"oy vermek" - Traduction Turc en Arabe

    • التصويت
        
    • للتصويت
        
    • أن نصوت
        
    oy vermek, sahip olmak istediğimiz gücü üretmemize yardımcı olur. TED التصويت يساعدنا بأن نوّلد القوة الكامنة التي طالما حلمنا بها.
    Sonra da bir anda oy vermek için yerinden zıplıyor. Open Subtitles ينام خلال الاجتماعات ثم يظهر أنه نبضه ضعيفاً قبل التصويت
    Bence ana hedefimiz oy vermek istemeyenlerin gözünü açmak olmalı. Open Subtitles عذراً يجب ان نجذب أنظار اولئك الذين لا يريدون التصويت
    Adını yazamazsan oy vermek için kayıt da olamazsın. Söyle bakalım, Lily. Open Subtitles لا يمكنك أن تسجلي للتصويت إذا لم يكن بإمكانك أن تكتبي اسمك
    Bu utanç duvarını yıkmak için oy vermek çok önemli. TED أن نصوت أمر في غاية الأهمية لنستطيع أن نحطم هذا الجدار من الخزي والعار.
    Vatandaşların katılım sağlaması için oy vermek, dilekçe yazmak ve protesto etmek dışında yeni yollar yaratıyorlar. TED وهي تقوم بإنشاء مجموعة جديدة بشكل كامل من وسائل المشاركة للمواطنين إلى جانب التصويت أو توقيع عريضة
    oy vermek önemlidir, çünkü inancın hayata geçmiş hâlidir. TED التصويت يهم لأنه يمثل فعل الإيمان بتحقيق الذات.
    Çift partili sistemde ikimizden birine oy vermek zorundasınız. Open Subtitles هذا نظام من حزبين وعليكم التصويت لأحدنا.
    Buluşma Kraliçesi için oy verin. oy vermek ister misiniz? Evet. Open Subtitles التصويت لإختيار ملكة الحفل هل تريدين التصويت ؟
    Özgürlük Savaşçıları'na para yardımının arttırılması için oy vermek Kuzey-Doğu'lu bir Liberal'in kararlı olduğunu kanıtlaması için tek yoldur. Open Subtitles التصويت لزيادة المال المخصص لمقاتلي الحرية، هي الطريقة الوحيدة لتحرري من الشمال الشرقي ليثبت أنه جدي
    O çukurla Gore'a oy vermek istendiği açık. Çukurlar kendiliğinden oluşmaz. Open Subtitles التشادات لا تنقر نفسها أحدهم كان يحاول التصويت
    Şayet bunlara oy vermek istiyorlarsa bence de seçim yapılmalı. Open Subtitles واذا كانوا يريدون التصويت لصالح هذه الأشياء إذن أعتقد أن الانتخابات يجب أن تتم
    Boşa oy vermek istiyorsanız ona verin bana. Open Subtitles إن وددتم الامتناع عن التصويت، فبوسعكم التصويت لصالحه.
    "oy vermek bir şeyi değiştirseydi, onu yasa dışı yaparlardı." Open Subtitles إذا التصويت يغير أي شيء فهو يجعلها شرعية
    Sana oy vermek istemediklerin değil, üzerlerinde bu kadar baskı varken, doğru bir zaman olmadığını düşünüyorlar. Open Subtitles .ليس وكأنّهم لا يريدون التصويت لصالحك إنّما لا يشعرون أنّهم يستطيعون مع وجود ،كلّ هذا الغضب الذي يتلقّونه
    Ama eğer bulamazsanız Winston'a oy vermek zorundasınız. Open Subtitles مثيرة للاهتمام. ولكن إذا لم تقم بذلك، كنت أن التصويت لصالح نستون.
    Kolay ve hızlı oy vermek için oyların doğruluğu için. Open Subtitles منأجلتصويتمريح، سرعة و دقة التصويت.
    Tamam, her şey düşünüldü, oy vermek için iyi bir gün. Open Subtitles حسناً, كل الآمور في الاعتبار أنا أقول أنه يوم مجيد للتصويت
    Biliyorum, bu bir valiye oy vermek için en iyi sebep olmayabilir, ...ama her zaman oğlumla flört ettiğini ya da ona dokunduğunu söyleyen kadınlar her daim çıkacaktır şunu bilmenizi isterim Peter bu şekilde peşinde koşan kadınlarla her zaman mücadele etmesini bilmiştir. Open Subtitles للتصويت لمرشح لمنصب الحاكم ولكن سيكون هناك دائمًا نساء يتحدثون للملأ ويقولون أن ابني غازلهن..
    Babasını oylama utancı yaşamasın diye kendime oy vermek zorunda kaldım. Open Subtitles لقد صوت ضد نفسي لأمنع أبني من الإنحراج للتصويت ضد والده للخروج من مهجعه الجامعي
    Bence, bir sonraki seçimde ona oy vermek istiyorsun. Open Subtitles أعتقد أنه يريدنا أن نصوت لصالحه في الإنتخاب القادم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus