Peder Logan öyle dedi. Geri vermeliyim. Ona söz verdim. | Open Subtitles | هذا ما قاله ألآبت لوجن لابد أن أقوم بأرجاعه , لقد وعدته |
Ormanda benimle birlikte kalabileceği konusunda Ona söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته بأنه بإمكانه البقاء هنا في الغابة معي |
Ferrie'nin korumalarını geri çekemem. Ona söz verdim! | Open Subtitles | لا أستطيع توفير فريق لمراقبتة فيري أنا وعدته |
Ona söz vermiştim... ben yanındayken o, asla zarar görmeyecekti. | Open Subtitles | لقد وعدتها.. بأن طالما أنني هناك لن تصاب بأي أذى |
benim gibi büyüdüğünde çişini daha uzun süre tutabilecekti, Ona söz verdim. | TED | عندما تصبحين في عمري، سيصبح بمقدورك التحكم في نفسك لفترة أطول، وعدتها بذلك. |
Bayan peekins'in büyük çocuğu rahatsızlanmış. Ona söz vermiştim-- | Open Subtitles | آنسة بيكينس أكبر سنا من أن ترعاها تبدو أكثر مرضاً وعدتها |
- Bilmiyorum, bana söylemedi ama o benim kardeşim ve bu son isteğini yerine getireceğime dair Ona söz verdim. | Open Subtitles | - لا اعلم , فهو لم يخبرنى, لكنه اخى , و انا وعدته بأن اقوم بهذا الشىء الاخير من اجله. |
Ona söz verdiğim şeye sahip olduğumu söyle. Petersburg'daki Tovarisch'ten.. Ona de ki, benim yerim, bu gece. | Open Subtitles | قل له أنني أملك ما وعدته به من رفاقنا في بيتسبرغ,منزلي الليلة |
Eğer bugün gelirse diye Ona söz vermiştim anahtarları sana vereceğimi. | Open Subtitles | أذا أتى هذا اليوم وعدته بأن أضع هذه المفاتيح |
Derslerden sonra oyun için Ona söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدته أننا سنلعب الكره إذا إنتهى من دروسه. |
Böylece Ona söz verdim, Noel arifesiydi, Bir Fransız'ı, vurmak için Ona söz verdim. | Open Subtitles | لذلك و عدته , كان ذلك عشيه عيد الميلاد وعدته بان اقتل رجلا فرنسيا من اجله -ليفتنانت , هل سبق لك ان زرت باريس ؟ |
Ben de Ona söz vermiştim sana bunu söyleyeceğime inanamıyorum. | Open Subtitles | اساسا. لقد وعدته بانني سوف... لا اصدق انني اقول هذا لك |
- Gelsen iyi olur. Ona söz verdin. Partisinde senin de olmanı gerçekten çok istiyor. | Open Subtitles | انت وعدته ، يريدك حقا في حفلته |
Bu gece sevgi dolu, özel, ya da öyle bir gece olacak diye Ona söz verdim. | Open Subtitles | وعدتها أن تكون هذه الليلة، ليلة حُبّ، ليلة حميمة، شيءٌ ما. |
Ama orada olacağına söz verdin. Ona söz verdin. | Open Subtitles | لكنك قد وعدتها انك سوف تكون هناك لقد اعطيتها كلمتك |
Bir şey söylemediğim için üzgünüm, ama kimseye söylemeyeceğime dair Ona söz vermiştim. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أقل أيّ شيئ من قبل ولكني وعدتها بأنني لن أقوم بذلك |
Seninle konuşmayacağıma dair Ona söz verdim. Sana çok kızmış. | Open Subtitles | لقد وعدتها بألا أتكلم معك، إنها غاضبة منك |
O, senin de çocuğun ve timsahlar için Ona söz verdim. | Open Subtitles | إنها ابنتك وأنت نوعاً ما وعدتها بالتماسيح |
Bırak eğlensin, ayrıca bu yayı kullanmayacağıma dair Ona söz vermiştim. | Open Subtitles | كما أنّي وعدتها بألاّ أستخدم ذلك القوس ثانيةً |
Alex, bu tamamen çılgınca. - Onu yalnız bırakamayız, Ona söz verdik. | Open Subtitles | أليكس هذا جنون كبير لن نتركها وحدها، لقد معدناها |
Ona söz veremem, ama daha sonra lisanslı bir işveren gelecek, onunla konuşursun. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعِدَك بهذا ، ولكن سيأتى وكيل مُرَخّص هنا في وقت لاحق إذا أردت التحدث إليه |
- Ona söz verdim. | Open Subtitles | أنتم تنتظرون يا رفاق؟ |