Sen nasıl olur da bir ansiklopedi gibi programlanmış olan sen, | Open Subtitles | داتا كيف تكون مبرمج كموسوعة للمعلومات البشرية.. |
Eğer duygular için programlanmış olsaydım nerdeyse senin için üzülürdüm. | Open Subtitles | أذا كنـت مبرمج مع عواطف. أنـا أشعر بالأسف لك. |
Toparlarsak; gelecekte, programlanmış probiyotiği aldığınızı düşleyin, kanseri saptayıp iyileştirecek, ya da hatta diğer hastalıkları da. | TED | وبوجه عام، تخيلوا الحديث مستقبلًا عن متممات غذائية بكتيرية مبرمجة باستطاعتها كشف وعلاج السرطان، أو حتى أمراض أخرى. |
Milyonlarca kişi, herkesi öldürmeye programlanmayanları öldürmeye programlanmış. | Open Subtitles | الملايين تم برمجتهم لقتل كل الناس الذين لم يتم برمجتهم للقتل |
Üstte çözülmemeye programlanmış bir filminiz var... ...altta da, suda çözülmeye programlanmış bir film var. | TED | في الأعلى، لدينا فيلم تمت برمجته بحيث لا يتحلل، وفي الأسفل، فيلم تمت برمجته حتى يتحلل في الماء. |
Genetik olarak programlanmış milyonlarca parça saçıyor, bunlar bizim sistemimize giriyor ve ciğerlerde birikiyor. | Open Subtitles | الجهاز يصدر ملايين من جزيئات الاشعة والتى تم برمجتها على المستوي الجينى والتى تدخل الى انظمتنا وراء الرئة. |
Hedefimiz programlanmış yanıtı.. | Open Subtitles | والهدف هو أن تخترق الاستجابات المبرمجة بتغيير المعطيات المعتادة |
Anne, babam uzaylılar tarafından kaçırılıp sevmeye programlanmış bir yaratıkla mı değiştirildi? | Open Subtitles | أمي, هل خُطف أبي من قبل غرباء ومن ثم استبدلوه بمخلوق مطابق مبرمج ليحب؟ عزيزي إنه وقت الفطور لا تطلب مني شيئاً |
Sayın Başkan, programlanmış ve hazır bulunan, lazer güdümlü bir füzenin hakimiyetindeyim. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لقد أعطيت نفسي الحق في إعداد صاروخ موجه بالليزر مبرمج ومجهز |
GPS'i bizimkilerden biriyle değiştirdik. Ön programlanmış. Bu şekilde daha randımanlı. | Open Subtitles | واستبدلنا نظام التعقب بالقمر الصناعي بواحد خاص بنا مبرمج مسبقاً، إنها اكثر كفاءة هكذا |
Doktor'la temas kurmakta faydası olabilecek herkesi arayıp bulmak için programlanmış sezgileri olan bir yazılım. | Open Subtitles | جزء من برنامج الكتروني واعي مبرمج للبحث عن أي شخص يمكنه المساعدة في الاتصال بالدكتور |
Bu mikro çipler ata kendi doğal steroitini enjekte etmeyi kontrol etmeye programlanmış. | Open Subtitles | هل ترى هذة الرقاقة مبرمجة للتحكم بحقن الخيول بمنشطات طبيعية إضافية |
- Sanki programlanmış tepkilerle şartlandırılmış gibiyiz. | Open Subtitles | كما لو أننا تحت سيطرة استجابات مبرمجة حسناً .. هذا صحيح |
Bazıları öyle programlanmış ki, insan olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | البعض تم برمجتهم للاعتقاد بانهم بشر |
Bazıları öyle programlanmış ki, insan olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | البعض تم برمجتهم للاعتقاد بانهم بشر |
Mekanik olarak her gece binden fazla galaksinin fotoğrafını çekmeye programlanmış. | Open Subtitles | وقد تم برمجته لكي يأخذ صورا بطريقة آلية لأكثر من 1000 مجرة في الليلة |
Efendim, hiperuzaydan çıktığımız gibi, önceden programlanmış bir alt program devreye girdi. | Open Subtitles | سيدي ، بمجرد خروجنا من الفضاء الفائق بدأ برنامج فرعى سبق برمجته بالسيطرة على الأجهزة |
Müşterilerin, onları sevmeye programlanmış bebeklerce reddedilmesini göze alamayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نحظى بزبائن ترفضهم الدمى و هي قد تمت برمجتها لتحبهم |
Bunun gibi bir çip arıyorlar, aktivasyon kodu ile programlanmış, 2005 yılındaki Yıldız Savaşları füze savunma sisteminin kodları barındırıyor. | Open Subtitles | إنهم يبحثون عن تلك الرقاقة المبرمجة مع رمز التفعيل. حرب النجوم لنظام الدفاع الصاروخي التي عادت في الخمسينيات. |
Gelecekte, oğlum dünyayı yok etmeye programlanmış bir bilgisayar sistemine: | Open Subtitles | (بالمستقبل , سيقود ابني البشرية بمعركة ضد ( سكاي نت |
Ben tamamıyla aptal gibi davranmaya programlanmış bir robotum. | Open Subtitles | انني مثل الرجل الالي الذي برمج لكي لا يفعل شيئ وهذا غباء |
Bu işi ondan aldım. Bir şey daha. programlanmış çeşitli frekanslar var. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد آخر تمت برمجة نطاق للترددات |
Görünüşe bakılırsa bu seferki intiharı sonrası sizi aramak için programlanmış. | Open Subtitles | يبدو أن هذه كانت مبرمجه لتتصل بك عندما ينتحر |
Onlar insanları cezaevlerine göndermeye önceden programlanmış duygusuz uzaktan kumandalı makineler veya robokoplar değildi. | TED | لم يكونوا طائرات بلا طيار أو رجالاً آليين بلا عاطفة، مبرمجين مسبقاً لإرسال الناس إلى السجن. |
Düşünsene, kalıtsal olarak seni sevmeye programlanmış biri bile sana katlanamıyor. | Open Subtitles | أعني أنه الشخص الوحيد المبرمج حيويا ليحبك وهو نفسه لا يطيقك |
Aktif hale getirilene kadar insan gibi hareket etmek için programlanmış ajanlar olabilirler. | Open Subtitles | ..قد يكونوا عملاء خامدون برمجوا لتقليد البشر بشكل مثالي حتي ان يتم التنشيط |
Hükümet politikalarına göre programlanmış bir bilgisayarımız var. | Open Subtitles | لدينا جهاز كمبيوتر إلكتروني مُبرمج مع سياسة الحكومة |
Bilgisayar programları çözmek için programlanmış ve her iyi iş yaptığında ödül olarak biri düğmesine basıyor. | Open Subtitles | ولقد بُرمج الحاسوب لحل المشكلات وفي كل مرة يقوم بحل المشاكل كمكافأة يضغط أحدهم على الزر الأحمر |