"rahatsız edici bir" - Traduction Turc en Arabe

    • غير مريح
        
    • غير مريحة
        
    • غير مُريحة
        
    • مثيرة للقلق
        
    • مقلقة
        
    • وغير مريحة
        
    • مُزعجاً
        
    • مزعج جداً
        
    • مقلقاً
        
    • مثير للقلق
        
    • حلماً غير سار
        
    Bunu bana yaptırman doğru değildi. Gerçekten rahatsız edici bir durum. Open Subtitles من الظلم حقاً أن تجعلينى أقوم بهذا هذا غير مريح للغاية
    Sizi rahatsız edici bir konuma sokmak istemem ama, ...bazı araştırmalar yaptım. Open Subtitles لا أقصد أن أضعك في موقف غير مريح, لكني قمت ببعض البحث.
    Şu an burada rahatsız edici bir gerginlik hissediyorum çünkü bu elbiseyi giymemeliydim. TED وإنني أشعر بأن هناك توتر غير مريح في الغرفة الآن لأنه لم يجب علي أن أرتدي هذا الفستان.
    Onu tutuklamak zorunda olman üzücü ama bu beni rahatsız edici bir açıklama yapmaktan kurtarır. Open Subtitles مؤسف انك عليك اعتقالها ولكن ذلك يساعدني على تجنب محادثة غير مريحة
    Niye benim yüzüme de rahatsız edici bir şekilde yaklaşmıyorsun? Open Subtitles أنت لم لا تقترب من وجهي أنا أيضاً بطريقة غير مُريحة ؟
    Bu gece, beni rahatsız edici bir doymazlık şehvetiyle ateşledi. Open Subtitles وقد اشعلت هذه الليلة في منى شهوة من الشره مثيرة للقلق.
    değişim rahatsız edici bir şekilde karşısındaydı. Open Subtitles كما كانت حماقة فكرته كانت ذاكرته للنظرة القاسية حية بصورة مقلقة
    Gerçekten de rahatsız edici bir duygu bütün malzemeler gelirken ve bütün Sony takımı, ve insanlar izleyiciler için ayrılmış yerlerinde oturuyor olacaklar. TED و هو شعور غير مريح بالمرة عندما جاءت كل المعدات و فريق شركة سونى و الحضور على وشك الجلوس.
    İnsanların rahatsız edici durumlarda rahat hissedebilmeleri için elimden geleni yapıyorum. Keder oldukça rahatsız edici bir duygu. TED أنا فقط أحاول أن أفعل ما بوسعي لجعل المزيد من الناس مُرتاحين مع غير المُريح، والحزن غير مريح مطلقًا.
    Biraz geri gelmeme ve rahatsız edici bir soru sormama izin verin. TED اسمحوا لي بالرجوع إلى الخلف وطرح سؤال غير مريح:
    Fiziksel olarak çok rahatsız edici bir şey. Open Subtitles هذا الأمر جسدياً ، غير مريح للغاية أوتعلمين
    Um... aslında ruhsal mola diyebiliriz uzaklaşmam gereken rahatsız edici bir durum vardı. Open Subtitles في الواقع, إنها أشبه براحة عقلية. هناك موقف غير مريح اريد أن أهرب منه.
    O küçük kapıyı itip makineye elini sokmayı rahatsız edici bir yakınlık olarak görüyor. Open Subtitles يجد أن دفع ذلك الباب ومد يده للوصول للآلة شيء غير مريح
    Garip, kimse dans etmiyor -- biz iki erkek böyle yapıyoruz. Sanırım herkes için rahatsız edici bir durum. TED غريب .. لم يرقص احدٌ من الجمهور ... نحن فحسب اعتقد ان هذا غير مريح بالنسبة لهم
    Bundan daha rahatsız edici bir ortam görmedim hiç hayatımda! Open Subtitles هذه هي الأكثر حالة غير مريحة للأبد -فقط إذهبي
    Sylvester, seninle bayağı rahatsız edici bir konuşma yapmak üzereyiz. Open Subtitles (سيلفستر)... سأقوم أنا وأنت بإجراء مُحادثة غير مُريحة بتاتاً.
    30 kişi buldum, bu da rahatsız edici bir sosyal fenomen göstergesi ve listeyi daraltmaya yardım etmiyor. Open Subtitles حسنا، لدى 30 مطابقة مما يشير لظاهرة اجتماعية مثيرة للقلق و لا يساعدنا على تقليل الاحتمالات
    Telefonu açtım ve kazara rahatsız edici bir şekilde kuyumcuyu aramasına şahit oldum. Open Subtitles لقد التقطت سماعة الهاتف وسمعت مصادفتًا وسمعت مكالة مقلقة لمتجر المجوهرات
    Kolları fark ettiysen, olağan olmayan ve rahatsız edici bir açıda. Open Subtitles لو لاحظتِ لذراعها فإنها موضوعة بزاوية غير معتادة وغير مريحة
    Hayır ama bana biraz rahatsız edici bir şey söyledi. Open Subtitles لا ، لقد ذكرت شيءً مُزعجاً بعض الشيء ، الآن.
    Kod incelememiz esnasında son derece rahatsız edici bir şey bulduk. Open Subtitles في سياق مراجعتنا للرمز البرمجيّ، عثرنا على شيء مزعج جداً.
    Az önce Çin Dışişleri Bakanı'ndan çok rahatsız edici bir telefon aldım. Open Subtitles .لقد تلقيت الان اتصالاً مقلقاً للغاية من وزير الخارجية الصيني
    Bir hayvanı öldürmek, kendi başına rahatsız edici bir iş. Open Subtitles قتل حيوان هو في حد ذاته، عمل مثير للقلق.
    1 Haziran gününün erken saatlerinde, garip ve rahatsız edici bir rüya gördüm. Open Subtitles فى وقت متأخر من ليلة السبت الأول من يونيو حلمت حلماً غريباً حلماً غير سار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus