"ormanlarında" - Traduction Turc en Arabe

    • الغابات
        
    • في غابات
        
    • أدغال
        
    • في الغابة
        
    • غابة
        
    • في الغاباتِ
        
    • ادغال
        
    Bugün Orta ve Güney Amerika yağmur ormanlarında yaşayan sadece altı tür kaldı. TED اليوم، تبقّت ستة أنواع تعيش في ظلّات الغابات المطيرة في أمريكا الوسطى والجنوبية.
    Sadece az sayıdaki bu tarz ücra dağ ormanlarında yaşarlar. Open Subtitles انها لا توجد إلا في هذه الغابات الجبلية القليلة المعزولة.
    Siyah büyük sincap sadece bu balta girmemiş yağmur ormanlarında yaşar. Open Subtitles السنجاب الأسود العملاق لا يوجد الا في الغابات المطيره دون عائق.
    Saman renkli dev meyve yarasaları Kongo'daki yağmur ormanlarında yaşar. Open Subtitles خفافيش الفاكهة العملاقة بُنّية اللون القاطنة في غابات الكونغو العظيمة.
    Güney Amerika'nın ormanlarında inşa edilmiş. TED وقد تم بناؤها فى أدغال أمريكا الجنوبية.
    Amazon yağmur ormanlarında tropik ağaçların bulunduğu, gezegendeki en büyük bölgeden başlıyor. Open Subtitles يبدأ في الغابة الأمازونية أكبر مساحة لامتداد الأشجار المدارية على الأرض
    Brezilya ormanlarında son bulması oldukça kötü. Open Subtitles لكن الإنتهاء فى غابة برازيلية سئ بما فيه الكفاية
    Dünyanın her yerinde bulunabiliyorlar ama hepsi yağmur ormanlarında yaşıyorlar. TED انهم ينتشرون على الكرة الأرضية ولكنهم عملياً يعيشون في الغابات الاستوائية
    İnsanların yerel bitkileri nasıl kullandığını belgelemek için yağmur ormanlarında çalışan bir bilim insanıyım. TED وظيفته العمل في الغابات المطرية لتوثيق طرق استخدام النباتات من قبل البشر.
    Şamanların kendi ormanlarında yaşadığı, kendilerini ve bizi, gizemli bitkileriyle ve kutsal kurbağalarıyla iyileştirdiği bir dünyada yaşayalım. TED دعونا نعش في عالم حيث يعيش المطببين في هذه الغابات ويعالجون أنفسهم ونحن بنباتاتهم السحرية وضفادعهم المقدسة.
    Bunun gibi tropikal ormanlarda yetişirler. Ayrıca Washington Eyaletindeki ılıman yağmur ormanlarında da yetişirler. TED تنمو في الغابات المدارية مثل هذه وتنمو أيضا في الغابات المطيرة المعتدلة، التي نجدها في ولاية واشنطن.
    İnsan varlığının ormanlarında ve karanlık çardaklarında dolaşan bir kötülük nesnesi.. Open Subtitles شيء مثل الشر يتجول في الغابات والأكواخ المظلمة
    Her yıl, yağmur ormanlarında Kansas büyüklüğünde bir alanın yandığını biliyor muydu-- Open Subtitles أكنت تعرف أن جزء من الغابات المطيرة بمثابةحجمجزيرةوكل شيء ..
    Kürk kaplı memeliler, bu Antarktika ormanlarında güçlenmekteler, ve bazıları bir yumurtayı çalacak boyutlara dahi ulaşmış. Open Subtitles ففي هذه الغابات القطبية تزدهر الثدييات المكسوة بالفرو وبعضها ,كبير بما فيه الكفاية ليسرق بيضة ديناصور
    Ancak Amerika'nın doğusundaki Vircinya ormanlarında yaşayan sincaplar için bu olay o kadar da basit değil. Open Subtitles لكن بالنسبه للسـناجب هنا فى الغابات الشرقيه للولايات المتّحدة .. فى فيرجينـيا
    Bana bilinçaltımın balta girmemiş ormanlarında bir tekne gezisi vaat edilmişti. Open Subtitles فقد وعدتني برحلة على قارب صغير في غابات اللاوعي الخاصة بي
    Ve üçüncü günde altı kemoterapiden sonra içimde yanan ateş dünyanın ormanlarında yanan ateşle aynı ateş. TED والنار التي تحرق في داخلي في اليوم الثالث للعلاج الكيميائي للسرطان هي النار التي تحترق في غابات العالم.
    2005 senesinde, Ekvator'da, bulut ormanlarında yeni bir yarasa türü keşfedilmişti. TED في عام 2005، تم اكتشاف نوع جديد من الخفافيش في غابات السحاب في الإكوادور.
    Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar ve aşırı derecede ürüyorlar. TED يعيشون فى أدغال أمريكا الوسطى والجنوبية إنهم كثيري النسل.
    Onlar binlerce yıl boyunca yağmur ormanlarında ki büyük dağın kutsal gölgesi altında yaşadılar. Open Subtitles لقد عاشوا في الغابة الماطرة تحت ظلال الروح العظيمة للجبل , لأف السنين
    Yağmur ormanlarında son zamanlarda keşfedilen organik maddeler? Open Subtitles مواد عضوية اكتشفت فى غابة الامطار الاستوائية
    Yağmur ormanlarında büyük hayvanlar nadirse, gruplar halinde yaşayan büyük hayvanlar daha da nadirdir. Open Subtitles إذا كانت الحيواناتِ الكبيرةِ نادرة في الغاباتِ فان العيش في مجموعات كبيرةِ في الحقيقة أندر
    Tikal'da, Guatemala ormanlarında bir tapınak vardır, TED في ادغال غواتيمالا ، في تيكال ، يشخص معبد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus