"onun için bir" - Traduction Turc en Arabe

    • من أجله
        
    • من أجلها
        
    • بالنسبة لها
        
    • بالنسبة له
        
    • من اجلها
        
    • شيء له
        
    • مناسب له في
        
    • إلى هناك ‫ لدي
        
    • بالنسبه له
        
    • شيئا له
        
    • شيئاً له
        
    Çalışarak bu iki kat zor. onun için bir şey yapamam. Open Subtitles أنا أعمل بشكل مضاعف سأقوم بأي شيء من أجله
    Ve bu sevgi yoksa o zaman... neden onun için bir şey yapalım ki? Open Subtitles وإن لم يكن ذاك الحب موجوداً فإنه لا يوجد ما نخاطر من أجله
    Evet. Seninde onun için bir kaç fikrin varmış gibi gözüküyor. Open Subtitles نعم , يبدو أن لديك بعض الأفكار من أجلها هي أيضاً
    Bu hikâyeden öyle etkilendim ki, onun için bir parça yazdım. TED حسنًا، انبهرتُ بهذه القصة، وكتبتُ هذا المقطع من أجلها.
    Bu onun için bir iş, diğerleri içinse sadece süt. TED وهذا يمثّل نشاطا تجاريا بالنسبة لها , لكن الحليب للآخرين جميعا.
    Kabul edelim ki, onun için bir manşetim. Senin içinse bir dava. Ya senin için? Open Subtitles دعونا نواجه الأمر ، بالنسبة له ، أنا عنوان رئيسى ، بالنسبة لك إننى قضية
    onun için bir şeyler yapmak istedim ama yapacağım bir şey yoktu. Open Subtitles اردت ان اقوم بشيء من اجلها , لكن لم يكن هناك من شيء يمكنني فعله لها
    Vaughn bana geldi, eğer onun için bir iş yaparsam soruşturmanın kapanmasını sağlayabileceğini söyledi. Open Subtitles فون أتى إلي ، وأخبرني أنه يستطيع أن ينهي جميع الإستجوابات إذا قمت بعمل من أجله
    Vaughn bana geldi, eğer onun için bir iş yaparsam soruşturmanın kapanmasını sağlayabileceğini söyledi. Open Subtitles فون أتى إلي ، وأخبرني أنه يستطيع أن ينهي جميع الإستجوابات إذا قمت بعمل من أجله
    Ama hayatını onun için bir kenara fırlatmadan önce bunu bilmeni istedim. Open Subtitles لكنني ظننت أه يجب أن تعرفي، قبل أن ترمي حياتك بعيدا من أجله.
    Aslında, onun için bir şeyler planladım. Open Subtitles في الواقع ، لقد خطّطت لشيء من أجله لاحقا
    Ondan önce, başkana onun için bir mesaj ilettim. Open Subtitles قبل ذلك أخذت رسالة إلى الرئيس من أجله
    onun için bir sürü planı vardı. Open Subtitles لقد كان في جعبتها العديد من الخطط من أجلها
    Tamam bak, onun için bir dosya açıp gönüllü uzlaşma programına katılmasını sağlayacağım. Open Subtitles حسناً , اسمعي , بوسعي فتح ملف من أجلها ببرنامج تطوّعي لإعادة لم الشمل
    Belki sen de onun için bir şeyler planlamamıza yardım edersin. Open Subtitles ربما ترغبين في مساعدتنا للتخطيط لشيء من أجلها
    Aşk onun için bir oyundu. Gülmesini sağlardı, diyebilirim. Open Subtitles الحب كان لعبة بالنسبة لها كان يجعلها تضحك
    İnsanlar onun için bir şey yapamamışlar. Open Subtitles وقالوا ان الرجال يمكن ان تفعله لا شيء بالنسبة لها.
    Ama onun için bir ay daha vermeliler. Daha formda bile değil. Open Subtitles كان ينبغي أن يكون ذلك خلال شهر واحد بالنسبة له إنه ليس حتى في مستوى الشكل المطلوب بعد
    Bir penisin boyu onun için bir sorunmuş gibi. Open Subtitles كما لو أن حجم القضيب يشكل مشكلة بالنسبة له
    onun için bir kimliğimiz yok. Open Subtitles نحن لم يكن لديك معك بطاقة تعريف من اجلها.
    Yani, o senin bütün dünyan ama sen onun için bir hiçsin. Open Subtitles و هو الشيء الذي لطالما كانه لقد كان يعني كل شيء بالنسبة لك و أنت لم تعني أي شيء له
    Belki filmde onun için bir iş vardır. Open Subtitles ربما يكون هناك عمل مناسب له في الفيلم
    Ama geri dönmeyeceğim. onun için bir plan yaptım. Open Subtitles ‫لكنني لن أعود إلى هناك ‫لدي خطة له
    O patrondur ve... her ilişkisi, onun için bir iş ilişkisidir. Open Subtitles انه الرئيس , وكل علاقه هى علاقه عمل بالنسبه له
    Sadece: "onun için bir şey ifade etmeyecek bu filmin onun büyük çıkışı olmayacağını ve bunun bana gerçek bir film gibi gelmediğini" söyledim. Open Subtitles كل ماقلته هو ان فلمه لن ينجح لن يفعل شيئا له ولايبدو حقيقيا
    Görürseniz, bende onun için bir şey olduğunu söyler misiniz? Open Subtitles عندما تجده أخبره أن لدي شيئاً له

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus