oluşan bir çoklu evreni öngörüyor. TED ويتوقع النموذج الرائد لنظرية الأوتار أكوانا متعددة مكوّنة من 10 مرفوعا إلى قوة 500 كون.
    Bilgisayar becerilerimden dolayı, 2013'te Doğu Afrikalı bilim insanlarından oluşan bir ekip manyokları kötü durumundan kurtarmak için ekiplerine katılmamı istedi. TED حسنًا، بسبب مهاراتي الحاسوبية، في عام 2013، فريق من علماء شرق أفريقيون طلبوا مني الانضمام إليهم في مهمة إنقاذ الكسافا.
    Her akşam, bölgedeki bir iş kurumu akşam yemeğine sponsor oluyor ve yemeği hazırlaması ve sunması için gönüllülerden oluşan bir grup gönderiyor. TED كل ليلة أحد الأعمال التجارية يرعى العشاء ويرسل فريقاً من المتطوعين الذين يساعدوا في صنع وتقديم الوجبة
    Balarıları, koloninin bir organizma olduğu, ve 40 bin ilâ 50 bin arasında bireysel arı organizmasından oluşan bir süper-organizma olarak düşünülebilir. TED يمكن اعتبار نحل العسل كمنظمة رئيسية، بحيث تكون المستعمرة هي المنظمة التي تتألف من 40.000 إلى 50.000 نحلة كمنظمات فردية.
    Bir zamanlar üç küçük kurbağadan oluşan bir aile varmış. Open Subtitles فى يوم من الايام, كان هناك عائلة تتكون من ثلاثة ضفادع
    Bizde karşılaşma umuduyla, geçide sahip bir düzine gezegenden oluşan bir casus ağı kurduk. Open Subtitles لذا أنشأنا شبكة من أقمار التجسس حول العشرات من العوالم التي تملك بوابات فضائية على أمل لقائهم
    Elimizde rasgele bireysel içgörülerden oluşan bir koleksiyon vardı ama bütünsel bir model yoktu. TED نحن بالكاد لدينا مجموعة من الرؤى الفردية العشوائية بدون نموذج شامل
    Ama ona liderlik hakkında sorup hızlıca belirli isimlerden oluşan bir liste sunduğumda, ona yeni Fransa başkanının, Emmanuel Macron'un ismini takdim ettim. TED ولكن عندما سألتها عن الزعامات، وأعطيتها مجموعة من الأسماء، وطرحت عليها اسم الرئيس الفرنسي الجديد، إيمانويل ماكرون.
    Hamileliğinden dolayı güçsüz düşen Bai Su Zhen, keşişe boyun eğdirmek ve alevleri söndürmek için çaresizce karides askerlerden ve yengeç komutanlardan oluşan bir alay çağırmıştı. TED ضعيفة بسبب الحمل، استدعت باي سو زين مجموعة من جنود روبيان وجنرالات السلطعون لإخضاع الراهب، والأمواج لإخماد النار.
    Viyanalı uzman terzilerden oluşan bir çekirdek kadroya titizlikle hazırlatıyorum. Open Subtitles المشهورة والذي أملك فريق من الخياطين الخبراء لنسخ الأشياء الصعبة.
    Çinli bilim insanlarından oluşan bir ekip virüsü izole etmeyi başarmıştı, DNA'sınının dizilimini yapmış ve bunu internete yüklemişti. TED فريق من العلماء الصينيين قاموا بعزل الفيروس مسبقاً، تتبعوا تسلسل شيفرته الوراثية وقاموا بتحميلها على الإنترنت.
    Üç mesajdan sonra doğrulama yapmazlarsa destekçilerden oluşan bir ekibe haber veriyoruz. Ekip onları tedaviye döndürebilmek için arıyor ve mesaj atıyor. TED إذا، بعد ثلاث مرّات، لم يتحققوا، نبلغ فريق من الداعمين وذلك الفريق سوف يتصلون بهم ويراسلهم ليحاولوا إرجاعهم للطريق.
    Binlerce örnekle öncülük edecek Afrikalı mimarlar ve tasarımcılardan oluşan bir topluluğa ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة إلى مجتمع كامل من المهندسين المعماريين والمصممين الأفارقة ليتولوا آلاف الأمثلة الأخرى.
    Yaratıcı dâhilerden oluşan bir halk için yeterli güç. Open Subtitles طاقة تكفي لشعب كامل من العباقرة المبدعين
    Gördüğün gibi elimde, mahkemede savunduğun yaralanma vakalarından oluşan bir liste var. Open Subtitles كما ترى هنا لدي قائمة لقضايا الإصابات التي ترافعتَ بها في المحكمة
    Burada 30 kelimeden oluşan bir liste var, her kelimenin karşısında da bir sıfat var. Open Subtitles .. هنا قائمة تشمل 30 كلمة كل واحدة مرتبطة بمعني
    eğer pencere çerçevelerinden oluşan bir duvarımız varsa, ve TED لو لدينا حائط مكون من أجزاء من النوافذ وواحدة من هذه الأجزاء مشروخه،
    Protein polisakaridesten oluşan bir dış tabakası olduğundan eminim. Open Subtitles ولكنى اعرف الان انة مكون من طبقة من البروتين
    Hazır başlamışken niye kadınlardan oluşan bir SWAT kurmuyorsun? Open Subtitles لم لا تشكلين فرقة خاصة مكوّنة من النساء أثناء وجودكِ هناك ؟
    Juana Ramírez de Asbaje, saygın ilahıyatçılar, hukukçular ve matematikçilerden oluşan bir jüri heyetinin önüne oturdu. TED جلست خوانا راميريز دي أسباجي أمام لجنة من علماء الدين، والفقهاء والرياضيين المرموقين.
    Kutsal savaşçılardan oluşan bir takım kuruyorum. Open Subtitles إنّي أنشئ فريقاً من المحاربين المقدّسين..
    Burada gördüğünüz her şey, her biri milyarlarca yıldızdan oluşan bir galaksidir. TED كل ما تراه هنا هو المجرة، التي تتألف من مليارت النجوم لكل منها .
    Bu, evlerden ve yatakhanelerden oluşan bir yerin elektrik ve veri kablolarını gösteren bir harita. Open Subtitles هذه خريطة ترينا التخطيط الكهربي و البيانات تتكون من منازل و حجرات نوم
    Tartışma konusu, beynin sadece liflerden oluşan bir dolgu olduğu mu yoksa farklı tekil birimlerden oluştuğu mu üzerineydi. Open Subtitles كان النقاش حول ما إذا كان الدماغ هو شبكة من الألياف أم يتكون من وحدات مميزة فردية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus