Ancak babamın iyiliği için bu onuru nazikçe reddetmem gerekiyor. | Open Subtitles | لكن يتوجب عليّ أن أرفض باحترام هذا الشرف ، من أجل والدي |
Bunu sağlamak için eğer bu iş teklifini reddetmem gerektiriyorsa o zaman ben de öyle yapacağım. | Open Subtitles | وإن كان هذا يعني ،بأن أرفض هذه الوظيفة .إذاً هذا ما سأفعله |
Sana milyon dolarlar kazandıracak anlaşmayı reddetmem umurunda değil mi? | Open Subtitles | أنت موافق أني أرفض صفقة ستعود عليك بمليون دولار؟ |
Benim reddetmem onun aşkını nefrete dönüştürdü. | Open Subtitles | وقد تحوّل حبّهُ برفضي هذا إلى كراهية |
– reddetmem emredildi. | Open Subtitles | لقد أمرت بإنكار ذلك |
Bunu düşünme nedenim Rusların bizden daha akıllı olduğuna daha fazla teknolojisi olduğuna veya daha fazla önemsediklerine inanmayı reddetmem. | Open Subtitles | والسبب الذي يدفعني.. إلى هذا التفكير هو أنني أرفض أن أصدق أن الروس أذكى منا، أو أن لديهم تقنيات أكثر تقدماً. |
Bunun beni nasıl etkileyeceğini hiç bilmiyorum o yüzden sunulan önlemleri reddetmem epey aptalca olurdu. | Open Subtitles | والآن، لا فكرة لديّ عن تأثيره عليّ لذا سيكون غباءاً أن أرفض إجراءات السلامة الحالية |
Kazandığım tüm parayı istedi, ben de bir bayanı asla reddetmem özellikle de silahlıysa. | Open Subtitles | ، أرادت كل النقود التي أملكها ...وأنا لم أرفض طلب من سيدة أبداً خصوصاً إذا كانت مُسلحة |
Özür dilerim. Gelecekte onu bir hasta olarak reddetmem gerekecek. | Open Subtitles | مستقبلاً، أنا أرفض أن أستقبله كمريض |
Bu nedenle efendim... saygılarımla reddetmem gerekiyor. | Open Subtitles | ولذا، سيدى أنا يجب أن أرفض بكل احترام. |
Sen son anda evliliği reddetmem için beni uyardın, | Open Subtitles | ولكنك جعلتني أرفض الزواج في أخر لحظة، |
Ben varım. Bedava öğle yemeğini asla reddetmem. | Open Subtitles | أنا مشارك.أنا لا أرفض أبدًا غداء مجاني |
- Tehlike içindeki bir hanımı asla reddetmem. | Open Subtitles | لم أرفض ابداً طلب سيدة في محنة |
Düşünüyordum, reddetmem gerektiğini düşünüyorum Majesteleri cömertdir. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر، لا أعتقد أنني يجب أن أرفض... صاحب الجلالة العظيم. |
- Ne? Oynamayı reddetmem mi? | Open Subtitles | أن أرفض أن أللعب؟ |
Bir içki teklifini asla reddetmem. | Open Subtitles | لن أرفض مشروباً أبداً |
Neden reddetmem gerekiyor anlamadım. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا تريدني أن أرفض. |
Ama reddetmem gerek. | Open Subtitles | -لكن يجب أن أرفض . |
– Ve? – reddetmem emredildi. | Open Subtitles | لقد أمرت بإنكار ذلك |