"para ödüyor" - Traduction Turc en Arabe

    • يدفع
        
    • تدفع
        
    • يدفعون
        
    • يدفعن
        
    • هذا ما يدفعه
        
    Köylüleri çiziyor. Onları giydirip süslüyor, biraz da para ödüyor ve çiziyor. Open Subtitles انه يرسم الريفيين , يلبسهم الثياب و يدفع لهم قليلا و يرسمهم
    Adam yolculuk için para ödüyor, çocuk hiç miras alamıyor. Open Subtitles أنه يدفع كل شئ في الرحله ولا يترك شئ لابنه
    Babam, aile restoranımızı işletmeme yardımı dokunabilecek dersler için para ödüyor. Open Subtitles والدي فقط يدفع للأصناف لأنه سوف يساعدني في إدارة مطعم العائله
    Rusya, sırf bu alanlardan birini ele geçirmek için ekiplere para ödüyor. Open Subtitles بحق الجحيم، روسيا تدفع لفرق من الاشخاص لأحتلال واحد من هذهِ الميادين
    Paranın çoğu kumara gidiyor. Mesela marka sahibi jenerik ilaç firmasına girişi geciktirmesi için para ödüyor. TED يذهب كثير من المال في المقامرة حيث تدفع الشركات التجارية للشركات العامة من أجل تأخير الدخول، على سبيل المثال
    Müşterimiz tesisin kaçılamaz olması için bir yığın para ödüyor. Open Subtitles ثمّة أناس كثر يدفعون مالًا طائلًا ليظلّ هذا السجن منيعًا
    Kardeşim cenaze levazımatçısı, bilgi için ambulans şoförlerine para ödüyor. Open Subtitles أخي مدير جنازات، يدفع لسائقي سيارات الإسعاف لإبلاغه عن ذلك.
    Mülkiyet hakkı kazanabilmek için her biri 1000 dolar civarında bir para ödüyor böylece kendi işlerinin sahibi oluyorlar. TED يدفع العمال 1,000 دولار من العمل لساعات إضافية للحصول على الملكية، والآن هم يمتلكون وظائفهم.
    Düşünün, birileri size gidip gezegeni gezesiniz en güzel yerlerini göresiniz diye para ödüyor. TED أعني , أن أحدا ما يدفع لك المال من أجل التجول والترحال وانظر الى بعض الاماكن الجميلة على كوكب الارض
    - O Türk sana kaç para ödüyor? Open Subtitles كم يدفع لك التركى لتوقع بأبى أيها النقيب ؟
    - O Türk sana kaç para ödüyor? Open Subtitles كم يدفع لك التركي لتوقع بأبي أيها النقيب ؟
    Bunun için kumarhane sana aylık para ödüyor, olmalı. Open Subtitles ماذا تقصد؟ أعتقد ان الكازينو يدفع لك كل شهر , أليس كذلك؟
    Tek bir yayını izlemek için 650 milyon kişi para ödüyor. Open Subtitles أجل, يمكنك قول بأن يدفع 650 مليون مقابل عرض واحد لإذاعة تلفزيونية
    Tek bir yayını izlemek için 650 milyon kişi para ödüyor. Open Subtitles أجل, يمكنك قول بأن يدفع 650 مليون مقابل عرض واحد لإذاعة تلفزيونية
    Ben yazarım, baba. Gazete bana tam gün yazmam için para ödüyor. Open Subtitles أنا كاتب يا أبى الجريدة تدفع لى لأكتب طوال الوقت
    Beton taşıyan bir kamyon görüyor, onun için para ödüyor. Open Subtitles لو رأت عربه تحمل الاسمنت ,فأنها تدفع فيها
    Devlet, düzeni sağlamam için bana para ödüyor. Open Subtitles تدفع لي محافظة المدينة للحفاظ على القانون
    Yine de unutma, kendi orgazm için para ödüyor, seninki için değil. Open Subtitles لكن تذكر أنها تدفع مقابل ذروتها الجنسية وليس ذروتك
    Ama şunu biliyorum ki, ağrı kesici alabilmem için ailem yeteri kadar para ödüyor. Open Subtitles لكنّي أعرف بأنّ عائلتي تدفع الكثير من المال , لذا أريد المزيد من الحبوب
    Kullanılmış plaklar için sağlam para ödüyor. Open Subtitles يدفعون الكثير مقابل الإسطوانات المستعملة
    Noel'deyiz. İnsanlar bu saçmalıklar için bir dolu para ödüyor. Open Subtitles انه الكريسماس الناس يدفعون الكثير على هذه الأشياء
    Evet, kadınlar bu saçlar için çok para ödüyor. Open Subtitles أجل، الفتيات يدفعن مبالغ كبيرة لينسج تلك الأشياء.
    Evet ailen bana kaba olmam için para ödüyor. Open Subtitles أجل . هذا ما يدفعه لي والداك لفعله لأن أكون لئيمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus