"rahibeleri" - Traduction Turc en Arabe

    • الراهبات
        
    • راهبات
        
    • الكاهنة
        
    Biliyorsun. Eğer tanrı bana... ...bişey söylemek istediği zaman, baktığım heryerde rahibeleri görüyorum. Open Subtitles أظن أن القدر يريد إخباري شيئا في كل مكان أذهب إليه أرى الراهبات
    rahibeleri severdi. Özellikle bir tanesini, çok severdi. Open Subtitles لقد كانت تحب الراهبات كانت هناك واحدة تفضلها
    Okula gittiğim zamanki kutsal rahibeleri hatırlatıyor. Open Subtitles ده بيفكرني بالقلب المقدس لما كنت في مدرسة الراهبات
    Şiddetten uzaklaşarak, Aziz Teresa'nın rahibeleri alanı terk edip, Open Subtitles وعندما شعرن راهبات سانت تريزا بالعنف قمن بترك المستعمرة
    Genç büyücülere, yeteneklerinde ustalaşmalarını öğretmek Işık rahibeleri'nin görevidir. Open Subtitles هذا واجب راهبات الضيـّاء ، لإرشاد العرّافينالصغار،للتحكمبهبتهمالسحرية.
    O zaman Işık rahibeleri, onu öldürüşümü izlesin. Open Subtitles راهبات الضياء يمكنهنَّ مراقبتى و أنا أقتلها.
    Uyuşturucuya el sürmüşlükleri veya düşük akor çaldıkları olmamıştır. rahibeleri severim. Bu arada Uçan Rahibe nasıl uçar. Open Subtitles أحب الراهبات, كيف تستطيع الراهبات الطيران علي اي حال ؟
    Haydi rahibeleri suçlayalım. Bir şey daha söyleyebilir miyim? Open Subtitles لنلوم الراهبات أيمكني أن أقول شيئاً أخيراً؟
    Şu rahibeleri gitmeye zorladılar, ancak rahibeler kabul etmedi. Open Subtitles حاولت أن أطلب من الراهبات المغادره، لكنهن رفضن.
    - Tamam, bırak rahibeleri. Open Subtitles انتظري لا.. ـ حسنا اترك الراهبات على حالهن
    Burada mutlu olmadığını açıkça görüyorum, ben de rahibeleri ve diğer kızları özlediğini düşündüm. Open Subtitles بالتأكيد لا تبدين سعيدة هنا .. وقد فكّرت ربما تفتقدين الراهبات والفتيات الأخريات
    rahibeleri kaçıran Simbas'ların peşine düşeceği yolculuğa beni de davet etti. Open Subtitles وعرض علي ان ارافقه ليصطاد السيمبا الذين خطفوا الراهبات
    Bir adam bu filmi izlemiş ve kiliseye koşup rahibeleri becermeye başlamış. Open Subtitles أتعلم، شاب شاهده... . و ركض مسرعاً للكنيسة و بدأ بمضاجعة الراهبات
    Sakın bunun için rahibeleri suçlama. Bu utancın sebebi sensin. Open Subtitles إياك أن تجرؤي على لوم الراهبات على هذا، أنت السبب في هذا العار
    Sana davranışımın doğru olmadığını biliyorum hâlâ rahibeleri sevmiyorum. Open Subtitles أعلم أن الطريقة التي كُنت أعاملك بها لم تكُن لائقة لكنني مازلت لا أحب الراهبات
    O sadece Işık rahibeleri tarafından kandırılmış bir kadındı. Open Subtitles كانت مُجرد فتاه مُحتالة و التى تمّ التلاعب بها من قبل راهبات الضياء.
    Storybrooke rahibeleri, her zamanki gibi bu etkinliğe herkesin katılacağını ve el yapımı mumlarının satışına yardımcı olacağını umuyor. Open Subtitles كالمعتاد، تأمل راهبات ''ستوري بروك'' بمشاركة الجميع و المساعدة ببيع شموعهنّ الرائعة.
    Size bir tavsiye silahsız rahibeleri vurmayın. Open Subtitles لا تقوم بالاطلاق على راهبات غير مسلحات
    Onlar, Işık rahibeleri'nin müttefikleridir. Open Subtitles بلدة مُصاهرين راهبات الضيـّاء.
    Işık rahibeleri, birinin Han'ını hissedebilmenin yanında onu alabilirler de. Open Subtitles بجانب أنّ راهبات الضيان يُمكنهن الشعور بـ"الهان"، فهنّيمكنهنّأخذهأيضاً.
    Işık rahibeleri onu kaçırana kadar sakin bir hayat sürüyorlarmış. Open Subtitles كانايعيشانحياههادئة، حتى أختطفها "راهبات الضياء."
    Baş rahibeye, diğer rahibeleri manastırda tutmasını tembihledim. Open Subtitles لقد أخبرت الكاهنة الأم أن تبقي راهباتها داخل الدير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus