İngilizcesi yok, pasaportu yok, Amerikan parası yok, kimliği yok. | Open Subtitles | لالغةإنجليزية,لا جواز سفر, لا أموال أمريكية , لا هوية |
Hiç parası yok, dedim. Neden, öldürmüyorum onu? | Open Subtitles | ...لقد قلت أنه لا يملك مالاً ...لِمَ لا أقتله |
Başkan BankExchange'i seviyor ama altyapı için parası yok. | Open Subtitles | يحب رئيس البلدية بنك اكستشانج ولكن ليس لديه مال للبنية التحتية |
Bütün bunun için yeterince parası yok. Sadece an meselesi. | Open Subtitles | و ليس لديها المال الكافي لها لذا انها مسألة وقت |
Ailesi yok, parası yok, her zaman birşeyler için savaşmak zorunda kalmış... | Open Subtitles | لا أهل ولا مال ودائماً عليه الكفاح للحصول على أى شىء. |
Bankada hiç parası yok. | Open Subtitles | ليس لديه إدخار. |
- Yapamaz. parası yok. - Bana zaman ver. | Open Subtitles | انه لن يستطيع, ليس لديه المال امنحنى وقت قصير |
Onun hiç parası yok tatlım. | Open Subtitles | ليس لديه مالاً يا عزيزتي |
İngilizcesi yok, pasaportu yok, Amerikan parası yok, kimliği yok. | Open Subtitles | , لا لغة إنجليزية , لا يوجد جواز سفر ليس معه نقود أميريكية , ليس معه هوية |
Sanılanın aksine CIA'in ortalığa saçacak parası yok. | Open Subtitles | وخلافا للرأي العام لاتملك المال CIA وكاله لذلك يشاع الكذب حولها |
Bu ailenin ya parası yok ya da çok var. | Open Subtitles | يبدو من كلامكِ أن هذه العائلة ليس لديها مال إيصًا ولو قليلاً |
O bir çocuk, hiç parası yok. | Open Subtitles | إنّه مجرد فتى، لا يملك أيّ مال |
Babamın kumandalı gözlük dükkanı için parası yok. | Open Subtitles | حسناً ابي, لانه لا يملك المال لمحل أجهرة النظارات |
O, umutsuz, çünkü evi geçindirmek için parası yok. | Open Subtitles | وهي عاجزة لأنها لا تملك المال لكي تدبر أمور البيت |
- O Harlemli bir zenci. Hiç parası yok. | Open Subtitles | إنها امرأة ملونة من هارلم لا تملك مالا ا |
Nakit parası yok,.. | Open Subtitles | لا أموال |
* Bluebird'ün hiç parası yok * | Open Subtitles | الطائر الأزرق لا يملك مالاً |
- Onun borsaya girecek parası yok. | Open Subtitles | -إذاً , من غير الممكن أن يكون (سكيلينغ ) -فهو لا يملك مالاً ليراهن به |
Dünyanın en zengin adamı olabilir ama parası yok. | Open Subtitles | يَكُون الأغنى فى العالم، لَكنَّ ليس لديه مال. |
Babamın hiç parası yok. Hepsi bankada kaldı. | Open Subtitles | أبي ليس لديه مال كل ما لديه كان في المصرف |
İşi idare edecek kadar nakit parası yok. | Open Subtitles | و ليس لديها المال الكافي لها لذا انها مسألة وقت |
Tatlım, annenin hepsine yetecek parası yok. | Open Subtitles | عزيزي، أمك ليس لديها المال الكافي لكل هذا الطعام |
Ailesinin uyruğu yok, belli bir meskeni yok ve neredeyse hiç parası yok. | Open Subtitles | ليسلدىعائلتهاأيقومية، لا مأوى ثابت ولا مال تقريبا ً |
Bankada hiç parası yok. | Open Subtitles | ليس لديه إدخار. |
Evet ama fazla uzaklaşacak parası yok. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، ليس لديه المال الكافي للذهاب بعيداً |
- Onun hiç parası yok, tatlım. | Open Subtitles | ليس لديه مالاً يا عزيزتي |
Patron, şuradakinin hiç parası yok. | Open Subtitles | يارئيس , هذا الشخص ليس معه نقود ليدفع لي |
Ama hiç parası yok. | Open Subtitles | - لكنها لاتملك المال |
Hiç parası yok, gitmeliyim. | Open Subtitles | ليس لديها مال. يجب أن أذهب .. |
Onun da parası yok. | Open Subtitles | إنه لا يملك أيّ مال هو الآخر |
parası yok, kimliği. Çok uzağa gitmiş olamaz. | Open Subtitles | لا يملك المال و لا يملكُ هوية لا يمكنهُ الذهاب بعيداً |
Adam iş yapmaya bize geliyor ve parası yok. | Open Subtitles | لقد اتيت الينا و انت لا تملك المال لماذا ؟ |
Başarılı bir adli entomologun parası yok ama hapisten yeni çıkmış bir bulaşıkçıda 560 dolar var. | Open Subtitles | عالمة حشرات جنائية ناجحة لا تملك مالا... لكن غاسل أواني خرج للتو من السجن يملك 560 دولاراً، ما خطب هذه الصورة؟ |