Tanrılara mesaj taşıyan birisi olarak ölmek bir insanın sahip olabileceği en büyük onurdu. | Open Subtitles | الموت كحامل رسالة إلى الآلهة يعتبر أعظم شرف قد يختبره رجلاً |
Size her akşam haberleri sunmak, ve gazeteleri okumak benim için bir onurdu. | Open Subtitles | كان ذلك شرف لي لان انقل لكم الاخبار كل مساء و اقراء لكم الصحف كل صباح |
Böyle bir olay için jüri üyesi olmak benim için onurdu. | Open Subtitles | وحانة الشرف , لقد تشرفت بإستخدام هذا يكفي |
O mektupları okumak bir onurdu çünkü seni diğerlerinden ayıran şeyin tek bir puan olmadığını artık biliyorum. | Open Subtitles | كان من الشرف قراءة هذه الرسائل لأنني الآن أعرف أن ما يفرقك عن الآخرين ليست مجرد نقطة واحدة |
Bilmeni isterim, ne olursa olsun, seninle beraber hizmet etmek bir onurdu. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنه مهما حدث كان شرفا لي أن أخدم معك |
Böylesine cesur bir savaşçı ve iyi bir arkadaşla savaşmak, benim için onurdu. | Open Subtitles | كان شرفا عظيما لي بان قاتلت بجوار محارب مثلك |
Şu İrlandalı'yla ve koca memeli piliçle rekabet etmek benim için bir onurdu. | Open Subtitles | أريد فقط القول إنني تشرفت بالتنافس مع الأيرلندي والفتاة المثيرة |
Neyse, seçilmiş olmak gerçek bir onurdu ama içime sinmesede istifa etmem gerekiyor. | Open Subtitles | على أي حال، كان شرفًا حقيقيًا أن يتم اختياري لكن رغمًا عني أنا مضطر لتقديم استقالتي |
Peter Mills seninle birlikte çalışmak büyük bir şeref ve onurdu. | Open Subtitles | لقد كانَ فخراً لي وسعادةً أن أعملَ معكَ يا بيتر ميلز |
Sizi çocukları çalışırken seyredebilmek büyük bir onurdu. | Open Subtitles | لقد كان شرف لي أن أشاهدكم أيها الرفاق تعملون |
Bir bakıma bu fotoğrafı çektiğim için beni öldürmek istemeleri bir onurdu. | Open Subtitles | كان شرف لي ان يدعوا بقتلي لالتقاطي تلك الصورة |
Akım kapasitörünü tekrar bir araya getirebilmek bir onurdu. | Open Subtitles | كان شرف لي أن تكون قادرة على وضع معا مرة أخرى مكثف التمويه. |
O mektupları okumak bir onurdu çünkü seni diğerlerinden ayıran şeyin tek bir puan olmadığını artık biliyorum. | Open Subtitles | كان من الشرف قراءة هذه الرسائل لأنني الآن أعرف أن ما يفرقك عن الآخرين ليست مجرد نقطة واحدة |
Dr. Holt, affedersin. Sizi çalışırken görmek benim için bir onurdu. | Open Subtitles | دكتور "هالت" لو سمحت لي انه لمن الشرف لي رؤيتك تعمل |
Sizlerle çalışmak benim için büyük bir onurdu. | Open Subtitles | ولقد كان لي الشرف الصادق بأني خدمت معكم جميعا |
O inanılmaz kadındı, ve onu tanıyor olmak bir onurdu. | Open Subtitles | لقد كانت سيدة رائعة وكان شرفا لي معرفتها |
Sizlere kabile şefi olmak benim için bir onurdu. | Open Subtitles | لقد كان شرفا ل بمثابة الزعيم القبلي الخاص بك. |
Kral seçilmek çok büyük bir onurdu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أكون ملكا كان هذا شرفا ان يباركني باختياره |
Bu bir onurdu, biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كان شرفًا لك، أتعلم ذلك؟ |
Sizinle zombi öldürmek büyük onurdu arkadaşlar. | Open Subtitles | لقد كان فخراً حقيقيّاً قتل الزّومبيّين برفقتك |
Çok teşekkürler. Burada olmak bir onurdu. | TED | أشكركم كثيرًا. إنه لشرف لي أن أكون هنا. |
Memory Matron görevimden ayrılmak beni üzse de sizlere hizmet etmek ve güzel geleneklerimizi uygulamak benim için çok büyük onurdu. | Open Subtitles | بقلب مثقل يجب علي أن أستقيل من منصبي كمشرفة ذاكرة لقد كَانَ شرفاً لي |
Ip ailesi tarafından evlat edinilmek ve senin abin olmak büyük bir onurdu. | Open Subtitles | كنتُ مسروراً عندما تبنيتُ من قبل عائلة (ييب) وأنّ أكون أخاك |
Terfi etmesi büyük bir onurdu. | Open Subtitles | لقد كان شرفاً عظيماً بالنسبة له أن يحصل على تلك الترقية. |
S.H: Benim için bir onurdu. | TED | سام هاريس : لقد شرفني هذا .. شكرا لك |