Süslü arabalar, seyahatler ve lüks oteller ne işe yarar? | Open Subtitles | ما فائدة السيارات المبهرجة و الرحلات الطويلة و الفنادق الفخمة؟ |
Sonra şehirde bir tasarım konferansı verileceğini öğreniyorum ve bütün oteller satılıyor. | TED | علمت آنذاك، بوجود مؤتمر للتصميم في البلدة قريباً وبأنّه لم يبقَ غرف شاغرة في الفنادق. |
Bazı oteller bu mim'e başka mimler ekleme fırsatını kaçırmıyor, mesela bu küçük etiketle. | TED | بعض الفنادق تستغل الفرصة وتضع ميم أكثر بواسطة ستيكر صغير |
Ama bunun başladığı zaman, sorunlarımıza çözümler bulacağız. Ve hızlı bir şekilde, yörüngemizde oteller göreceksiniz. | TED | لكن أعتقد متى تحقق ذلك, سنجد الحلول. سريعا جدا, سترون فنادق المنتجعات تلك في المدار. |
Kolon yığını evler, rokoko oteller ve Yarı-Yunan iş merkezleri inşa edeceksiniz. | Open Subtitles | ستبنى مستعمرات سكنية فنادق مزخرفة وبنايات أدارية شبه أغريقية الطابع |
Ve bu arada, neden bu oteller gördükleri arz yerine neden seks işçilerine olan talep üzerine odaklanmıyorlar? | TED | وبالمناسبة، لماذا تركز تلك الفنادق على العرض الظاهري بدلًا من الطلب على العاملين في الجنس؟ |
KA: Tamam, bu tamamen zevk ile alakalı -- kumarhaneler, oteller ve restoranlar... | TED | كورت أندرسون: حسنا..أعمالك هي للمتعة و التسلية كأندية القمار، الفنادق و المطاعم |
oteller, cesetleri olduğu konusunda nadiren reklam yaparlar. | Open Subtitles | نادراً ما تعلن الفنادق الحقيقة، يكذبون فى حال وجود جثث. |
Buradaki oteller, Vegas'daki ortaklıklarınkinden daha büyük ve fiyakalı. Küba hükümetindeki dostlara teşekkür etmeliyiz. | Open Subtitles | الفنادق هنا أكبر و أرقى من كل ما شيدناة فى فيجاس |
Böyle oteller seninle gelirken değil de giderken ilgilenirler... | Open Subtitles | ان مثل هذه الفنادق لا تبدى اية ترحيب عند الذهاب اليها. ولكن عندما ينتهى الوقت |
oteller faturanızı öder ödemez çıkıp gitmenizi istiyor. | Open Subtitles | الفنادق تحاول ان تتخلص من الاشخاص حالما يدفعون الفاتوره |
Buradaki oteller, Vegas'da kurduğumuz, O kaba batakhanelerden çok daha büyük ve gösterişli. | Open Subtitles | الفنادق هنا أكبر و أرقى من كل ما شيدناة فى فيجاس |
"Evler ve oteller, ipotek edilemez." | Open Subtitles | المنازل و الفنادق لا يمكن أن توضع بالرهن ؟ |
Yer ayırtmak için çok geç. Bütün oteller dolmuştur. | Open Subtitles | ان الوقت متأخر بالنظر جميع الفنادق ستكون ممتلئة |
oteller hakkında mı konuşmak, yoksa biraz oyun mu kazanmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريدان الحديث عن الفنادق أم تريدان الفوز ببعض المباريات؟ |
oteller hakkında mı konuşmak, yoksa biraz oyun mu kazanmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريدان الحديث عن الفنادق أم تريدان الفوز ببعض المباريات؟ |
Gemicilik, oteller, karnavallar ve sirklerle bunu çeşitlendirdim. | Open Subtitles | لقد نوعت نشاطى سيرك, شحن, فنادق, كرنفالات |
Kötü maçlar, Kötü maaş, kötü şehirler, kötü uçuşlar kötü oteller, çok kötü yemekler evsiz, yuvasız, yalnız. | Open Subtitles | مباريات ردئية, دخل ردئ مدن ردئية, رحلات رديئة فنادق رديئة أكل ردئ جداً بدون بيت, بدون جذور وحيد |
Eminim biliyorsundur ama bil bakalım hangi oteller kralı New Yorklu bir basın danışmanıyla ilişkiye girmiş? | Open Subtitles | أنا واثق أنكِ تعرفين هذه لكن خمني أي ملك فنادق يمارس علاقة خاصة جداً مع إمرأة علاقات عامة؟ |
Ve bu sefer içinde zaptedebildiğiniz oteller olmayacak. | Open Subtitles | وهذه المرة لن يكونا فى فنادق حيث يمكن إحتوائها |
Şehir ziyaretçilerle, oteller konuklarla dolu. | Open Subtitles | المدينة مزدحمة بالزائرين,والفنادق مليئة بالضيوف |
Hem, gizem yazarları için böyle köhne oteller standart değil midir? | Open Subtitles | بالإضافة، لروائي غموض، أليست النزل سيئة السمعة أمر معياري نوعاً ما؟ |
Baban Himesh Bhai Amerikadaki Kral Rezort oteller zincirinin sahibi 240 otel ve 60 dinlenme tesisinin sahibi, | Open Subtitles | أبوكَ "هيميش بهي" ملكُ الفاندقِ الأمريكيِة. مالك مِنْ 240 فندقِ و60 مصيفِ، |