| Duyduğuma göre çok ortak yönümüz varmış. | Open Subtitles | سمعت باننا لديا الكثير من القواسم المشتركة |
| Aslında seninle çok ortak yönümüz var. | Open Subtitles | أوَتعلم، ثمّة الكثير من القواسم المشتركة بيننا |
| Çok fazla ortak yönümüz ve konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | عِنْدَنا الكثيرً مشترك بيننا والكثيراً للمُنَاقَشَة. |
| Pek fazla ortak yönümüz olduğundan da emin değilim. | Open Subtitles | لست واثقة تماماً من أن بيننا قواسم مشتركة كافية |
| İzci'lerle ne kadar ortak yönümüz olduğunu bilseniz şaşırırsınız. | Open Subtitles | سوف تتفاجئ بمقدار الأشياء المشتركة بيننا مع فتيان الكشافة |
| Amber'la bir çok ortak yönümüz var. | Open Subtitles | أنا وآمبر نملك الكثير من الاشياء المشتركة |
| Buradaki çocuklarla memleketimdekilerden daha çok ortak yönümüz var. | Open Subtitles | لدي أمور مشتركة مع هذين أكثر من أي شخص في الوطن |
| Sen gerçekten elinden geleni yaptın... ben bunun işe yaramayacağından o kadar korkmuştum ki... yani biliyorsun pek fazla ortak yönümüz yok... ben adeta bunu sabote ettim. | Open Subtitles | انت جازفت حقا هناك وكنت خائفة جدا الا ينجح هذا تعلم , انه ليس لدينا الكثير من القواسم المشتركة |
| Bizim çok ortak yönümüz var. | Open Subtitles | يا، وحصلنا على الكثير من القواسم المشتركة. |
| Bence çok ortak yönümüz var. | Open Subtitles | أعتقد أننا لدينا الكثير من القواسم المشتركة |
| Sanırım, babamla düşündüğümden daha fazla ortak yönümüz var. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أنني الكثير من القواسم المشتركة مع والدي مما كنت اعتقد. |
| Bir sürü ortak yönümüz var! | Open Subtitles | بيننا الكثير من القواسم المشتركة. |
| Şu ana kadar hiçbir ortak yönümüz olduğunu sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أعتقد أن هناك شيء مشترك بيننا |
| Ve de hiç bir ortak yönümüz Olmadığını da | Open Subtitles | ولا يوجد شئ مشترك بيننا |
| Belki de çok fazla ortak yönümüz olduğu içindi. | Open Subtitles | سوف أشي بكم لعلّ هذا بسبب أن بيننا قواسم مشتركة كثيرة أعرف ما فعلته. |
| Okulda konuşacak bir sürü konu var ama telefondayken sanki ortak yönümüz yok gibi. | Open Subtitles | عندما تكون في المدرسة، تكون لدينا الكثير لنتحدث عنه لكن عندما نكون بمفردنا او نتكلم على الهاتف فلا نجد اية قواسم مشتركة |
| Çok seksi. Bir sürü ortak yönümüz var. | Open Subtitles | جذاب جدا ويوجد الكثير من الصفات المشتركة بيننا |
| Çok sayıda ortak yönümüz vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدينا العديد من الاشياء المشتركة |
| Aslında, seninle düşündüğünden daha çok ortak yönümüz var. | Open Subtitles | حسناً, لدينا أمور مشتركة أكثر مما تظنين |
| Seninle çok ortak yönümüz var | Open Subtitles | أنا وأنت لدينا الكثير من الأمور المشتركة |
| Birbirimize tıpa tıp benziyor olmamız ortak yönümüz olacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن نكون متشابهين، لا يعني أنّ ثمة أمراً مشتركاً بيننا |
| Şey, çok ortak yönümüz yoktu ve o da oldukça popülerdi, biliyorsun. | Open Subtitles | لم يكن هناك عوامل مشتركة بيننا, وقد كان هو شخص مشهور جدا كما تعلم |
| Afedersiniz, tepemdeki arkadaşım çöpünüzü karıştırırken ben de bir çok ortak yönümüz olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لو سمحتي, صديقي هنا انزعج من نفايتك , واعتقد ان هناك أشياء عديده مشتركه بيننا |
| Konyak zevkimizin tek ortak yönümüz olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | مر وقتاً ظننت فيه أن ذواقنا في البراندي هو الأمر الوحيد المشترك بيننا |