O izotopların sana sadece, onun hayatının... son iki üç yılını nerede geçirdiğini söyleyeceğini de biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تدركين أن تحديد هذه النظائر سيخبرك أين أمضي ضحيتك آخر ثلاث سنوات فقط من حياته |
onun hayatının büyük bir kısmı benim içimde bir kasada. | Open Subtitles | جزءٌ كبير من حياته مدفونة بسرداب في داخلي |
Peki, ama beğensen de beğenmesen de bu onun hayatının ve işinin büyük bir parçası. | Open Subtitles | حسنا , اعجبك الأمر ام لا هذا جزء كبير من حياته وعمله |
Bilirsin, kalmak isterdim ve onun hayatının bir parçası olmak. | Open Subtitles | أتمنى أن أبقى, تعلم, وأكون جزء من حياتها |
Hem de çok seviyorum. Çok zaman kaybettim ve onun hayatının bir parçası olmak istiyorum. | Open Subtitles | كثيراً، لقد ضيعت الكثير من الوقت وأريد أن أكون جزءً من حياتها. |
Dora hayatımın kadını... ve bende onun hayatının erkeğiyim, bu yüzden... | Open Subtitles | باختصار .. دورا إمرأة حياتي وأنا رجل حياتها ولهذا |
Dora benim hayatımın kadını ve ben de onun hayatının erkeğiyim. | Open Subtitles | باختصار .. دورا إمرأة حياتي وأنا رجل حياتها ولهذا |
onun hayatının son dakikalarının anlamını saptıran bariz bir yalan bu. | Open Subtitles | إنها كذبة فاضحة، تحرّف معنى اللحظات الأخيرة من حياته |
onun hayatının bir parçası olmasını istemiyor. | Open Subtitles | و لاتريدني أن أكون جزء من حياته |
Tek düşünebildiğim, bir yerlerde bir çocuğun doğup büyüyeceği... ve benim onun hayatının bir parçası olma şansına sahip olamayacağımdı. | Open Subtitles | كل ما خالج تفكيري حينها أن هذا الطفل سيكبر بمكان ما... ولن أحظ بفرصة أن أكون جزءً من حياته |
Senden onun hayatının bi parçası olmanı istiyordu. | Open Subtitles | انه يريدك ان تكون جزءا من حياته |
onun hayatının bir parçası olmak istiyorum, Olivia. | Open Subtitles | اريد ان اكون جزء من حياته, أوليفيا. |
onun hayatının ve tedavi sürecinin bir parçası olmanız çok önemli. | Open Subtitles | الذين هم جزء من حياته أن يكونوا جزءا |
Her zaman onun hayatının bir parçası olacaksın. | Open Subtitles | سوف تكونين دائمًا جزء من حياته |
Evet ve sen de, onun hayatının bir parçası olmalısın. | Open Subtitles | فعلنا. ويجب أن تكون جزءا من حياته. |
Şuan onun hayatının büyük bir parçası. | Open Subtitles | إنها جزء كبير من حياته الآن |
onun hayatının bir parçası olma riskini alamazdım. | Open Subtitles | كنت أعرف أنني لا أستطيع المخاطرة كونى جزءا من حياتها |
Sen onun hayatının kalıcı bir parçası değilsin, ...onun dikkatini dağıtıyorsun. | Open Subtitles | انت ليس جزء من حياتها, أنت مجرد إلهاء. |