Ayrıca onu Parmağında oynatmana her zaman hayret etmişimdir. | Open Subtitles | إضافة للطريقة التي تلفيه بها حول إصبعك التي تدهشني دائماً |
Eeee, Görüyorum ki küçük bayan seni küçük Parmağında oynatıyor gibi, ha? | Open Subtitles | أرى أنّ تلك المرأة جعلتك كالخاتم في إصبعها |
Bunu mağazanın vitrininde gördüm ve Parmağında çok güzel duracağını düşündüm. | Open Subtitles | رأيت هذا من واجهه المحل وفكرت كم سيبدوا جميلًا في اصبعك |
Parmağında 3 dakikalığına nişan yüzüğü vardı ve parmak intihara kalkıştı. | Open Subtitles | أعني ، أصبعك عليه خاتم خطوبة لثلاثدقائق، و حاول قتل نفسه. |
Bildiğim tek altın senin taktığın. Biliyorsun, sol elinin üçüncü Parmağında. | Open Subtitles | الذهب الوحيد الذى أعرفه الذى نلبسه فى الإصبع الثالث من يدك اليسرى |
Ne türden bir soyguncu bir evi soyar ve böyle bir yüzüğü kurbanın Parmağında bırakır? | Open Subtitles | أي لص يسطو منزل ويترك خاتماً كهذا على اصبع الضحية ؟ |
Melanie'nin en önemli Parmağında bir yüzük olduğu görülüyor. | Open Subtitles | يبدو أن ميلاني ترتدي خاتماً. في إصبع هام جداً. |
Adam topu Parmağında döndürüyor. Çal hadi. Çalsana şu topu. | Open Subtitles | إنه يسرع بالكرة على إصبعه فقط خذها، خذ الكرة |
Bak, Glen harika biri ama bu Parmağında yüzük yok. | Open Subtitles | ان جلين رائع ولكن لا يلبس خاتم فى هذا الاصبع |
Bir ilticacı, Zemetkin, yankesici. McLeod onu Parmağında oynatıyor. | Open Subtitles | خائن , زيميتكن , لص حقير ماكلويد وضع اصبعه عليه |
Parmağında oldukça belirgin bir iz var. Yüzük çok uzun süre orada kalmış olmalı. | Open Subtitles | ذلك الأثر على إصبعك لا بُد أنه كان موجود لفترة طويلة |
Senin Parmağında oynattığın bir kıza karşı abayı yakması ekmeğimize yağ sürer. | Open Subtitles | تودده لفتاة أضحت كالخاتم في إصبعك سيعيننا. |
Çünkü yüzük Parmağında bronzlaşmamış iz yok. | Open Subtitles | لأنه لا يكون خط فارق اللون في إصبعك |
-Nasıl oldu bilmiyorum ama bence kadın onu Parmağında oynatıyor. | Open Subtitles | لا أعلم كيف، ولكنني أعتقد بأنها كسبته بإشارة من إصبعها الصغير |
Onları ve prezervatiflerini Parmağında oynattı. | Open Subtitles | إنها تمتلكهم وواقياتهم الجنسيةُ ملفوفة حول إصبعها |
Ve sen mutlu oldun, ve bir dedektif bekleyip gördü ki Parmağında muazzam bir kaya var. | Open Subtitles | وأنت متزوجة ، وأي محقق ينتظر لأنه يمكنه رؤية الخاتم في اصبعك |
Lisede, beni Parmağında çevirirdin. | Open Subtitles | تعلمين , في المدرسة الثانوية كنت كخاتم في اصبعك |
Bu yüzük Parmağında olduğu ve güçlerinden yoksun kaldığın sürece babanla benim, senin için hayalini kurduğumuz kaderi yerine getiremezsin. | Open Subtitles | طالما يبقى هذا الخاتم على أصبعك فأنت بلا قوى لن تستطيع إنجاز القدر الذي تصورناه أنا وأبيك من أجلك |
Düğün planlama hakkında bir sürü şey biliyorsun ve yüzük Parmağında iz var. | Open Subtitles | أعني،يبدو أنك تعرفين الكثير عن كيفية التخطيط للزواج و هنالك ثلمة في الإصبع الذي من المفروض أن تلبسي فيه الخاتم. |
Bunun, oğlunun sevdiği kadının Parmağında olduğunu bilerek ölmek istedi. Git! | Open Subtitles | و انا اريد ان اموت وانا اعلم انه فى اصبع الفتاه التى احبتك |
Kızının Parmağında yüzük yok bunun anlamı kararı sen vereceksin. | Open Subtitles | لا يوجد خاتم في إصبع ابنتك وهذا يعني أنك من يصنع القرارات |
Ama siz hala derilerinin olduğunu ve hatta hala erkeğin yüzüğünün Parmağında olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | قلت بأنّهم ما زال لديهم جلد عليهم و أنه كان لديه خاتم في إصبعه |
Alyans takmıyordu ama Parmağında izi vardı. | Open Subtitles | لا يرتدي خاتم زفافه لكنني ارى علامة الاصبع |
Parmağında, yüzük olması gereken yerde boya yoktu. | Open Subtitles | حسناً, هناك خط حول اصبعه وكأن خاتماً اعتاد أن يكون هناك |
Her Parmağında bir yüzük var, yüzük parmağın hariç, ha? | Open Subtitles | هناك خاتم فى كل أصبع ما عدا هذا الحزين لماذا؟ |
Senin küçük Parmağında bile bir çok insanın sahip olduğundan çok daha fazla şefkat var. | Open Subtitles | إنّكِ تملكين طيبة في أصبعكِ الصغير يعادل ما يملكونه الناس في أجسادهم كلها. |
Tek istediğim yüzüğü Parmağında görmek. | Open Subtitles | أريد فقط أن أراه في إصبعكِ. |
Bu sabah tam işe çıktığı sırada yüzüğü Parmağında gördüm. | Open Subtitles | رأيت الخاتم في اصبعها هذا الصباح قبل مغادرتها الى العمل |
Parmağında ve midesinde elmaslar var. | Open Subtitles | ألماس... على أصابعه و في معدته |