Bay Rand maaş günü gelince beni sevdiği için para vermiyor. | Open Subtitles | السيد " راندل " يعطيني أموالي ليس لأنه يحبني |
Bay Rand ehliyetin olmadığını biliyor mu diye sordum. | Open Subtitles | ما أخبره أنك لم تخبر السيد " راندل " أنه لا رخصة لديك |
Hey Ro! Sana söylediğinde keşke Bay Rand'in yüzünü görebilseydim. | Open Subtitles | كان يجب أن ترى وجه السيد " راندل " |
Mac, Rand'ı beklemek zorundayız. | Open Subtitles | لجنة الهدنة العسكرية، ونحن يجب الانتظار لراند. |
Rand'ı beklemek zorundayız. | Open Subtitles | ونحن يجب الانتظار لراند. |
Terhis zamanından bu yana, Çavuş Rand dahil yaşayan 4 kişi var. | Open Subtitles | أربعة أعضاء على قيد الحياة في وقت طردهم بما فيهم السيرجنت راند |
Skyler Rand'ın ekibi ve Turner'lar federaller tarafından gözaltına alındı. | Open Subtitles | فريق سكايلر راند و تيرنر معتقلين فى مقر إحتجاز فيدرالى |
Hey Rose! Evet, Bay Rand az daha dilini ısırıyordu. | Open Subtitles | السيد " راندل " كان مخطئ |
Rand... | Open Subtitles | (راندل) |
Rand'ı beklemek zorundayız. | Open Subtitles | (إليوت واستمر يضحك) جونا: نحن يجب الانتظار لراند. |
En güzel tarafı ise bir küçük paket bir banyo yerine beş Rand karşılığı geçiyor. | TED | والرائع في الأمر، أن كيسا واحد يمثل بديلا عن استحمام واحد مقابل 5 راند. |
Yıllar sonra, Rand MacNally bir harita yayımlıyor; üzerinde, hiçliğin ortasındaki iki toprak yolun tam olarak aynı kesişiminde Agloe, New York var. | TED | وبعد عقود، أصدر راند مكنالي خريطة تضم أغلو نيويورك على نفس التقاطع المحدد للطريقين الترابيين، في مكانٍ قصي. |
Hemen Rand McNally'i arıyorlar ve diyorlar ki "Seni yakaladık! Biz Agloe, New York'ı uydurmuştuk. | TED | قاموا على الفور بإستدعاء راند مكنالي، وقالوا له: لقد أمسكنا بك، نحن ابتدعنا أغلو نيويورك، |
Tam olarak anlamamıştım. Ve Paul Rand biraz aksi bir tasarımcıydı, bilirsiniz, aksi bir tasarımcı, sanki güzel bir, güzel bir Fransız ekmeği gibi? | TED | و لم أفهمها تماما.و بول راند كان مصمم من النوع الفظ فظ، أي أنه جيدا جدا، مثل الخبز الفرنسي، |