"pamuk'" - Traduction Turc en Arabe

    • باموك
        
    Bu işi planlayan doktorun derisi Pamuk'un tırnaklarının arasında çıktı. Open Subtitles الطبيب الذين خططوا كل هذا، كان جلده داخل الأظافر باموك.
    Peki zavallı Bay Pamuk'la ilgilenildi mi? Open Subtitles والمسكين السيد باموك قد تم الإعتناء بهِ؟
    Zavallı Türk beyefendi Bay Pamuk ile Leydi Mary'nin odasındaki bağlantıyı merak ettim. Open Subtitles وجدت نفسي أفكر في العلاقة بين النبيل التركي المسكين، السيد باموك وغرفة الليدي ماري
    Son zamanlarda, Bay Pamuk'un ölümü hakkında fikirleri olduğunu söylüyor. Open Subtitles كانت تتحدث مؤخرًا كما لو أنها تعرف شيئًا ما عن وفاة السيد باموك
    Varoşlardan gelmedir ama çok tatlıdır Pamuk. Open Subtitles وهي من الحي اليهودي ولكن كل هي لينة حقيقية، باموك.
    Hele Pamuk torbacılığı reddedince tam çıldırdı. Open Subtitles كان مجنونا حقا عندما رفض باموك لبيع المخدرات.
    Yani Şevket amirim eğer Pamuk Asit tarafından öldürüldüyse bu iş bitti demektir Open Subtitles رئيس ق evket، إذا قتل باموك بواسطة حمض، ثم يتم إغلاق هذه القضية.
    O kadar insanın içinde sadece Pamuk'un kanı ve doku örnekleri kızınızla uyum sağladı. Open Subtitles أثبتت الدم باموك والنسيج لتكون المباراة الوحيدة من بين جميع الناس.
    Önce Pamuk'a aşık yaşlı adamı oynamaya başladınız. Open Subtitles هل بدأت لعب الرجل العجوز في حالة حب مع باموك.
    Pamuk böbreğini vermek istemedi ve sevgilisine kaçtı. Open Subtitles باموك لا تريد أن تعطي كليتها، وهربت إلى صديقها.
    Haa ayrıca doktorun bilgisayarındaki donör listesinin içinde Pamuk'un bilgileri ve tek uyum sağlayan kişi olduğunun uyarısı da var. Open Subtitles يحتوي الكمبيوتر والطبيب التحذير أن باموك فقط المانحة المحتملة.
    Pamuk öldü, Asit öldü, Pamuk'un ailesi ölmekten beter oldu. Open Subtitles باموك قد مات، حمض ميت. الأسرة باموك هو أسوأ من الموت.
    Ama Pamuk laf dinlemedi, ne kadar yalvardım anlatamam. Servet döktüm önüne. Open Subtitles أعطى باموك ل ثروة ولكنها لا تريد أن تعطي كليتها.
    Carlisle'la kalma nedenin Bay Pamuk'un senin yatağında öldüğü haberini yaymakla tehdit etmesi mi? Open Subtitles هل أنتِ باقية مع كارلايل لأنه يهدد بفضح قصة وفاة السيد باموك في فراشكِ؟
    Anlaşılan adamı İngilizce konuşamıyordu bu yüzden Bay Pamuk, onu Londra'da bıraktı. Open Subtitles على ما يبدو خادمُهُ لا يتحدث الإنكليزية ذلك قرر السيد "باموك" تركهُ في لندن
    Bay Pamuk. Open Subtitles سيد "باموك"، أنا لن أفشي بكلماتك إلى والدي
    Bay Pamuk'un kakaoyu ya da kitabı fazla taktığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن السيد "باموك" أزعجَ نفسهُ بالكاكاو كثيراً، أو الكتب
    Bununla ilgili Bay Pamuk'ta kusur bulamayız. Open Subtitles حسناً، لا يُمكننا إنتقاد السيد "باموك" عندما يتعلق الأمرُ بذلك
    Bay Pamuk her gününü son günü gibi yaşadı demekle ne demek istedin? Open Subtitles ماذا كنتَ تقصد؟ السيد "باموك" عاش كل يوم كما لو كان الأخير؟
    Zavallı Bay Pamuk'un ölümünden dolayı çok üzgün. Open Subtitles كانت مستاءة جداً بسبب موت المسكين سيد "باموك"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus