Sana on dakika önce verdiğim 100 doların üstü. | Open Subtitles | باقي المئة دولار التي أعطيتها لك منذ عشر دقائق |
Güvenlik hattı on dakika önce burada olmalıydı. | Open Subtitles | الخطّ الآمن يجب أن يكون هنا منذ عشر دقائق |
Dave Grafton on dakika önce buradaydı. Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ديف جرافتون كان هنا منذ عشرة دقائق موقفك ضعيف جداً |
Onu geçen sene mi yoksa on dakika önce mi gördüğümü bilemiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كنت قد رأيته السنه الماضيه أو منذ عشرة دقائق |
on dakika önce bu çiş mevzusu beni çok heyecanlandırabilirdi. | Open Subtitles | قبل عشر دقائق كنت سأكون متحمساً جداً لمعرفة فصة تبوله |
on dakika önce yapılan açıklamaya göre karantina tatbikatı 24 saat boyunca sürecek. | Open Subtitles | المتحدث اصدر بيانا قبل عشرة دقائق ان تدريب الحجر الصحي سيستمر لمدة 24 ساعة |
on dakika önce onu askeri polise teslim ettim. | Open Subtitles | لقد سلمته إلى الشرطة العسكرية منذ عشر دقائق مضت |
Elie Saab tasarımınızın geri kafalı şöhretleri nasıl gölgede bıraktığıyla ilgili, on dakika önce tüyo gönderdim, aynen söylediğiniz gibi. | Open Subtitles | والذي يبدو مثل الأسد , منذ عشر دقائق تماما كما قلتي |
Tatlım, on dakika önce içkilerimizi tazelemeni istedim. | Open Subtitles | عزيزتي لقد طلبت شرابا منعشا منذ عشر دقائق |
Buraya benden on dakika önce gelmeliydi. | Open Subtitles | كان يجب ان نلتقي على الشاطئ منذ عشر دقائق |
- Ve seni aradım. - Ya baban? Babam on dakika önce kalktı. | Open Subtitles | منذ عشر دقائق نظر فى ساعته ورحل |
on dakika önce tepemize çıkıyorlardı. Şimdi bizimle görülmek istemiyorlar. | Open Subtitles | منذ عشر دقائق كانوا جميعهم حولناِ. |
Bakın, on dakika önce falan güneye doğru gitmemiz lazımdı. | Open Subtitles | إسمعوني، نحن بحاجة إلى الإتجاه جنوبا منذ عشرة دقائق مضت |
on dakika önce bir takım gibi çalışıyorduk. | Open Subtitles | منذ عشرة دقائق كنا نعمل كفريق. |
on dakika önce beni çağırdın ve kameralara ateş etmemi söyledin. Şimdi ise... | Open Subtitles | منذ عشرة دقائق تتصل وتقول لى أطلقى النار على الكاميرات ، والآن... |
Uzakta değildir. on dakika önce Günah çıkartıyordu. | Open Subtitles | لايمكن ان يبتعد كثيرا قبل عشر دقائق كان يحاول موعضتي |
Hayır, eksik olan on dakika önce ısmarladığım sütlü kahve. | Open Subtitles | كلا، ما ينقصني هو القهوة بالحليب التي طلبتها قبل عشر دقائق |
on dakika önce aşağıya inip, tıp öğrencilerine doktor olmanın nasıl olduğunu anlatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان اكون في الطابق السفلي قبل عشر دقائق لكي أتحدث مع طلاب سنة تخرج عن ماهية ان تكون طبيب |
on dakika önce sihirli kurşunlardan, ortadan kaybolan adamlardan söz ediyordun. | Open Subtitles | قبل عشرة دقائق كنت تتحدّث عن تلك الرصاصة السحرية والرجال الذين اختفوا في الهواء |
Bok fark etmez. - on dakika önce yaşıyordu. | Open Subtitles | لا بالطبع يهم لقد كانت على قيد الحياة قبل عشرة دقائق |
O on dakika önce ölü ilan edildi. | Open Subtitles | قد أعلنوا وفاته قبل عشرة دقائق. |
Olay başlamadan on dakika önce ben de oradaydım. | Open Subtitles | أنا كنت هناك، تقريبا عشر دقائق قبل أن تسوء الامور. |