Eğer gerçekten iyi olmamı istiyorsan gidip Phillip Bauer'i bulursun. | Open Subtitles | إذا كنت حقاً تريد أن تشعرني بحال أفضل إذهب و جد فيلب باور |
- Evet Phillip. O kullando. Phillip'ın okuması var mı? | Open Subtitles | نعم "فيليب" هو من فعلها الا يجيد "فيلب" القراة؟ |
Phillip, rapor okurken bir yandan da çiçek ekebilirim. | Open Subtitles | أستطيع ان أقرأ التقرير وازرع في نفس الوقت يافيليب |
Yardımın için sağ ol Phillip. | Open Subtitles | شكرا للمساعدة يافيليب |
Hayır, onu yenemem. Ama sanırım biraz önce Robert ve Phillip hakkında konuşuyordum. | Open Subtitles | كلا، لا أعتقد أنني أستطيع منافسته، لكن بشكل رئيسي كنت أتكلم عن روبرت وفيليب |
Burada soruları ben sorarım Phillip. | Open Subtitles | سوف اسئل سؤال هنا فليب |
Ve sonra Phillip, Samiriye'ye geldi. | Open Subtitles | وبدأت أصدق ادعاءاتى الذاتية بالعظمة ثم جاء فيليبس إلى السامرة |
Bir dakika! Hal Phillip Walker tıpatıp Connie White'a benziyor. | Open Subtitles | انتظر لحظة، كيف لفيليب ووكر أن يبدو ككوني وايت |
Lars, Phillip ile Kari'nin tekrar Paris'e gideceklerinden söz etti. | Open Subtitles | لارس أخبر اريك بأن فيليب وكاري ذهبا إلى باريس ثانيةً |
Çevrene bir bak Phillip. | Open Subtitles | أنظر حولك سيد فيلب |
- Ama Phillip, yapamazsın... | Open Subtitles | لكن , فيلب أنت لا... ....... تــ |
Üzerinde durduğun buz kalıbı çatırdıyor, Phillip. | Open Subtitles | الجليد الذي تقف عليه سيتحطم من حولك (فيلب) |
- Tıpkı bebek gibi Phillip. - Dur, olmaz, ne... | Open Subtitles | (كالطفل الرضيع ، (فيلب - مهلاً، كلاّ، ماذا ؟ |
Yani bunu suratımıza geri atabilirsin istersen ancak eğer bunu yaparsan tıpkı Phillip gibi birçok insanı kurtarma şansını tepeceksin. | Open Subtitles | لذا، يمكنك أن ترفض ذلك إذا أردت ولكن إذا فعلت ذلك ..فستفوّت فرصة إنقاذك لكثير من البشر (كما حصل مع (فيلب .. |
Anlaşmıştık Phillip. | Open Subtitles | لدينا اتفاق يافيليب |
- Phillip, konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نتحدث يافيليب |
İzninizle, Phillip. | Open Subtitles | اعذرنا , يافيليب |
Az satacaklardı. Erik ve Phillip bunu zerre kadar umursamayacaktı. | Open Subtitles | كتبهم كان ستباع بشكل سيء لان إريك وفيليب لا يستطيعا الإهتمام بالأمر |
Erik ve Phillip ikinci sınıftı. | Open Subtitles | إريك وفيليب كانا معاً في الصف الثاني في المدرسة |
Erik ve Phillip Sten Egil Dahl'ı 17 yaşında keşfetmişlerdi. | Open Subtitles | إريك وفيليب إكتشفا ستين ايغل دول عندما كانا في السابعة عشر |
Ama eminim Phillip devam etmemizi isterdi. | Open Subtitles | -ولكن أعرف أن (فليب) لكان سيريدنا أن نمضي قدمًا |
Evet, Phillip cinayetinde bulduğum kanıt kaybolduktan sonra bunu yapmalıydım. | Open Subtitles | نعم ، بعد أن لإكتشفت إختفاء " أحد أدلة جريمة قتل " فيليبس أى دليل ؟ |
Phillip beni niye öpsün? | Open Subtitles | لما أسمح لفيليب بتقبلي؟ ؟ |
Phillip Bartlett, Tayland'a ilk ve tek sefer bir ay önce gitmiş ve bütün bunlarla bir bağlantısı yok. | Open Subtitles | في المرة الأولى والوحيدة فيليب بارتليت سافر إلى تايلاند كان قبل شهر، وهناك وتضمينه في شيء يصله كل هذا. |
Cornelia, Phillip'le senin kullanabileceğiniz fazladan bir sürü yer olacak evde. | Open Subtitles | أنتِ يا " كورنيلا " و " فيليل " سيكون لديكم الكثير من الغرف في منزلنا لتتنقلوا بينها |