Bu düzenli spor programıyla 1,5 yılı hızlı geçelim ve gerçekten dikkatimi çeken bir şey fark ettim. | TED | والآن، بعد سنة ونصف من تطبيق برنامج التمارين هذا بانتظام لاحظت شيئاً جعلني أتوقف قليلاً وأنتبه لذلك. |
Gördüğünüz gibi, tarım sektörü ya da misafir işçi programıyla ilgili anlattıklarım aslında insan kaçakçılığı değil; | TED | تذكروا، لا شيء من ما أصِفُه حول هذا القطاع الزراعي أو عن برنامج العامل الضيف ما يعتبر تجارة بالبشر. |
Ülkelerimiz arasındaki bir takas programıyla geldim. | Open Subtitles | و أنا هنا كجزء من برنامج تبادل الطلبة بين دولتينا |
Teri, bilgisayar programıyla Melissa'nın resmini değiştirecek,.. | Open Subtitles | باستخدام برنامج كمبيوتر, تيري تستطيع جعل صورة ميليسا تتقدم بالعمر بحيث نستطيع |
Öğrenci değişim programıyla Hindistan'a giden... kızım Caithlin'i... yetiştirmek için istifa ettim. | Open Subtitles | استقلت لأربي طفلتي كايتلن التي تمضي عامها الأخير حالياً ببرنامج تبادل بالهند |
Yeni vatandaş programıyla ilgilenir miydiniz? | Open Subtitles | هل ستَكُونُ مهتمّاً ببرنامجِ المواطنين الجديدِ؟ |
Evimin önünde bana Yıldız Geçidi programıyla ilgili bir şey söylemek istediğin günü asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسى أبداً ذلك اليوم على الشرفة الأمامية لبيتي.. عندما قلت أنك أردت إخباري بأمر عن برنامج بوابة النجوم |
Onun yüzünü DMV veritabınında yüz tanıma programıyla aratabilirim. | Open Subtitles | سأبحث عن وجهه في قاعدة بيانات السلطات باستخدام برنامج التعرف على الوجوه |
Bir yıllık yatılı tedavi programıyla düzeldi. | Open Subtitles | انتهى به الأمر في برنامج علاجي لما يقرب من عام |
US yardım programıyla, Honduras'ta inşaat okuluna gittiğimi sanıyorlar. | Open Subtitles | يعتقدان أني في الهندوراس أبني مدارس مع برنامج رعاية الأمم المتحدة |
Değişim programıyla gelmiştim buraya. | Open Subtitles | أجل، أنا موجودة هُنا من أجل برنامج تبادل الطلاب. |
Gözetleme programıyla ilgili problem, ta Nixon yönetiminden bu yana yavaş yavaş genişlemesidir. | Open Subtitles | مشكلة برنامج التّجسّس أنّه نوع من التوسّع البطيء العائد إلى زمن إدارة نِكسُن، صحّ |
Yüz tanıma programıyla araştıracağım. | Open Subtitles | سأقوم ببحث بإستعمال برنامج التعرف على الوجوه. |
Yüz tanıma programıyla DMV'deki kayıtlarda eşleşme arıyorum. | Open Subtitles | وأستخدم برنامج التعرف على الوجوه للبحث في قاعدة البيانات |
Kullandığım CAD/CAM programıyla uğraşıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أصارع برنامج التصميم الحاسوبي الذي كنت أستعمله |
Sadece Robert Kennedy gelmeye karar veridğinde, saldırdıkları için, Head Start programıyla ilgili bilgilendirmeye gitmiştim. | TED | وفقط عندما قرر روبرت كينيدي المجيء ذهبت وشهدت بشأن برنامج ال"هيدستارت"، لأنهم كانوا يهاجمونه. |
Bu banka, Gregg Systems'ın Gatekeeper adlı programıyla korunuyor. | Open Subtitles | - والحمى من قبل برنامج " حارس" لأنظمة جريج. |
Bu gece burada olan birçoğumuz gibi O da TV'nin emekleme döneminde "Şimdi Gör" adlı haber-belgesel programıyla başladı. | Open Subtitles | لقدبدأمعناجميعاً... مع الكثير ممن بيننا هنا الليلة، عندماكانالتلفزيونفيمهده ... مع برنامج الأخبار الوثائقي: |
Ve şu anda o tanık koruma programıyla hayatına devam ediyor. | Open Subtitles | و الآن هو في برنامج حماية الشهود |
Bilgisayar programları temel olarak ağaçlardır, ve bir bilgisayar programıyla sanat yaptığınızda, bir sorun vardır. | TED | برامج الحاسوب في الأساس متشعبة بتسلسل منطقي كالشجر، و عندما تريد صنع الفن ببرنامج حاسوب، ستكون هناك مشكلة. |
Başkan, açık bir dille yeni bir gözetim programıyla riske girmeyeceğini belirtti. Ben de. | Open Subtitles | لقد أوضح الرئيس تماما أنّه لن يُخاطر بنفسه ببرنامج مُراقبة آخر، ولا أنا أيضا. |
Yeni vatandaş programıyla ilgilenir miydiniz? | Open Subtitles | هل ستَكُونُ مهتمّاً ببرنامجِ المواطنين الجديدِ؟ |