"ormanlarına" - Traduction Turc en Arabe

    • الغابات
        
    • غابات
        
    • للغابات
        
    Biyolojik çeşitlilik ve yoğunluk okyanusun kimi bölgelerinde, yağmur ormanlarına kıyasla daha yüksek. TED والتنوع الحيوي والكثافي في المحيط هو أعلى مكاناً من الموجود في الغابات الممطرة.
    Doğu Avrupa ve Asya Rusya'sının geniş yapraklı ormanlarına bahar gelmiş. Open Subtitles انه الربيع في الغابات المورقة العظيمة في أوربا الشرقية وروسيا وآسيا.
    Bu kayıp ılıman bölge ormanları tahribatını, tropikal bölge ormanlarına kaydırdığımızda başladı. TED حصل ذلك خلال انتقالنا من قطع اشجار الغابات المعتدلة الى قطع اشجار الغابات المدارية.
    Şeytan, arzunun karanlık ormanlarına giden yola tutulan bir ışıktır. Open Subtitles الشيطان هو النور الذي يضيئ الطريق رغبة في غابات المظلمة
    diye sorduk. Sonra da Singapur ve Güneydoğu Asya'nın ormanlarına gittik. TED فذهبنا إلى غابات سنغافورة وجنوب شرق آسيا
    İşte tam olarak bu yüzden seni Büyük Kuzey ormanlarına gönderiyorum. Open Subtitles و لهذا السبب أرسلك إلى غابات الشمال الرائعة
    Fransız İmparatorluğu, Kuzey Amerika'nın uçsuz bucaksız ormanlarına göz dikti. Open Subtitles الامبراطور الفرنسي القت عيناه طمعاً, للغابات امريكا الشمالية العظيمة.
    Yağmur ormanlarına özgü bir bitki. Yani şehir dışında çalışıyor. Open Subtitles وهي تنمو بصورة أصلية في الغابات المطيرة ما يعني
    Karlı baykuşlar yakında varacak kartanesi sepetleri alıp kış ormanlarına götürecek . Open Subtitles سيأتي البوم الشتوي قريباً ليأخذون سلال حبات الثلج إلى الغابات الشتوية
    Yani, Kış ormanlarına gitmek istemez miydin? Open Subtitles أقصد، ألا تريدون الذهاب إلى الغابات الشتوية؟
    "Kuzey ormanlarına karışıp, gözden kayıp mı olur?" Open Subtitles هل يستطيع ان يختفي في الغابات الشمالية
    Hemen hemen. Kuzey ormanlarına hoş geldin. Open Subtitles تقريبا مرحبا في الغابات الشمالية
    Peru'daki Macchu Picchu kutsal yağmur ormanlarına gitmek istiyormuş. Open Subtitles تريد الذهاب الى (ماتشو بيتشي) هذا المكان المقدس في الغابات المطيرة في (البيرو)
    Bazı yerler doğunun yağmur ormanlarına düşenin onda birinden daha az yağmur alır. Open Subtitles تحظى بعض الأنحاء بأقل من عُشر الأمطار الهاطلة على غابات الشرق المطيرة
    Rich ayrıca sertifikalı bir pediatrist, ayda bir yağmur ormanlarına gidip çocukların yarık damaklarını düzeltiyor ve onlara akustik gitar çalmayı öğretiyor. Open Subtitles و (ريتش) أيضاً هو طبيب أطفال معتمد و مرة كل شهر يطير للتطوع في الحفاظ على غابات المطر و مساعدة الأطفال المشوهين
    Bu ağaçların köklerini Arabistan'daki eski turunçgil ormanlarına kadar takibini sürdüm. Open Subtitles أتعقب أصل جذور الأشجار رجوعاً إلى غابات الحمضيات القديمة بـ"شبه الجزيرة العربية"
    Kraliçenin ormanlarına hoş geldin, kaçak. Open Subtitles أهلاً بك في غابات الملكة أيّها المتعدّي
    Kore'nin dağlarından Zimbabve'nin ormanlarına kadar, her çocuk işçi ve kötü koşullarda çalışan her bir fabrika işçisi, benim şarkımı söyleyecek. Open Subtitles من اعلى جبال كوريا الشمالية الى غابات الزيمباوي, سأجعل كل طفل عامل وكل عامل مصنع كراسي يغني, !
    Eğer ihtiyacımız olan bir miskinse tek yapmanız gereken Brezilya yağmur ormanlarına gitmek. Open Subtitles إن كنا نبحث عن حيوان الكسلان ما علينا سوى السير في غابات (البرازيل) المطيرة
    Kuzey Avustralya adalarının yoğun ormanlarına gelmeniz gerekir. Open Subtitles فعليك المجيء للغابات الكثيفة لجزر شمال (أستراليا).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus