"parktaki" - Traduction Turc en Arabe

    • الحديقة
        
    • المتنزه
        
    • المنتزه
        
    • بالحديقة
        
    • المنتزة
        
    • بالمنتزه
        
    • المتنزّه
        
    • بالمتنزه
        
    parktaki ortağına, onun üstüne gittiğim için üzgün olduğumu söyle. Open Subtitles أخبِر صديقك في الحديقة أنّي آسفٌ على مُضايقتي له هكذا.
    Bundan dolayı fotoğraflarımın çoğu ya bunun gibi uzaktan ya da parktaki spesifik açılardan. TED لهذا السبب، معظم صوري التي التقطتها إما أن تكون من مكان بعيد، مثل هذه، أو من زوايا محددة في الحديقة.
    Kırmızı düğmelerin her biri parktaki bir bölgeye elektrik veriyor. Open Subtitles الأزرار الحمراء تعيد الطاقة لمعظم لأنظمة الحديقة
    İçgüdüsel olarak kendimi parktaki o banka giderken buldum. Open Subtitles بالغريزة ، تتبعت نفسى و هى تقترب من مقعد المتنزه
    parktaki kızın eşarbı bu gazeteye sarılıydı. Open Subtitles لقد كانت للفتاة فى المنتزه لقد لفت بها وشاحها
    Onu araştırdık ve oğlunuzun parktaki video çekimlerinde olduğunu saptadık. Open Subtitles ولقد وجدناه موجود في الفيديو بالحديقة يوم إختطاف شون
    parktaki yaşlı torbacının artık çağrı cihazı ve tabancısı olan aracısı var sadece. Open Subtitles مروج المخدرات العجوز في المنتزة أصبح الآن مبعوث مع جهاز نداء و مسدس
    parktaki kaza yüzünden, konkordato ilan etmemize ramak kaldı. Open Subtitles كنا دائما على وشك الإفلاس منذ ذلك الحادث فى الحديقة
    Esinti hissini sağlamak için... ..parktaki eski vantilatörü kullanalım. Open Subtitles لكي نجعله يشعر بالهواء عليه فلنستخدم تلك القديمة المتوقفة عند الحديقة
    Ama şimdilik o sadece parktaki bir ölü. Open Subtitles ولكن، حتى الآن، انها مجرد رجل ميت في الحديقة.
    Tabii Eric, hiç kendime hakim olamıyorum ben bu yüzden parktaki simitçi adama söyledim. Open Subtitles أجل ، أريك أنا لا أتحكم في نفسي لذا أخبرت بائع البسكويت في الحديقة
    Evet parktaki şey biraz cafcaflı ve iğrençti, Open Subtitles نعم, عما حدث فى الحديقة كان بغيضا قليلا.
    Yaşlı bir adam ve gençler arasında çıkan parktaki olay pitbull'lu adam... Open Subtitles بجانب ذلك اليوم كان هناك حادث مع الرجل العجوز والمراهقين في الحديقة , الرجل مع الكلب
    Sanırım geçen gün parktaki kadınları çok sinirlendirdim. Open Subtitles أعتقد أنني قد أخفت النساء بشدة حين كنا في الحديقة منذ أيام
    Beyaz saçlı bir kadın görmekten korkuyorum, tıpkı parktaki kadınlar gibi mezarı bekleyen, siyah şallar içinde küçük bohçalar. Open Subtitles وأرى سيدة عجوز بالشعر الأبيض مثل السيدات العجوز في المتنزه حزم صغيرة في الشال الأسود
    Bugün geç saatlerde, küçük bir sıkıntı sonucu, tünellerden birinde basınç kaybı oldu - parktaki ana problem. Open Subtitles متأخراً اليوم بسبب إضطراب بسيط كان هناك فشل بالضغطِ في أحد الأنفاق الجاذبية الرئيسية في المتنزه
    parktaki gençler onu yaşatmazlar. Open Subtitles حتى الرجال يدخلون الى المتنزه ولا يخرجون منه احياء
    Tabii ki. parktaki ilk günümüzde sen söyledin bana. Open Subtitles بالطبع ، لقد غنيتها لى فى المنتزه أول يوم التقينا به
    Belki de parktaki sapığın donunun içinde sana hediyesi vardır, ha? Open Subtitles ربما إعتدى عليك المنحرف الذي كان في المنتزه
    Cidden hiç kendime hakim olamıyorum ben ve parktaki simitçi adama söyledim. Open Subtitles بجدية ، لا تحكم لي في نفسي أخبرت بائع البسكويت بالحديقة
    Sıradaki haber, parktaki bu çalılar benim çalılarım! Open Subtitles التالي: تلك الشجيرة التي بالحديقة شجيرتي شجيرتي
    O parktaki aşırı dozdan ölen adamla ilgili birşey yaptığını düşünmüyorsunuz değil mi? Open Subtitles لا تفكر بأن عنده شيء ليفعله مع جرعة المنتزة الزائدة
    Resim çerçeveleri yerine kondu böylelikle resimlerimiz parktaki ürkütücü adam gibi bizi gözetlemiyor. Open Subtitles اللوحات أعيد وضعها لكي لاتحدق بنا صورنا مثل ذلك الرجل المخيف بالمنتزه
    Bu canlılar parktaki hayata temel teşkil ediyor. Open Subtitles تشكل المخلوقات هذه أساس الحياة في المتنزّه.
    parktaki sarhoşlarla oynarken seyredip bunu anlayabiliyor musun? Open Subtitles انت تقدر ان تقول ذلك لانك رايته يلعب مع بعض السكارى بالمتنزه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus