"oraya gidip" - Traduction Turc en Arabe

    • الذهاب إلى هناك
        
    • تذهب إلى هناك
        
    • أذهب إلى هناك
        
    • نذهب إلى هناك
        
    • سأذهب إلى هناك
        
    • تذهب هناك
        
    • الذهاب لهناك
        
    • الذهاب هناك و
        
    • اذهب الى هناك
        
    • اذهب هناك
        
    • أذهب لهناك
        
    • أذهب هناك
        
    • نذهب لهناك
        
    • تذهبي هناك
        
    • سنذهب إلى هناك
        
    oraya gidip birkaç tutuklama yapabilirdik ama kimse bir şey görmemiş olacak. Open Subtitles بإمكاننا الذهاب إلى هناك و اجراء اعتقالات ولكن لم يرى أحدٌ شيئاً
    Sakın oraya gidip vicdan yapmaya falan başlama olur mu? Open Subtitles لا تذهب إلى هناك وتبدأ بأظهار مشاكل تأنيب الضمير، إتفقنا؟
    oraya gidip izleme yapmamı ister misin? Hayır, gerek yok. Open Subtitles هل تريدني أن أذهب إلى هناك وأقوم ببعض التحريات ؟
    - Evet... hadi oraya gidip biraz kıç tekmelemeye başlaya... Open Subtitles نعم، دعينا نذهب إلى هناك ونبدأ في القتال والضرب و..
    oraya gidip Haitili'yi alacağım ve hemen geri döneceğim. Open Subtitles , سأذهب إلى هناك لاحضار الهايتي فحسب ثم سأعود على الفور
    O işsiz kıçınla oraya gidip neler olduğunu... görmen lazım. Open Subtitles عليك أنت تذهب هناك وتتحقق عن الأمر بما أنك مفصولاً من العمل
    Bak, tek yapmamız gereken oraya gidip imzasını almak mirasımızın kaybına üzülmek ve hayatımıza devam etmek. Open Subtitles حسناً, إنظر, كل ما علينا فعله هو الذهاب لهناك, ونحصل على توقيعها ونحزن على فقداننا حق البكورية , ونتخطّى الأمر
    oraya gidip elemani silkelemem lazim. En fazla iki gün. Open Subtitles أريد الذهاب إلى هناك وأيجاد ذلك الرجل، يومين كحد أقصى.
    Şanslıyız ki, milyonlarca mamut kalıntısı Siberya ve Alaska'daki sürekli buzulların içine gömülmüş durumda ve aslında resmen oraya gidip, bu kalıntıları çıkartabiliriz. TED لحسن الحظ ، نجد الملايين من بقاياهم منتشرة في الجليد مدفونة عميقاً في سيبيريا و آلاسكا، ويمكننا في الحقيقة الذهاب إلى هناك واستخراجهم.
    oraya gidip, o şarlatanlarla takılmayı sevmiyorum. Open Subtitles لا أحب الذهاب إلى هناك والتسكع مع المغفلين
    oraya gidip ilk gördüğün zenciyi alıp getirdin mi, Bill? Open Subtitles ماذا, تذهب إلى هناك, و تختار أول فتى أسود تراه؟
    Tatlım, neden oraya gidip bize oynayacak bir oyun getirmiyorsun? Open Subtitles عزيزي، لمَ لا تذهب إلى هناك وتأتي لنا بلعبة نلعبها؟
    oraya gidip insanların hikayelerini yazmalıyım. Open Subtitles ويفترض أن أذهب إلى هناك وأكتب قصة إنسانية
    Evet, ben bile oraya gidip birşeyler söylemeyi-- Evet. Open Subtitles نعم لقد فكرت بأن أذهب إلى هناك بنفسي وأتكلم معهم
    Elimizde tuğlalar ve beyzbol sopalarıyla oraya gidip günlerini göstermeliyiz. Open Subtitles يجب أن نذهب إلى هناك ونقوم بتحطيم بعضهم نأخذ بعض الطوب ومضارب كرة القاعدة ونشرح لهم الأمر
    Ama onlardan önce oraya gidip kızı kurtarmalıyız. Open Subtitles لكن علينا أن نذهب إلى هناك أولاً لننقذ الفتاة الصغيره
    Orduya katılırken oraya gidip ülkemi koruyacağımı sanıyordum. Open Subtitles لقد إنضممت، معتقداً أني سأذهب إلى هناك حامياً وطني
    Büro oraya gidip... gangster arkadaşlarının ilgisini ona çekmeni istiyor. Open Subtitles والأدراة تريدك أن تذهب هناك ولترى إذا أحد مهتم من من أصدقائك العصابة
    - Evet. oraya gidip bir gece kalmamız gerekiyor. Open Subtitles لذا يجب علينا الذهاب لهناك ، للبقاء حتى الليل
    oraya gidip psikozlu evsiz barksızlar hakkındaki programın gerekliliğini kanıtlamam grekiyor. Open Subtitles عليّ الذهاب هناك و شرح برنامجي للمتشردين المختلين عقلياً؟
    İstersem ta oraya gidip arayabileceğimi söyledi. Open Subtitles قالت انه يجب علي ان اذهب الى هناك وابحث عنه بنفسي
    Tae Yong, oraya gidip bizzat kendin kontrol et. Open Subtitles تاى يونج .. اذهب هناك بنفسك و اجمع بعض المعلومات
    Cezaevinin etrafında çok fazla basın varmış ve oraya gidip tekrar istismar edilmemi istemiyormuş. Open Subtitles السجن محاط بالكثير من الإعلاميين لذا أبي لا يريدني ان أذهب لهناك ويتم استغلالي من جديد
    oraya gidip en azından adının ne olduğunu öğrenmek bana mantıklı geliyor. Open Subtitles يبدو معقولا بالنسبة لي أن أذهب هناك على الأقل وأكتشف ما يُسمّى
    Hanna, tekrar ortadan kaybolmadan önce oraya gidip onunla konuşmamız lazım. Open Subtitles هانا، يجب ان نذهب لهناك ونتحدث معه قبل ان يختفي مجدداً
    Neden oraya gidip ustanla ilgilenmiyorsun, insan? Open Subtitles لم انت لا تذهبي هناك و تهتمي بسيدكِ .. أيتها البشرية ؟
    oraya gidip herkesi öldüreceğimizi mi söylüyorsun? Open Subtitles أتعنى أننا سنذهب إلى هناك ونقتل كل الناس؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus