Özür dilerim, parmaklarımın arasından kaydı. Her şey parmaklarımın arasından kayıp gidiyor. | Open Subtitles | آسف ، إنها إنزلقت من أصابعي فقط كل شيء ينزلق عبر أصابعي |
parmaklarımın hepsi uyuşmuş, fermuarımı açamıyorum. | Open Subtitles | جميع أصابعي مُخدرة لا أستطيع فتح السوستة |
parmaklarımın ucundan tuzlu suyun tadına bakmıştım. | Open Subtitles | وبعدها تذوقت المياه المالح من على أصابعي |
Çeker dikkatini saçlarımın ilahi güzelliği ve ipeksiliği ve eğer çıkarırsam çorabımın tekini, görecektir parmaklarımın narinliğini | Open Subtitles | انظري إلى صفاء وجهي، أيّتها المتحجرة. وإذا خلعت جواربي، سترين أصابع قدمي الجميلة. |
parmaklarımın kıpırdadığını gördüğün zaman söyle. | Open Subtitles | الآن أخبرينى عِندما ترين اصابعى تتحرَّك. |
Ayak parmaklarımın arasında bazen yanmalar hissediyorum. | Open Subtitles | حسنا بما انك ذكرت ذلك لقد مر بي تعرف كاحساس حارق بين اصابعي |
Burnunu parmaklarımın arasına koy da... sana kolumu nasıl kullanabildiğimi göstereyim. | Open Subtitles | ضع أنفك بين أصابعي فاعرف كم أستطيع أن أستخدم ذراعي |
Vietnam'a savaşa gitmiştim. Ayak parmaklarımın tırnaklarını çektiler. | Open Subtitles | لقد كنت في الجيش كما تعلم لقد قامو بقطع أصابعي |
Ya da bazen, kanlarının ellerime bulaşmasının, parmaklarımın arasından akışının nasıl olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أو أحياناً أفكر في الشعور بدمهم في يدايّ و الشعور . به يتدفق خلال أصابعي |
Daha çekmiyorum bile, parmaklarımın ucuyla hafifçe itiyorum. | Open Subtitles | أنا اكاد ان لا أكون أدفعه فقط ألامسه بأطراف أصابعي |
Senin kadar iyi bir çözümleyicinin parmaklarımın arasından gitmesine izin veremem. | Open Subtitles | لن أسمح لمحلّلة جيدة مثلكِ أن تفلت من بين أصابعي |
- Çok güzel, sarımsak ezici. parmaklarımın kokmasından bıkmıştım. | Open Subtitles | جيد , مطحنة الثوم , قد تعبت للغاية من رائحة أصابعي |
- Çok güzel, sarımsak ezici. parmaklarımın kokmasından bıkmıştım. | Open Subtitles | جيد , مطحنة الثوم , قد تعبت للغاية من رائحة أصابعي |
Bu sabah parmaklarımın arasından kayan tek bir şey var. | Open Subtitles | فقط تلك التي انزلقت من بين أصابعي هذا الصباح. |
Beş yıl önce George'la yaşamalarına göz yumarak çocuklarımın parmaklarımın arasından kayıp gitmelerine izin verdim. | Open Subtitles | تركت ولداي يتسربا من بين أصابعي قبل خمس سنوات، في اليوم الذي سمحت لهما بأنْ يعيشا مع جورج. |
Çok konuşmam, şarkı söylemem, kim o şakaları yapmam ya da parmaklarımın oyuncu olduğu tiyatrolar yapmam hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | حين أتكلم كثيراً أو أغني أو أقول الدعابات التي تبدأ بطرق الباب. أو أؤدي مسرحيات تكون فيها أصابعي هي الشخصيات. |
Bana korkak diyeceksiniz, ama ayak parmaklarımın yanında bir şeyler kıpırdanıyor. | Open Subtitles | لا أريد أن أبدو سخيفة و لكنى أشعر بشيء يتلوّى حول أصابع قدمى |
Ayak parmaklarımın arasında kum olduğunu hissetmeyi özleyeceğim. | Open Subtitles | سأشتاق إلى الشعور بالرمل بين أصابع قدميّ |
Hala o yapışkan şeylerin parmaklarımın arasında gezindiğini hissediyorum. | Open Subtitles | لا ازل اشعر بتلك الاشياء اللزجة تزحف بين اصابعى |
Kum gibi parmaklarımın arasından kayıp gittiğini hissediyorum. | Open Subtitles | كل هذا موجود الآن وأشعر انه ينزلق من بين اصابعي وكأنها مملوئه بالرمل |
Kasılmalar tekrar başladığında parmaklarımın olduğu yere it. | Open Subtitles | ان شعرتي بالام الانقباض ادفعي حتى تشعري باصابعي |
Şanslıyım ki parmaklarımın faydası dokundu. | Open Subtitles | كم كان الحظ حليفا لأصابعي التي ألتصقت |
Belki hayatım boyu aşçı olarak kalacağım ama artık parmaklarımın ucunda seçeneklerim ve meraklarım var. | Open Subtitles | ربما سأبقى طباخة طوال حياتي ولكن لدي خيارات الآن, واهتمامات, وحقائق أخرى في متناول يدي |