"purosunu" - Traduction Turc en Arabe

• سيجاره
• سيجارته

Biz sigara içilmeyen bölümde oturuyoruz... ve şu adam purosunu söndürmeyi reddediyor.
نحن نَجْلسُ في قسمِ غيرِ المدخنين وذلك الرجلِ يَرْفضُ اطفاء سيجاره

Bandar purosunu tüttürüp içki içebilsin diye birlikte Truman Balkonu'na çıktılar.
الإثنان كلاهما دلفا إلى شرفة ترومان حتى يمكن لبندر أن يدخن سيجاره ويحتسى مشروبه

Müfettiş, yanınızdaki Amerikalı hemen purosunu söndürsün.
أيها المحقق، فليطفىء صديقك الأمريكيّ سيجاره في الحال

Bilmiyorum ama herkimse, purosunu söndüreli fazla olmamış.
لا أعرف لكن أيا كان هو فبالكاد أطفئ سيجارته

Annemle kız kardeşlerimi sattığında ağladığım için sahibim gözümde purosunu söndürdü.
قام سيدي بإطفاء سيجارته بعيني لأنني بكيت عندما قام ببيع والدتي وشقيقتي

Diğeri ise şık, tehlikeli ve purosunu sürekli yanan bir kafa.
مظهره فاخر و يبدو خطرًا ويتصاعد الدخان من سيجاره

Kendisi şu anda purosunu söndürüp, stüdyoya giriyor.
الذي لتوه دخل الـ استيديو واطفأ سيجاره

Peki bu ilanı nereye asayım Edison purosunu öğrencilerin ortak araç hakkıyla yakan otoparkçı herifin yönettiği bir mantar parçasına mı?
و أين يجب أن أضع ذلك الإعلان على قطعة فلين صورية يتحكم بها رجل المواقف يقوم بإشعال سيجاره بأعلانات الطلاب المتعلقة بمشاركة المركبات ؟

purosunu içerken gülüp duruyor.
يضحك ويضحك من خلف سيجاره

Ve bu da purosunu söndürdüğü duvar.
هنا أطفأ سيجاره في الجدار

Burası da Viktor Petrov'un purosunu söndürdüğü yer.
وهنا أطفأ (فيكتور بيتروف) سيجاره