"polis değilim" - Traduction Turc en Arabe

• لست شرطي
• لست شرطياً
• لست شرطيا
• لستُ شرطياً
• لست شرطية
• لستُ شرطية
• لست بشرطي
• لستُ شرطي
• لستُ شرطيّاً
• لست شرطى
• لستُ شرطيّة
• لست شرطيه
• لست شرطيًا
• لست شرطيّاً
• لستُ شرطيًا

Bu gece polis değilim. Kişisel.
انا لست شرطي الليله ، هذا شخصي انا لست شرطي

Artık kötü bir polis değilim, değil mi?
حسناً , أنا لست شرطي سيء الآن , ألست كذلك ؟

Ben polis değilim. Neden bahsettiğini bilmiyorum.
لقد قلت لك أنا لست شرطياً لا أعرف عما تتحدث

- Seni uyarıyorum, kimse beni tutuklayamaz. - Ben polis değilim.
أحذرك, لن يقبض علىّ احد, ولكنى لست شرطيا

Merhaba, ben bir antropoloğum polis değilim.
أنا عالمة في علم الأنسان أنا لستُ شرطياً هذا أكيد شرطي

İki günlüğüne ben polis değilim ve sende medyum değilsin.
ليومين كاملين، أنا لست شرطية وأنت لست وسيط روحي

Palmer... Sessiz kalma hakkına sahipsiniz derdim ama polis değilim sonuçta.
أود أن أقول لديك الحق في البقاء الصمت، ولكن أنا لست شرطي.

polis değilim dedim ya başka ne yapabilirim?
اعني لقد قلت اني لست شرطي لا اعلم ما علي فعله اكثر

- Ben bir polis değilim. - Kefaletini ödeyip çıkaracağım onu buradan.
انا لست شرطي ساتكفل به علي اي حال

Dimitru, ben polis değilim!
لقد قلت لك أنا لست شرطياً لا أعرف عما تتحدث

Tamam, tamam polisim oldu mu? Sadece iyi bir polis değilim.
حسناً، حسناً، أنا شرطي، اتفقنا لكنني لست شرطياً بارعاً

- Ben polis değilim Karayolları Güvenlik Birimi'nden geliyorum.
أنا لست شرطياً. انا من قسم النقل وأمن الطريق.

Ben polis değilim. Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum.
أنا لست شرطيا أنا لا أعرف بالضبط كيف فعلها

Hayır, polis değilim. Hâlâ bu işlerle uğraştığından emin olmak istedim.
لا، لست شرطيا أريد أن أتأكد أنك ما زلت موجودا

Detayları gözardı etme kibrinden yoksunum. polis değilim ben.
أنا افتقد الغطرسة لتجاهل التفاصيل أنا لست شرطيا

Benim bir çeşit polis olduğuma inanıyorsunuz, ama bu doğru değil. polis değilim. Hiç de olmadım.
أنتم تعتقدون بأنني شرطي، لكنّ هذا غير صحيح فأنا لستُ شرطياً ولم أكن يوماً

Ben polis değilim.
بطريقتك الشرطيّة لستُ شرطياً

Söylemek zorundayım ki, bu onlar için sıradan bir iş günü ve iyi ki polis değilim.
عليّ أن أقول لكم هذا يوم اعتيادي في المركز لهؤلاء أنا سعيدة بأني لست شرطية

Sorun değil. Sözel olarak ağzından hiçbir şey çıkmadı. Ben de zaten polis değilim.
لا بأس، إنّه لم يقل شيئاً، لفظياً، و أنا لستُ شرطية.

- Artık polis değilim.
أنا لست بشرطي بعد الآن.

Evet, belediye için çalışıyor olabilirim ama polis değilim.
أجل، أنا قد أعمل للمدينة، لكنّي لستُ شرطي

polis değilim ama, burada benimle flört ederken o şişman, yavaş adamın buradan ayrılmasına izin veriyorsun.
حسنٌ لستُ شرطيّاً لكنّكِ تركتِ ذلك البطيء، السمين يهبط الدرج وحيداً .بينما تغازليني هنا.

- Dinle, şimdi bir polis değilim, bir kocayım.
-إننى لست شرطى الآن ، إننى زوج

Ben de bugün bir polis değilim, hayatım.
لستُ شرطيّة اليوم يا عزيزتي.

Buraya kadar. Artık polis değilim.
انا فعلت لست شرطيه من الان

- Öyleyim ama sadece iyi bir polis değilim.
بلى، لكني لست شرطيًا جيدًا بالمرة

- polis değilim.
أنا لست شرطيّاً

polis değilim.
فانا لستُ شرطيًا.