Sol tarafta sistematik olarak düzenlediğim soy ağacının üyelerini gösteren bir ya da daha fazla portre paneli bulunmaktadır. | TED | على جهة الشمال توجد لوحة تصويرية أو أكثر والتي قمت فيها منهجيا بترتيب أعضاء سلالة معينة. |
Bu öğlen onun bir portre yaptığını gördük. | Open Subtitles | لقد كنا هناك نشاهده يرسم لوحة لشخص عصر اليوم. |
Sadece basit bir portre değil. | Open Subtitles | ذكريات باهتة, أو لوحة, وليست مجرّد صورة. |
İş adamlarının kariyerleri için çizdikleri portre çoğu zaman özel yaşamlarını altüst etmiştir. | Open Subtitles | كثيراً ما تتعرقل حياة رجال الأعمال الشخصية من قِبل اللوحة الأوسع التي يرسمونها. |
Evet, Sienna renk körü kirpi atelyesince yapılan ve Bag Interior milli portre galerisindeki müthiş resimden en az benim kadar hoşlandınız mı, diye merak ediyorum da. | Open Subtitles | أجل, كنت أتساءل إن كنت مهتماً مثلي سيدي, تلك اللوحة العجيبة الموجودة في متحف البورتريه الوطني، من داخل الكيس، |
Sizce hangisi daha olasıdır: Lucy'nin bir portre ressamı olması mı, yoksa Lucy'nin poker de oynayan bir portre ressamı olması mı? | TED | ماذا تعتقد الأكثر احتمالا: أن لوسي فنانة بورتريه، أم أن لوسي فنانة بورتريه وتلعب أيضا البوكر؟ |
Yeni yıl gelmek üzere. Ancak hâlâ Bay Millais'in portre çalışmasını göremedik. | Open Subtitles | لقد م عام كامل تقريبا و بعد نحن لم نستلم لوحة السيد ميلياس. |
Bak bakalım resimdeki kadın başka bir portre yapabilir mi? | Open Subtitles | حاولي ان تري لو المرأة ستقبل بـ لوحة أخرى |
Bu portre sadece benim değil temsil ettiğim makamın da portresidir. | Open Subtitles | فهي ليست لوحة شخصية لي بل للمنصب الذي أمثله |
Büyük şahısların artık ressamlara portre yaptırmıyor olması, bende, onları gelecek nesillere nasıl taşıyacağımız kaygısını uyandırdı ki, bu muhteşem karakterleri tanıtmalıydık. | TED | لقد بدأت أقلق من واقع أنه لم يعد هناك من يطلب رسم لوحة شخصية لنفسه، و هناك أشخاص رائعين، نريد تقديمهم إلى أجيال المستقبل. |
Bu yüzden oyulmuş baskıyı ağıda odak uzaklığının üzerine koydum. sonra güneş ışığı üzerinden bir portre yakaladım | TED | إذاً فقط بوضع ورقة على البؤرة, و التي قامت بدور كليشة طباعة, ثم حصلت على لوحة "للشمس" من ضوء الشمس. |
Altın Göl'deki yaşamla ilgili kırsal bir portre çizmek istemiştim. | Open Subtitles | أود أن أرسم لوحة عن حياة الريف (في (البحيرة الذهبية |
Bu portre bu senenin başlarında on altıncı yaş günü için yapıldı. | Open Subtitles | هذه اللوحة تم رسمها في وقت متقدم من هذه السنة في عيد ميلادها السادس عشر. |
O portre benim en iyi çalışmam ve çok takdir edilebilir.. | Open Subtitles | تلك اللوحة أنها عملي الأروع .. وهي ستُقدرُ كثيراً |
Bu portre de diğer şefler ve oğulları portreleri arasında yerini alacak. | Open Subtitles | هذه اللوحة ستأخذ مكانها بجوار كل لوحات الرؤساء و ابنائهم |
Demek oluyor ki, galerideki bu portre iki hafta öncekiyle aynı değil. | Open Subtitles | اذن هذا يعني بان اللوحة في المعرض ليست نفسها التي كانت موجودة قبل اسبوعين |
New York Metropolitan Müzesi'nde böyle bir portre asılıdır. | Open Subtitles | توجد هذه اللوحة معلقة فى متحف متروبوليتان " فى نيويورك " |
Resim öğretmeninin çizdiğin portre hakkında dediklerini Tyler'a anlattın mı? | Open Subtitles | هل أخبرتي (تايلر) ماذا قالت معلمتكِ عن اللوحة ؟ أمي |
Lucy'nin bir portre ressamı olduğunu söylemek başka ne yapıp yapmadığına dair herhangi bir önermede bulunmuyor. | TED | قول أن لوسي فنانة بورتريه لا يقدم أي ادعاءات بشأن ماذا أيضًا يمكنها أو لا يمكنها فعله. |
Bunun gibi benzer sorulara dair çalışmalarda katılımcıların %80'e yakını ikinci önermeyi seçiyor: yani Lucy'nin poker de oynayan bir portre ressamı olduğunu. | TED | في دراسات لأسئلة مشابهة، حتى 80 بالمئة من المشاركين قاموا باختيار الجملة الثانية: أن لوسي فنانة بورتريه وتلعب أيضًا البوكر. |