"pezevenklik" - Traduction Turc en Arabe

    • قواد
        
    • القوادة
        
    • القواد
        
    • لأتباهى
        
    • قوادة
        
    • قوادا
        
    Sana bir şey söyleyeceğim. pezevenklik bizde aile mesleğidir. Open Subtitles سأخبرك شيء شجرة العائلة ذالك التى جعلتنى قواد
    Doğru söylemezseniz... bu gece pezevenklik yapamazsınız! Open Subtitles لم يحصل لك خير و إذا لم تفهم جيدآ لن تصبح قواد الليلة
    Dünya döndüğünden beri pezevenklik vardır. Open Subtitles القوادة موجودة منذ ان بدأت الارض بالدوران
    Garcia, Mills hakkında bildiğimiz her şeyi alıp pezevenklik suçlarında arat. Open Subtitles غارسيا,اجمعي كل ما لدينا من معلومات عن ميلز و قارنيه بتهم الدعارة و القوادة
    Hey, seni geçen gece kulüpte pezevenklik ederken gördüm, pezo. Open Subtitles يا هذا لقد رايتك في النادي قواد الليالي الاخري, هناك, القواد
    Kapının önünde pezevenklik etmeyecektim ya, değil mi? Open Subtitles لم أكن لأتباهى أمام الباب، صحيح؟
    Shane'e pezevenklik ediyorsunuz. Devam edin. Open Subtitles هذا ما تفعلينه أمي أنت قوادة " شين " هيا أكملي
    Bu kadar kız varken bana pezevenklik yapmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles إذاً , أحضر لى فتاة أخرى مسموح لها أنت لديك هنا ثمانى فتيات هل تقول لي أنك لا تعمل قواد لهم ؟
    Ne yapılması gerektiğini, pezevenklik, torbacılık, her şeyi. Open Subtitles أفعل مالذي يتوجب عليك فعله قواد , عميل , مهما يكن
    Bu doğru değil. 3 Eylül, pezevenklik. Open Subtitles ذلك غير صحيح في الثالث من سبتمبر ،اتهمت بـكونك قواد
    Ben işimi yapıyorum. pezevenklik bu. Open Subtitles أحاول أن أعمل شيئي أنا قواد هنا
    18 Eylül, pezevenklik. Open Subtitles الثامن عشر من سبتمبر ،اتهمت بـكونك قواد
    Yine de pezevenklik onun kanında var. Open Subtitles لكنه يمتلك حرفة القوادة في دمه.
    pezevenklik gibi, ama daha az "alaşağı ederim seni" diyorsun. Open Subtitles مثل القوادة ولكنك نادراً ما تقول "سأوسعك ضرباً"
    O pezevenklik işleriyle işim olmaz. Open Subtitles أنا لست ضليعاً في مجال القوادة
    Bu tam bir pezevenklik ve bu güne kadar izlediğiniz tüm kötü filmlerde görmüşsünüzdür. Open Subtitles انها القوادة , ولقد تم فعل ذلك من قبل .
    Bu küçük bürokratik bir pezevenklik işi. Open Subtitles هذا فقط صغير شغل القواد البيروقراطي.
    Sanırım, aradığın kelime "pezevenklik". Open Subtitles و أعتقد أن إسمك هو القواد
    Kapının önünde pezevenklik etmeyecektim ya, değil mi? Open Subtitles لم أكن لأتباهى أمام الباب، صحيح؟
    Yetimhanede daha mutluydum, bir de o şişko Bayan Anderson... pezevenklik etmeseydi. Open Subtitles كنت سأبقى في دار الأيتام لو لم يتضح أن السيدة البدينة (آندرسون) كانت قوادة
    Süslenmiş pezevenk olma cezasının "pezevenklik yapma" olduğunu biliyor muydunuz? Open Subtitles أتعلمون أن تهمة أن تكون قوادا عندما تجعل راقية هي تسهيل و تعامل بالدعارة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus