Lanet olası onu öldürdün! Beni de buraya lanet cesedini göstermeye mi getirdin? | Open Subtitles | لقد قتلتها بحق الجحيم وجلبتنى الى الاسفل هنا لكى ترينى جثة لعينة ؟ |
onu öldürdün. Beni öldürmek istedin ama onuı öldürdün! | Open Subtitles | لقد قتلتها, لقد حاولت أن تقتلني لكنك قتلتها |
- Neredeyse onu öldürdün salak. - "Neredeyse" geçerli değil. | Open Subtitles | أنت تقريبا قتلته أيها الأبله لقد كنت قريبا من ذلك |
Tybalt öldürmek istiyordu seni, sen onu öldürdün. Mutlu olmalısın bunun için. | Open Subtitles | كان تايبالت سيقتلك لكنك قتلته وفي هذا سعادة لها |
Konuşmasını engellemek için onu öldürdün ve intihar süsü verdin. | Open Subtitles | قمت بقتله لتمنعه عن الكلام وحاولت أن تجعلها تبدو كأنها عملية إنتحار |
- Özür dilerim, Jess. - onu öldürdün. Ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | أنا آسفة , جيس لقد قتلتيه . لم أكُن أعلم ماذا أفعل |
Bu işi bırakacağı için onu öldürdün! Neden? | Open Subtitles | وستخرج من هذا العمل القذر، وأنت قتلتها لذلك، لماذا؟ |
onu öldürdün. Lanet silahla öldürdün. | Open Subtitles | لقد قتلتها يا رجل . قتلتها بمسدسى اللعين |
onu öldürdün, bataklığa attın... ve sonra zavallı Erin'i de bu olayın içine sürükledin. | Open Subtitles | قتلتها وألقيت بها في المستنقع وأخذت المسكينة إيرين يعد ذلك إلي هناك |
Ajan Jennsen Dr.Yang'i araştırmaya başlayınca Doktoru işin içinde tutabilmek için onu öldürdün? | Open Subtitles | و عندما كانت العميلة جنسين حجرة عثرة بينك وبين د.يانغ قتلتها ؟ |
- Onunla orada buluştum. - Niye onu öldürdün, Samuel? | Open Subtitles | إلتقيت بها هناك لماذا قتلتها يا صاموئيل ؟ |
onu öldürdün ve zaman kapsülü açılmadan önce oradan ayrıldın, bildim mi? | Open Subtitles | قتلتها ومن ثم هربت قبل أن نفتح الكبسولة الزمنية, ألا يبدو هذا صحيحاً؟ |
onu öldürdün ve başka bir kadının kalbini kırdın. | Open Subtitles | كنت تحاربه وتعانده وعن طريق امراة قاسية القلب قتلته |
Onu hatıralarımda şefkat ve sevgiyle büyütmüştüm... ama sen onu öldürdün. | Open Subtitles | أنا أحفظهم في ذاكرتي بكل حب و ليس بهذه الحادثة البشعة لكنك قتلته |
Bence onu öldürdün çünkü sana duyguları taklit etmeyi öğretiyordu ve işler kontrolden çıktı. | Open Subtitles | أعتقد أنك قتلته لأنه كان يعلمك العواطف ومن ثم خرجت الأمور عن السيطره |
onu öldürdün çünkü peşinde düşeceğimi biliyordun değil mi? | Open Subtitles | لقد قتلته لأنك عرفت انني سألاحقك, اليس كذلك؟ |
Rivkin'in kızımın hayatından çıkmasını istedin ve onu öldürdün. | Open Subtitles | لقد أردت ريفكين، خارج حياة إبنتي. إذا لقد قتلته. |
Ya da sen bu niyetle gittin ve ortağın karşı çıkınca onu öldürdün. | Open Subtitles | أو ربما أنت ذهبت لأجل ذلك وبينما صد عنك شريكك قمت بقتله |
Biz arkadaştan fazlasıydık. onu öldürdün mü diye sana sordum. | Open Subtitles | كنا أكثر من أصدقاء، وقد سألتكِ إن كنتِ قتلتيه |
Sana yardım istemeye geldi, ve sen onu öldürdün. | Open Subtitles | , جاءت إلى هنا طلباً لمساعدتكِ و انتِ قتلتيها |
Bir buluşma ayarladın ve Robyn seninle iş birliği yapmayınca da onu öldürdün mü? | Open Subtitles | خططت لاجتماع وعندما لم تتعاون روبين معك , هل قمت بقتلها عندها ؟ |
Yani onu öldürdün ve kolyeyi Oasis Ranch'e geri götürdün ve ailesinin uyuşturucu satarken öldüğüne inanmasını sağladın. | Open Subtitles | إذن قتلتِها وأخذتِ القلادة معكِ للمصحّة، وجعلتِ والديها يعتقدان أنّها ماتت وهي تشتري مُخدّرات. |
Bütün bildiğimiz, Albay'ın o otelde bir buluşma ayarladığı. Ve nasıl olduysa, sen ortaya çıktın ve onu öldürdün. | Open Subtitles | كلّ ما نعرفه أن العقيد أعدَّ للقاءٍ في ذلك الفندق وبطريقة ما أتيتَ وقتلته. |
Üzerine abandığın zaman, sahte bıçağı cebe attın, ve sonra onu öldürdün. | Open Subtitles | عندما إتّكأتَ إنتهى، وَضعتَ السكينَ المزيفَ، وبعد ذلك قَتلتَه. |
Bu yüzden geçen gece oradaydın ve bu yüzden onu öldürdün. | Open Subtitles | لهذا السبب كنتِ هناك ليلة البارحة، ولهذا السبب قتلتِه. |
Belki de hiçbir zaman terk etmeyeceğini anladın bu yüzden kızdın ve onu öldürdün. | Open Subtitles | حسنا، ربما أدركت بأن هذا لن يحدث أبدا، لذلك أصبحت غاضبا وقتلتها. |
onu öldürdün, değil mi, Keenan'ı? | Open Subtitles | قتلتهُ أليسَ كذلك؟ |
Ya fikrine sadık kalmadığın için onu öldürdün. | Open Subtitles | إذن إما أنّك قتلتَه بعدم الثقة برأيك |
- onu öldürdün. - Ben de öyle sanıyordum, ama buradaydı. | Open Subtitles | ـ حسناً، لقد قتله ـ ظننتُ ذلك، لكن لا يزال هُنا حياً |
- onu öldürdün. | Open Subtitles | لقد قمتم بقتله |