O kadar paslıydı ki, sokağa çıktığı zaman akbabalar tepesinde daireler çiziyordu! | Open Subtitles | لقد كان صدأ جداً عندما كان يجول فى الشارع إعتادت الصقور أن تحيطه |
O kadar paslıydı ki, gölgesi bile yoktu. | Open Subtitles | لقد كان صدأ جداً حتى إنه لم يلق ظلاً |
- Pas. Yani parmağını kestikleri şey paslıydı. | Open Subtitles | إذاً فالشيء الذي إستُعمل لنزع إصبع القدم صدئ. |
Kapıyı sürekli kapalı tutarlar ama ben buradayken kapı mandalı epey paslıydı. | Open Subtitles | لطالما بقي مُغلق ولكنّ المزلاج كان صدئ حينما كنت هُنا |