"postalar" - Traduction Turc en Arabe

    • البريد
        
    • بريد
        
    • الرسائل الأليكترونية
        
    • رسائل بريدية
        
    Bak, çaba sarf etmediğinle ilgili e- postalar alıyorum evlat. Open Subtitles انظر, أنا من يحصل على رسائل البريد الإلكترونى بشأن تقصيرك
    Tatlım, bildiğin gibi Bütün postalanmış mektuplar kayıtlıdır fakat daha adrese ulaşmamış postalar kayıtlı değildir. Open Subtitles كما ترين يا عزيزتي. فإن كل البريد الموثق مسجل، ولكن البريد المسجل لا يكون موثقاً بالضرورة.
    Biliyor musun, postalar ortadan kaybolur oldu. Sanırım küçük bir posta hırsızımız var. Open Subtitles أتعلمون، البريد يستمر بالإختفاء، أظنّ أنّ لدينا سارق بريد.
    Açıklanamaz bir şekilde her Sevgililer Günü'nde bana kaktüs postalar. Open Subtitles بغرابة أَمرتْ بالصبّارِ بريد كُلّ يوم فالانتاين
    Tüm bu postalar kongre üyesi Delancey'nin ofisine. Powell'ın beraber yemek yediği konre üyesi mi? Open Subtitles كل تلك الرسائل الأليكترونية مُرسلة إلى مكتب عضو الكونغرس (ديلانسي)
    Brian bombaları posta kutularına koydu, ama bütün postalar gibi alt tarafa koymadı. Open Subtitles وضع براين القنابل في صناديقِ البريد لكنه لم يضعهم في الاسفل مع بقية البريد
    İnsanlar elektronik kutulardan dijital postalar alıyorlar, sohbet odalarında toplanıyorlar, duvarlar veya kapılar yok. Open Subtitles يتلقى الناس البريد الرقمي من صناديق إلكترونية يتجمعونَ في غُرَف المُحادثة
    Söylediğine göre, buraya gelen postalar, perşembeleri alınıyormuş Open Subtitles قال البريد لهذا الصندوق يُلتقط كل يوم أربعاء
    Birikmiş postalar, kapıda yığılı duran gazeteler. Open Subtitles البريد متكوّم في الصندوق والجرائد متكدسة
    Mesajlar, elektronik postalar yollayıp duruyorlardı. Open Subtitles لقد.. كانوا يرسلون له ملاحظات و رسائل عبر البريد الالكترونى
    Gerçek postalar eve gelir otobüs durağına değil. Open Subtitles البريد الحقيقي يتم توصيله الى منزلك وليس موقف الحافلات
    Özellikle sadece, indirim kuponları ve önemsiz postalar olduğunu göz önüne alırsak. Open Subtitles لاسيما بأنها مجرد كوبونات وحفنة من البريد الغير مرغوب فيه
    Ama cevaplanmamış. Tek yönlü postalar olmuş. Open Subtitles ولكن بلا رد عليه البريد يذهب باتجاهٍ واحد فقط
    Unutma, postalar solda duracak, kahvesi sağda ve hiçbir yerde, hiçbir şekilde ataç olmayacak. Open Subtitles لذا، تذكّري، ضعي البريد على اليسار، والقهوة على اليمين، فليكس اليكساندر ولا تتركي مشابك ورقية متناثرة إطلاقاً.
    - Kapının önündeki gazeteler, gelen postalar birikmiş. Tatilde falan olmalılar. Open Subtitles الصحف في الممر، البريد متراكم لا بدّ أنّهم في إجازة
    Posta kutumda spam postalar, bilirsin, kelimenin tam anlamıyla patladı, çünkü çok fazla giysi istiyorsunuz. Open Subtitles البريد المزعج صندوق بريدي، كما تعلمون، قد انفجرت حرفيا، لأنك تريد الكثير من الملابس.
    Komşular gitti, postalar, sonra komşular geldi. Open Subtitles لقد خرج بعض النزلاء وجاء بريد لبعض النزلاء
    Burada sadece birkaç kazak kitaplar, banka belgeleri, bilgisayar postalar, koleksiyonlar, ilaçlar ve elektrikli tıraş aleti var. Open Subtitles كل ما لدي هنا، عدة معاطف خفيفة كتب، أمور بنكية، حاسب، بريد مقتنيات، دواء، ومربية الجسد الألكترونية
    isimsiz elektronik postalar... sana gösterebilirim. Open Subtitles انا وصلنى تحذير بالموت- - من بريد الكترونى مجهول هنا,يمكننى ان اريك
    O anonim postalar Powell'ın laptobundan değil. Open Subtitles تلك الرسائل الأليكترونية لم تُنشأ في حاسوب (باويل) المحمول
    Psikiyatrik görüşün farklı versiyonları, tarih değişiklikleri elektronik postalar. Open Subtitles . التقرير النفسي في إصدارات عدة ... تواريخمزيفة رسائل بريدية وكلّ شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus