"onu öldürdü" - Traduction Turc en Arabe

• قتله
• قتلها
• قتلته
• قتلتها
• قتلوه
• وقتلها
• قام بقتلها
• قتلوها
• قام بقتله
• وقتلته
• وقتله
• فقتلها
• قامت بقتله
• قتلهُ
• فقتله

Bu kasabadan biri onu öldürdü! Kim olduğunu bulmanızı istiyorum!
وقد قتله احد سكان هذه البلدة أريدك أن تجد الفاعل

Samuel Prometheus'un sabote edileceğini biliyordu... ve bu bilgi onu öldürdü.
سامويل كان يعلم ان بروميثيوس خُربت. وهذه المعلومة السبب في قتله.

onu öldürdü, onu kancasıyla deşti, ve sonra bebeği de öldürdü.
قتلها. شق مفتوحها بخطّافه , وبعد ذلك قتل الطفل الرضيع أيضا.

Torunum öldü, ve o piç onu öldürdü, ve bundan kurtuldu.
قتلت حفيدتي، و قتلها ذلك الوغد و فر بفعلته دون عقاب

Başkalarına da gevezelik edip söylemeden önce kadın onu öldürdü.
و هي قتلته قبل أن يخبر أي شخص آخر بالأمر

Sonra Drej'ler onu öldürdü. Tek sebebi gerçekleri kabul etmeyişiydi.
لذا قد قتله الدريج لانه لم يستطع أن يواجه الحقيقة

Kuzeninin daha becerikli olacağı korkusu ile Daedalus onu öldürdü.
قلقًا من أن يكون ابن أخيه حرفيًّا ماهرًا أكثر منه، قتله دايدالوس.

Biliyorum, onu öldürdü. Geri dönerken gözlerini gördüm.
أنا متأكد أنه هو الذى قتله لقد رأيت ذلك فى عينيه عندم رجع

Romeo onu öldürdü. O da Mercutio'yu. Kim ödeyecek bu değerli kanın bedelini?
لقد قتله روميو بعد قتله لمركوشيو فمن يتحمل وزر دمه الآن

Suikastten sonra güvenlik onu öldürdü.
لقد اخرجه المسعفون لتوهم وهذا هو مرتكب الجريمة قائد الامن قتله اثناء اطلاق النار

Felton parayı almak için kasaya eğildi. Felton'ın dikkati başka yönde olduğu için Hanson fırsattan istifade onu öldürdü.
بينما انصب تركيز فيلتون على المال هانسون انتهز الفرصة و قتله

Deli olabilir, ama yalan söylemiyor. onu öldürdü gerçekten de.
ربما أنه مجنون, و لكنه لا يكذب, لقد قتلها فعلاً

Hayır, köpeğini çaldığımız gangster herif hastaneye gelip onu öldürdü.
كلا ، رجل العصابات الذي معنا كلبه ذهب و قتلها

Bir şey onu öldürdü. Eyalet veterinerini çağıracağım. O bilir.
ثمة شيء قتلها, سأتصل ببيطري الولاية ربما سيعرف السبب

Onunla bardan ayrıldı! onu öldürdü! Katil o!
اٍنه الشخص الذى غادر معها اٍنه هو الذى قتلها

Kargalar onu öldürdü, çünkü hiçbir güneyli onu savunmazken o özgür halkı savundu.
الغربان قتلته بسبب تحدث عن القوم مجانا عندما لن يكون هناك الجنوبيين الآخرين.

Babasıyla yatmak hoşuna gidiyordu. onu öldürdü ve seni de öldürecek.
لقد أحبت معاشرة أبيها ثم قتلته وسوف تقتلك أنت أيضا

Babam onu öldürdü. Onun ilgisizliği onu öldürdü.
ابي هو الذي قتلها ، لامبالاته بها قتلتها

Alıcı sahte olduğunu anladığımda da onu öldürdü.
ثم بعد أن علِم المشتري بأنها مزيفة قد قتلوه

Bence öldüğü gece bir hap aldı ve o haptaki zehir yavaşça yayıldı ve onu öldürdü.
ولكنى مؤمن انه فى ليلة وفاتها قد تناولت ايضا كبسولات الكبد .. , والذى خرج منها بطيئا وقتلها

Ve kadın reddettiğinde veya işler ters gittiğinde, onu öldürdü.
و عندما رفضت, او سار اى شئ مسارا خاطئا قام بقتلها

UFO'ları arıyordu ama onun yerine bu adamlar onu öldürdü.
لقد خرجت باحثة عن أجسام غامضة لكنها وجدت هذا بالمقابل هؤلاء الرجال قتلوها

Bizim mahallede yaşayan gerçek bir çocuktu ve biri onu öldürdü.
لقد كان صبيا حقيقيا عاش في حينا و أحد ما قام بقتله

Geçen hafta kocamın iş yerinde bir vinç devrildi ve onu öldürdü.
الأسبوع الماضي، انهارت رافعة في مكان عمل زوجي وقتلته.

Araç alev aldı ve bu adam bir çubukla onu öldürdü.
إشتعل الحريق وهذا الرجل أخذ الأنبوب وقتله

Zannımca kadın düzenbazlığı keşfedip onunla yüzleşince o da onu öldürdü.
و آظن أنّها اكتشف خِداعه و واجهته بذلك ، فقتلها

Gerçeği öğrenince onu öldürdü.
و عندما اكتشف الحقيقة قامت بقتله

Yani bir şey onu öldürdü ve sonra kasırga onu içine çekti.
إذن تم قتلهُ و بعدها قد سحبهُ إعصارٌ ما؟

..kiralık katil onu öldürdü, cesedini trene attı.
، فقتله القاتل المأجور . ووضع جثّته على القطار