Bu plütonyumu laboratuvara götürmemiz gerek. | Open Subtitles | لدينا وقت قصير للحصول على هذا البلوتونيوم إلى المختبر. |
O zaman denizaltıdaki plütonyumu kullanarak Orm çalıştırmış olmalı. | Open Subtitles | ثم يجب أن يكون مكتب إدارة السجلات، باستخدام البلوتونيوم من الغواصة. |
Ne yani şimdi plütonyumu olmayan Delorean misin? | Open Subtitles | إذاً , ماذا ؟ أنتَ أشبه بآلة السفر عبر الزمن من دون كمية كافية من البلوتونيوم |
Bu plütonyumu atmak için başka bir yere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لمكان آخر لنتخلص من هذا البلوتونيوم المشع |
Bizim modelin çalıştığını kanıtlarsak bize istediğimiz plütonyumu verecekler. | Open Subtitles | انهم سيعطونا البلوتونيوم لو استطعنا ان نثبت مدي نجاح نموذجنا |
Başardık! Sonunda plütonyumu bulduk. | Open Subtitles | حصلنا عليه ، وجدنا البلوتونيوم |
plütonyumu hemen uçağa yükleyin! | Open Subtitles | و إشحنوا البلوتونيوم على الطائره |
Bu plütonyumu şans eseri bulmak gibi birşey. | Open Subtitles | هذا مثل اكتشاف البلوتونيوم بالصدفة! |
Akley'nin bombasını yapmak için gereken plütonyumu üretmek bir yıl sürer. | Open Subtitles | انها ستعمل يستغرق عاما لإنتاج ما يكفي من (البلوتونيوم لصنع قنبلة (آكلي |
Eğer Frank içten patlama teorisini, en ilkel seviyede bile bir peri masalından daha gerçek olduğunu kanıtlarsa ona istediği tüm plütonyumu veririm. | Open Subtitles | لو تمكن (فرانك) من اثبات ان الانفجار كان اكثر من خرافة حتي لو بالمستوي المبدئي لكنتُ اعطيته كل البلوتونيوم الذي أراده |
Delorean'ın arkasında, Dr. Brown'ın teröristlerden aldığı plütonyumu yüklemesi için ufak bir plütonyum kapağı var. | Open Subtitles | على الجزء الخلفي من DELOREAN، وهناك باب البلوتونيوم يذكر أن الدكتور براون يفتح لتحميل في البلوتونيوم انه حصل من الإرهابيين. |
İçindeki plütonyumu alıp karbon nanotüp matriksine karıştırırsam ve aslında gayet basit sentetik molekülleri iyonize edebilecek bir filtre yapabilir ve sayesinde Cylonları bulabilirim. | Open Subtitles | وباخذ البلوتونيوم وبخلطه مع (الكربون) بانبوبة مختلطة ...وذلك حقا بهذه البساطة |