"resepsiyonda" - Traduction Turc en Arabe

    • مكتب الاستقبال
        
    • حفل الاستقبال
        
    • حفل الإستقبال
        
    • بالاستقبال
        
    • مكتب الإستقبال
        
    • في الإستقبال
        
    • في الاستقبال
        
    • صالة الاستقبال
        
    • إلى أسفل في البهو
        
    • مكتب الأستقبال
        
    • هيرينج
        
    • عند الاستقبال
        
    • الإستقبالِ
        
    • بالأستقبال
        
    Bir işi yaramayacaktır. resepsiyonda kimse yok. TED لن أقوم بإحداث تأثير . لا يوجد أحد في مكتب الاستقبال.
    İlginç! resepsiyonda seninle konuşmamı söylemişlerdi. Open Subtitles أمر غريب، أوصوني عند مكتب الاستقبال بالتحدث معك.
    Genel resepsiyonda yarım saat dikilip kameralara gülümseyeceğiz, sonra Nükleer Planlama Grubu'nun özel üyeleri için ayırttığım odaya geçeceğiz. Open Subtitles إذَن، سنحضر حفل الاستقبال بغضون 30 دقيقة ابتسم للكاميرات وبعدها سنعود لجناح الضيافة
    Pembe güller. Pembeden nefret ederim! resepsiyonda büyük ekran televizyon! Open Subtitles ورود زهرية ، أنا أكره اللون الزهري تلفاز كبير في حفل الإستقبال
    Gizli saklı bir şey yapmadım kendi arabamla geldim, kimliğimi resepsiyonda bıraktım. Open Subtitles ولم أخفِ شيئا أتيت بسيارتي، وتركت هويتي بالاستقبال
    Şu resepsiyonda duran pahalı çiğneme oyuncaklarından bir tanesi çok yardımcı olur. Open Subtitles واحدة من تلك الألعاب الغالية لديك المعروضة على مكتب الإستقبال من شأنها أن تساعد
    Toplantı yapacağım adam ben onu resepsiyonda beklerken kalp krizi geçirdi. Open Subtitles ذلك الرجل الذى كنت سأجتمع معه جاءت له ازمة قلبية عندما كنت انتظره فى مكتب الاستقبال
    Daha geçen sene Bareš denen herif resepsiyonda çalışıyordu. Open Subtitles في العام الماضي فقط أن يكشف الرجل كان يعمل في مكتب الاستقبال.
    Herhangi bir sorunuz olursa resepsiyonda olacağım. Open Subtitles إذا كانت لديكم أي أسئلة، فسأكون في مكتب الاستقبال.
    Q.T. Jammer'ın altındaki broker, Bobby Martin, resepsiyonda kendine kahve alıyor. Open Subtitles Q.T. التشويش في ظل وسيط، بوبي مارتن، سكب نفسه كوب من القهوة في حفل الاستقبال.
    Seni resepsiyonda bekleyeceğim. Open Subtitles أنا سوف أنتظرك في حفل الاستقبال.
    resepsiyonda saldırdığım için çok üzgünüm. Open Subtitles آسفة لأني هاجمتك في حفل الإستقبال.
    Gizli saklı bir şey yapmadım kendi arabamla geldim, kimliğimi resepsiyonda bıraktım. Open Subtitles ولم أخفِ شيئا أتيت بسيارتي، وتركت هويتي بالاستقبال
    Siz geldiğinizden beri resepsiyonda bir tek ben varım. Open Subtitles أنا الوحيد الذي كان يعمل في مكتب الإستقبال منذ أن دخلت.
    resepsiyonda, koca kıçın yüzünden pastayı göremediğimi söylediğim zaman bana çok kızmıştın. Open Subtitles تخبّلت عليّ في الإستقبال لأن قلت لا أستطيع أن أرى الكعكة وراء حمارك السمين.
    Affedersiniz efendim. Bay Brennan aşağıda resepsiyonda bekliyor. Open Subtitles عذراً سيدي الأب براندون ينتظر في الاستقبال
    Bay Lowry, lütfen resepsiyonda bekleyin. Sizin sayenizde kırışıklıkları düzeltemiyorum. Open Subtitles إنتظر في صالة الاستقبال من فضلك يا سيد لاوري أنت تتسبب في إحداث تجاعيد في وجهها
    Yarım saat içinde resepsiyonda olun çocuklar. Open Subtitles إلى أسفل في البهو في نصف ساعة، والأولاد.
    Atkuyruğu ve resepsiyonda yüzü dövmeli olan adamların bunun olmasına izin verdiğine inanamıyorum. Open Subtitles لايمكنني التصديق بأن الرجل بقصة ذيل المهر ووشم الوجه في مكتب الأستقبال ترك هذا يحدث
    Leydi Sophie Montegue-Harring, resepsiyonda size bir telefon var. Open Subtitles السيدة (صوفي مونتيغو هيرينج) تتصل بكِ هاتقيًّا من قسم الاستقبال
    Saat 10.00'da SWSMU'da olmalıyız, o yüzden 20 dakika sonra benimle resepsiyonda buluş. Open Subtitles في الساعه العاشرة سأحتاجكِ في مقر الكفالات التقيني عند الاستقبال بعد عشرون دقيقه
    Bu resepsiyonda onları eğlendirirsen, atmayacaklar. Open Subtitles هم لَنْ إذا تُشوّفَهم a وقت طيب في هذا الإستقبالِ.
    Bu yüzden şu anda kimliğim resepsiyonda kaldı. Open Subtitles لأن هويتي الآن بالأستقبال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus