"oyun" - Traduction Turc en Arabe

    • لعبة
        
    • اللعبة
        
    • اللعب
        
    • المسرحية
        
    • لعب
        
    • لعبه
        
    • اللعبه
        
    • للعب
        
    • الألاعيب
        
    • المباراة
        
    • خدعة
        
    • لاعب
        
    • الالعاب
        
    • نلعب
        
    • العاب
        
    Evet, oraya bir çok oyun mekaniği koyduk rozetleri aldığınız yere, alana göre lider tabloları yapmaya başlayacağız ve puanlar alabileceksiniz. TED نعم، لقد وضعنا آلية لعبة هناك وأنت تحصل على هذه الشارات ونبدأ بالحصول على قائد في كل منطقة، وتحصل على النقاط
    Ben büyürken, video oyununda benden sergilemem beklenen maksimum beceri, bir oyun kolu ve ateşleme düğmesi ve basitçe el-göz koordinasyonuydu. TED عندما تربيت، كانت أقصى مهارة مطلوبة مني في لعبة فيديو هي تنسيق بسيط بين اليد والعين، قبضة التحكم وزر إطلاق النار.
    Bu hücrelerinizi şu oyun hakkında dikkatle düşünmek için kullanmalısınız. TED وينبغي عليك إستخدام تلك الخلايا لتفكير بعناية في هذه اللعبة.
    Aslında, eğer herkes sıfırı seçerse, oyun Nash Dengesi olarak bilinen noktaya ulaşacaktır. TED وبالفعل، إذا اختار الجميع الصفر، سوف تصل اللعبة إلى ما يعرف بتوازن ناش.
    Bonobolar, insanlar gibi, bütün hayatları boyunca oyun oynamayı severler. TED ان قردة البابون .. كما البشر تحب اللعب طيلة حياتها
    14 yaşında, bir bovling yolunda, oyun konsolundan çaldığım paralarla binadan kaçmaya çalışırken, güvenlik elemanı kolumu yakaladı ve hızla koştum. TED كان عمري 14 عاماً داخل مركز بولينج، كنت أسرق نقود لعبة أركاد وقبل الخروج من المبنى أمسك حارس الأمن ذراعي، فجريت.
    Las Vegas'da olduğunuzu düşünün, kumarhanedesiniz ve oradaki bilgisayarlardan birinde oyun oynamaya karar veriyorsunuz, aynı solitaire ya da satranç oynar gibi. TED تخيل أنك في لاس فيجاس، في كازينو، وقررت أن تلعب لعبة في أحد حاسوبات الكازينو، فقط مثل ما تلعب السوليتير أو الشطرنج.
    Bunun hepsi nasıl sadece bir oyun sunucusu sayesinde oldu? TED كيف يمكن أن يحدث كل ذلك بسبب خادم لعبة فيديو؟
    oyun oynar numarası yapmama da gerek yok, öyle değil mi? Open Subtitles لا فائدة من ممارسة لعبة وهمية آخرى أليس هذا صحيحاً ؟
    Gerçekten çok güzel oyun. Bir çok yeni kelime öğrenebiliyorsun. Open Subtitles إنها لعبة جيدة بحق، يمكنكم تعلم الكثير من الكلمات الجديدة
    Bu sadece bir oyun. Ya onlar ya da biz. Open Subtitles إنها فقط عبارة عن لعبة, هو أمّا هم أو نحنُ
    Benim son atışım için tam zamanında geldin ve artık oyun sona erdi. Open Subtitles لقد جئت فى الوقت المناسب لضربتى الأخيرة و الآن ، لقد انتهت اللعبة
    Bu oynadıkları oyun onların mı yoksa benim mi çıkarımaydı bilmiyordum. Open Subtitles لكن هل هذه اللعبة التي يلعبانها في مصلحتهم أم في مصلحتي؟
    Fakat senin düşündüğün gibi değil. Şey, sanırım oyun bitti. Open Subtitles ولكن ليس بالطريقة التى تفكرين بها اظن ان اللعبة انتهت
    oyun sana gururlu olmayı öğretti saçmalamayı ve vurmayı da. Open Subtitles بالطبع اللعبة علمتك كيف ت.. أن تتكلم بالهراء، كيف تضرب..
    New York Times 17 Şubat tarihli pazar dergisine kapak hikâyesi olarak oyun oynamayı koyduğuna göre bu ciddi bir şey olmalı. TED يجب أن يكون الأمر جديا إذا كانت صحيفة نيويورك تايمز ضعت على غلاف العدد السابع عشر من فبراير ليوم الأحد موضوع اللعب
    Belli bir amacı yok, zaten oyun oynamanın en güzel tarafı budur. TED ليس له أي هدف محدد, و هذا هو الأمر الرائع في اللعب.
    İki çete ve intihar eden talihsiz âşıklarla ilgili bir oyun. TED تدورُ المسرحية حول عصابتين، و عاشقين سيئي الحظ ينتحران في النهاية.
    Siz de evde oyun hamuru yapmayı denedinizse, her evde bulunan malzemeyle yapılan bu tarifler hepinize gayet tanıdık gelecektir. TED وهذه الوصفات معروفة لكل من حاول ان يصنع صلصال لعب في المنزل انه مكونات اساسية يملكها عادة الفرد في مطبخه
    Doğru. Benim amigoluk yapmamla aynı sebep. Hepsi büyük bir oyun. Open Subtitles صحيح , نفس السبب الذي من أجله أشجع كلها لعبه كبيره
    Dinleyin çocuklar, eğlenceli bir oyun, ama çok ileri gitti. Open Subtitles أسمعوا يا أطفال.. هذه اللعبه مسليه ولكنها استمرت وقتا طويلا
    Yemek şirketi tamam. - Çocuklar için oyun yeri tamam. Open Subtitles يوجد لدي خدم و بالنسبة للأطفال فسأرسلهم في يوم للعب
    Ben seninle oyun oynamayı seni 18 yıl önce kovduğumda bıraktım. Open Subtitles توقفت عن ممارسة الألاعيب معك منذ أن فصلتك قبل 18 عاماً
    Bir sandviç lezzetli olabilir, bu park alanı yakında olabilir ve bu oyun kolay kazanılmış olabilir ama her şey dehşet verici olamaz. TED قد تكون الشطيرة شهية، قد يكون مكان ركن السيارة قريبا، وقد تكون تلك المباراة ملتهبة، لكن لا يمكن لكل شيء أن يكون رائعا.
    Bunların hepsi, cezalı bir grup öğrencinin düzenlediği bir oyun. Open Subtitles إنها خدعة صنعها مجموعة من الطلبة يحملون فأساً ليتقنوا الدور
    Cowboys için oyun kurucu oynadıktan sonra bu hiç farketmez. Open Subtitles لا فرقَ طالما انه سيَلْعبُ لاعب خلف الوسطَ لرعاةِ البقر.
    Sınıfta geç saatlere kadar yemek yiyor ve oyun oynuyorlar! Open Subtitles للملاحظة , لايزالون متأخرين في صفهم يأكلون , يلعبون الالعاب
    - Oynamayacağına söz vermiştin bana! - Buna oyun denmez, Jean. Open Subtitles لقد وعدت ألا تلعب مرة أخرى اننا لم نلعب يا جين
    Ben bir oyun tasarımcısıyım, bu yüzden bu tür şeyler evimde fazlaca var. TED بما انني مصممه العاب, لدي مثل هذه الاشياء في كل مكان في المنزل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus