Bütün çocuklar gibi, popüler kültürün cazibesine kapıldılar. | Open Subtitles | مثل جميع الأطفال إلى تشتت من الثقافة الشعبية. |
Borsanın, bankaların ve popüler kültürün şu anki duygu durumuna göre evet, aptalca bir yatırım. | Open Subtitles | بناءً على الشعور السائد في الأسواق والبنوك، الثقافة الشعبية أجل،إنهاستثمارغبي ،لكن .. |
Ve neden aralarında bir bağlantı kurmadık --Bu nasıl oldu?-- popüler kültürün bu inanılmaz karakterleri ile dinler, aramızda bulunan koruyucu ailelerdeki çocuklar, evlatlık çocuklar, yetimhanedeki çocuklar arasında? İhtiyaç duydukları şey onlara acımamız değil. | TED | لماذا لم نفهم الرابط بين كيف حدث ذلك؟ بين هذه الشخصيات المدهشة في الثقافة الشعبية والأديان و بين أطفال الحضانة والتبني و اليتامى في وسطنا؟ ليست الشفقة ما يحتاجون |
Siyasi ve savunma konuları olmaktan çıkıp, popüler kültürün bir parçası olduklarında, her yerden, kendi platformlarını kullanarak ünlülerden, müzisyenlerden atletlerden gelen sesler. | TED | حين تنتقل من كونها قضايا سياسية أو توعوية وتصبح جزءأ من الثقافة الشعبية تأتي تلك الأصوات من كل مكان، المشاهير مستخدمين برامجهم، الموسيقيين والرياضيين |
Bende şimdi popüler kültürün bir parçasıyım. | Open Subtitles | أصبحت جزءاً من الثقافة الشعبية الآن. |
Tüm suç popüler kültürün. | Open Subtitles | أنا ألوم الثقافة الشعبية |