Pauli, ilkesinin neden işe yaradığını açıklayamadı. Sadece öyle olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لم يفسر باولي سبب صحة مبدئه لقد قال أنه صحيح فحسب |
İlk olarak Bohr'un yükselen yıldızlarından Wolfgang Pauli tarafından geliştirildi. | Open Subtitles | أول من وضع هذه النظرية هو ولفجانج باولي أحد نجوم بور الصاعدة |
Pauli'nin fikrinin cevaplamaya çalıştığı soru buydu: | Open Subtitles | كان السؤال الذي حاولت فكرة باولي إجابته هو |
Pauli'nin yaptığı başka bir kuantum ilkesi uydurmaktı. | Open Subtitles | كان ما فعله باولي هو أن خمن قاعدة كمية أخرى |
Pauli kabaca, her katın yalnızca belli bir sayıda elektrona yeri olduğunu belirten başka bir kuantum kuralının olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال باولي أن هناك قاعدة كمية أخرى تنص ببساطة على أن كل طابق يمكن أن يتسع لعدد محدد من الإلكترونات فقط |
Bu şekilde, Pauli'nin prensibi tüm kimyaya, ileri biyolojiye ve geri kalanlara temel oluşturur. | Open Subtitles | لذلك فإن مبدأ باولي هو حقاً القاعدة التي يرتكز عليها علم الكيمياء و علم الأحياء بشكل جوهري |
Bohr ve Pauli matris mekaniğinden ürkmüşlerdi. | Open Subtitles | كان بور و باولي يهتزان طرباً بميكانيكا المصفوفات |
Schrödinger'in ötesindeki Pauli bir hayli kendini beğenmiş gibi görünüyor, süt bulmuş kedi gibi... | Open Subtitles | باولي ينظر بشيء من التعجرف إلى شرودينجر يشبه قليلاً القط الذي حصل على الحليب |
1930 yılında Wolfgang Pauli bu kayıp enerjiyi açıklayan keşfedilmemiş bir parçacık olması gerektiğini öngördü. | Open Subtitles | في عام 1930 تنبأ وولفجانج باولي بأنه لابد من وجود جسيمة غير مكتشفة |
O zamanlar Pauli, böyle bir hayalet parçacığın asla tespit edilemeyecek kadar küçük hızlı ve kaçak olmasından endişe ediyordu. | Open Subtitles | في ذلك الوقت, ناح باولي بأن هذه الجسيمة الشبحية ربما تكون صغيرة جداً سريعة ومراوغة |
Bir kuşak sonra Pauli'nin nötrinoları gerçek anlamda ilk kez bir nükleer reaktörün yaydığı radyasyonda tespit edildi. | Open Subtitles | بعد جيل من هذا تم إكتشاف نيوترينوات باولي لأول مرة في إشعاع مفاعل نووي |
İşte Pauli, tuhaf görünen adam. | Open Subtitles | ها هو باولي هناك الرجل ذو المظهر الغريب |
Almanya Hamburg'un St. Pauli bölgesi genelev mahallesidir. | Open Subtitles | قطاع (سينت باولي) في هامبورغ، في ألمانيا هو حي دعارة. |
Pauli, Bohr'un tuhaf kuantum atlamaları fikrini alıp bütün bilimin en önemli kavramlarından birine çevirdi. | Open Subtitles | أخذ باولي فكرة بور الغريبة ( قفزات الكم ) و حولها إلى أحد أهم المفاهيم في العلم بأكمله |
Pauli'nin fikri Dışlama İlkesi gibi sönük bir isimle geçer. | Open Subtitles | عرفت فكرة باولي باسم غير معبر و هو ( مبدأ الاستبعاد ) |
Heisenberg ve Pauli. | Open Subtitles | هيزنبرج و باولي |
Pauli Dışlama İlkesi'ne göre aynı anda aynı noktada iki nesne var olamaz. | Open Subtitles | قاعدة "الإقصاء" لـ(باولي) تعني أن غرضين لا يمكنهما شغل نفس المكان في نفس الوقت. |
Balık pazarı, oyuncu Hans Albers ve FC St Pauli futbol kulübü. | Open Subtitles | سوق السمك، والممثل (هانز ألبرز) وناد (سانت باولي) لكرة القدم. |
Pekala, St. Pauli kalmadı mı Kammy? | Open Subtitles | .(حسنًا، (كامي لا يُوجد مباراة لفريق (سانت باولي) اليُوم؟ |
Bana biraz Kettle cipsi ve bira. (St. Pauli) | Open Subtitles | ...أحضر لي بعضا من رقائق كيتل و .(أووه فريق (سانت باولي |